Her çıkış için aylarca planlama yapmaya gerek yoktur. Aslında geçirdiğiniz sıradan bir günde bunu yapmanız için birçok fırsatınız olur. Bu fırsatları tanıyıp değerlendirebilmeniz için size bir rehber hazırladık.
Gerçek bir lider olun
Her şeyi yapmaya çalışmayın. En güçlü üç yanınızı belirleyin ve onların üstüne yoğunlaşın. “Kendinizden Bir Marka Yaratın” kitabının yazarı Karl Speak, bu yeteneklerinizin patronunuzun sizden beklentileriyle de örtüşmesi gerektiğini söylüyor. Güçlü yanlarınızı ortaya çıkaracak iş fırsatları önünüze çıktığında, bunları mutlaka değerlendirin. Eğer bu konuda bir ödül alırsanız, hem patronunuza hem de çalışma arkadaşlarınıza teşekkür etmeyi unutmayın.
Neyi nerede bıraktığınızı bilin
Anahtarlarınızı, telefonunuzu ve gözlüklerinizi koyduğunuz yerde patlayacak küçük bombalar olarak düşünün. Onların yerini çok daha kolay şekilde hatırlamanızı sağlayacaktır. Bu tavsiye nereden mi çıktı? İki defa Dünya Hafıza Şampiyonu olan… Neydi ya adamın adı? Hah, Ron White.
Etkili koşun
Saniyeleri değil, kalp atışlarınızı sayın. Koşu antrenmanlarınızda kendinize belli bir zaman sınırı koymak, yüksek eforla koşmamanız gereken dakikalar kısıtlayabilir. Oklahoma Eyalet Üniversitesi’nin atletizm koçu Dave Smith “Vücudunuzun kendini nasıl hissettiğine göre temponuzu ayarlayın. Bu şekilde istediğiniz sonuçları daha çabuk alacaksınız” diyor. Bunu aklınızdan çıkarmamakla birlikte, haftada bir gün maksimum kalp atış hızınızın yüzde 90’ına kadar çıktığınız koşular yapın. 30 dakikalık bir koşuda kalp atış hızınız 15 dakika boyunca bu seviyelerde olsun. Diğer 15 dakikada temponuzu düşürün.
Aydınlanın
“Real Happiness: The Power Of Meditation” kitabının yazarı Sharon Salzberg “İşe mümkün mertebe merhabayla ve teşekkürle başlayın” diyor. Başkalarına değer vermek ve onlara bunu göstermek, yaşadığınız dünyayı sizin için daha dostane, daha yaşanabilir bir hale getirir. Bu, yoğun hayatınızın sizi girmeye zorladığı saldırı modundan çıkaracaktır. Salzberg “İnsanları satranç taşları gibi görmeyin. Rekabet içinde olduğunuz insanlar da olacaktır ancak bu onların kötü bireyler olduğunu göstermez” diyor.
Onu unutun
Eski sevgilinizle ya da eşinizle ilgili hatıralarınızın hâlâ taze olması çok normal. Yine de onu aklınızdan ve telefonunuzdan silmelisiniz. ABD’li psikolog Scott Bea bunun tamamen mümkün olmadığını şöyle anlatıyor: “Hatıraları ne kadar bastırırsanız, onlar da o kadar ortaya çıkar.” Sabahları ve akşamları kendinize bunları düşünmek için beş dakika ayırın. İnanın, zamanla siz de artık bu zamanı daha iyi değerlendirebileceğinizi anlayacaksınız. Spora gidin, arabanızı yıkayın. Bu tür aktiviteler de sizi karamsar düşüncelerden ve üzücü anılardan gerçek hayata döndürecektir. Üstelik bütün eğlenceli şeyler zaten fiziksel aktivite barındırır. Daha önce hiç “Dün gece seni düşünürken çok güzel vakit geçirdim” diyen birini duydunuz mu?
Stresi ofiste bırakın
Sabah işe geldiğinizde rutininiz belli. Bir kahve, e-posta kontrolü, gazeteler, biraz da Facebook. Aynı rutine günün sonunda da biraz zaman ayırmanızda sakınca yok. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Teresa Amabile “Günün son işini de yaptıktan sonra, bir gün sonra yapacaklarınızı gözden geçirin. Daha sonra günün bittiğinin sinyali olacak rutininize dönün. Bu rutin, yapmaktan hoşlandığınız herhangi bir şey olabilir. Bunu yaparken kendinizi işle ilgili düşüncelerden arındırın. Akşam işten çıktıktan sonra da sizi rahatlatmaya yarayan bir adetiniz olmalı. Mesela eve gelince en sevdiğiniz grubun albümünü koyup bir bardak şarap içmek gibi…”
Karın kaslarınız görünsün
Değişim önce beyninizde başlamalı. Kendinize önümüzdeki yaza kadar gösterişli karın kaslarıyla girmeyi bir hedef olarak koyun. Men’s Health’in beslenme danışmanı Alan Aragon formülü veriyor: “Masa başında çalışan ortalama bir erkeğin yağ oranı yüzde 16-20 arasındadır. Karın kaslarının görünmesi için bunu en azından yarı yarıya düşmesi gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu da kusursuz bir beslenme planından geçer. Sadece toplam kalori alımınızı değil, yediğiniz karbonhidrat oranını da düşürmeniz gerekiyor.” Alabama Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre karbonhidrat tüketimini azaltanlar, yağ tüketimini azaltanlara göre göbek bölgesindeki yağlarını yüzde 11 daha çok eritmişler. Aragon, karbonhidrat ihtiyacınızı meyve ve sebzelerden almanız gerektiğini söylüyor. Ayrıca sahip olduğunuz her kilo için 2 gram protein almalısınız. Bunu haftada üç gün yapacağınız karın hareketleriyle desteklerseniz, yaz için koyduğunuz hedefe ulaşabilirsiniz.
Yeni bir fikir geliştirin
Aklınızdaki konuyla ilgili tüm fikirleri ve kelimeleri kağıda dökün. Şimdi tüm yazdıklarınızı unutun. Ne de olsa o müsveddeyi kullanmayacaksınız. Euro RSCG reklam ajansının başkanı Matt Ryan bu yaklaşımı kullanıyor ve “Gelecek hakkında size vizyon verir” diyor. Örneğin bir bira reklamı düşünün. Erkek arkadaş grubu eğleniyor, kızlar dans ediyor. Soğuk, taze, vesaire… Bunları hepsi denendi. Şimdi bir adam hayal edin. Adı ‘Dünyanın En İlginç Adamı’ olsun. Bu, hiç yapılmamış bir şeydir. İşte şu anda bir kampanya başlattınız. Ryan’ın firmasının da yaptığı tam olarak buydu. Gördünüz mü? İşe yarıyor.
Partnerinizin arzularını tatmin edin
Çift yönlü stratejiniz: 1. Seks sırasında düşünmeyi gerektirmeyen sorular sorun. (“Böyle iyi mi?” ,”Daha mı hızlı?”,”Yavaşlamamı ister misin?”) “Women’s Anathomy Of Arousal” kitabının yazarı Sheri Winston “Bunları sormanızdan memnun olacak ve size yol gösterecek cevapları verecektir” diyor. 2. Vestibüler tomurcuklara gereken önemi verin. Eski zamanla günümüzü birleştiren bir müzik grubu ismi gibi dursa da aslında bu, kadınların vajina girişinin her iki tarafında bulunan bölgeye verilen addır. Avcunuzu ya da dilinizi buraya bastırın. Winston “Vestibüler tomurcuklara yeteri kadar önem verilmez. Gereken ilgiyi gösterirseniz mutlaka ödüllendirileceksiniz” diyor.
Babanıza onu sevdiğinizi söyleyin
Eğer “Seni seviyorum” lafı eviniz içinde sık kullanılan bir cümle değilse o zaman bunu yüksek sesle söylemek sizi yeterince zorlayacaktır. Bağırmanız şart değil. “The Secrets of Happy Families” kitabının yazarı ABD’li psikiyatr Dr. Scott Haltzman “Onun yerine sevginizi anlatan bir not yazabilirsiniz” diyor. Son yaptığınız etkinliği referans alın ve “Artık ben de baba olduğuma göre şunu söyleyebilirim ki bana öğrettiğin her şey için minnettarım. Kusursuz bir rol modelisin.” Bu tarz bir not, bir babanın en yumuşak karnına dokunacaktır, yani çocuğu için örnek olmak… Bir kere aranızdaki buzları erittiğinizde, keşfedilecek çok fazla tecrübe olduğunu fark edeceksiniz.
