Alkali Diyet
Ne öneriyor?
Popüler diyetler listesinde yerini hala korumaya devam eden diyetlerden bir diğeri, alkali diyet. Bu diyete göre her bir gıdanın kendi içerisinde asitlik veya alkali derecesi bulunur. Asidik gıdaların fazla tüketilmesinin, vücudumuzun asitlik derecesinin artmasıyla beraber obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi hastalıkları artıracağı tezini öne sürer.
Neye dikkat etmelisin?
Yukarıda bahsedilen iddiayı destekleyen hiçbir bilimsel araştırma bulunmuyor. Gerçek olan şu ki, miden 2-3.5 pH arasında oldukça güçlü bir asit ortamda çalışır. Kanın ise 7.35- 7.45 pH arasındadır; yani her zaman biraz alkalidir. Tükettiğin hiçbir besin, kanının alkali derecesini değiştiremez; vücudun bunun için gerekli önlemleri almıştır. Asidik gıdalar aldığında idrarın asidik olsa da, böbreklerin düzgün çalıştığı sürece kanındaki pH’ı devamlı olması gereken aralıklarda tutar. Böbreklerin olmasaydı belki bu iddiayı mümkün sayabilirdik. Böyle bir durumda da vücudundaki hücreler çalışmasını durdurur; yani ölürdü.
Sonuç:
Kısacası, vücudunun muazzam bir asit-alkali dengesi var. Yiyeceklerini asidik ve alkali başlıklar altında sınıflandırman gerektiğinde, böyle bir diyet anlayışı ile kilo kaybedeceğine dair bilim dünyasının bir önerisi yok. Çünkü diyetinin asidik veya alkali olmasının hiçbir önemi yok.
