10 GÜN ŞEKER TÜKETMEYİNCE BEDENİNİZDE NELER OLUYOR?

2Tüm kalorilerin eşit yaratılmadığı ortada. Her ne kadar kalori hesaplama gibi bir alışkanlığımız olsa da, bazı kaloriler diğerlerine göre daha “kötü” olabiliyor. Çoğu insan için ise şeker bu kalori listesinin en tepesinde bulunuyor. En çok tüketilen ve bilinen şeker ise, glukoz ve fruktozdan elde edilen sukroz. Lustig’e göre bu aşamada en kötü rol fruktoza düşüyor.

Bedenimiz glukozu enerji kaynağı olarak kullanma eğilimindedir. Fazlası ise kaslarda ya da karaciğerde glikojen olarak stoklanmakta. Ancak aynı durum fruktoz için geçerli değil. Çünkü fruktoz sadece karaciğerde değerlendirilebiliyor. Karaciğerin kapasitesini aşan miktarlar ise yağa dönüştürülüyor. Bu da karaciğer yağlanması ile sonuçlanıyor ve oldukça sağlıksız sonuçlar doğuruyor. Daha da kötüsü, biriken yağlar dolaşım sistemine karışıyor. Bunun sonucunda da kalp krizi ve felç riski artıyor.

Şekerin ve fruktoz şurubunun işlenilmesinin ve üretilmesinin ucuz olmadığı zamanlarda insanlar fruktozu az miktarlarda ve sadece meyvelerden alabiliyordu. Bal bile arıların koruması altındaydı. Günümüzde ise kişi başına her yıl ortalama 59 kg şeker tüketiyoruz. Karaciğerlerimiz ise bu hıza adapte olabilecek seviyede değil. Lustig’e göre, bu durum, şekerin karaciğerler üzerinde bir tsunami etkisi yaratması ile sonuçlanıyor.

Fruktoz hakkında bir bilgi daha: Diğer kalori kaynaklarından farklı olarak, fruktoz, açlık hormonu olan ghrelini bastırmıyor. Yani, insan ne kadar tüketse de asla doymuş hissetmiyor. Bunun sonucunda da olabildiğince yemeye devam ediyoruz. Dahası, fruktozun beyindeki ödüllendirme merkezi üzerinde de olumsuz etkileri var. Sonuçları mı: Daha da yemek istiyorsunuz!

BENZER YAZILAR