Bu yıl kilo verme hedeflerine ulaşmak için yapman gerekenleri açıklıyoruz.
“Sağlıklı besleneceğim ve fazla kilolardan kurtulacağım.”
İşte her sene büyük bir heyecanla ve aynı hızda tarihin tozlu sayfalarına karışan ilk karar! Alkol, şeker ve kızarmış yiyecekleri kendine yasaklayıp, düşük kalorili bir diyet uygulayarak her yıl ocak ayında bir, iki kilo veriyorsun. Ama birkaç hafta sonra her lokmanın hesabını yapmaktan sıkılıyor, yediklerini not almayı unutuyor, “yasaklı” yiyeceklere saldırıyor veya evde yemek pişirmek yerine dışarıdan sipariş vermeye başlıyorsun. Üstüne bir de katıldığın sosyal ortamlarda veya iş yemeklerinde birbirinden cazip kokteyller ve atıştırmalıklar ikram ediliyor. Ayrıca kabul edelim; bol çikolatalı, fırından yeni çıkmış sıcacık bir keke hiçbirimiz hayır diyemiyoruz. Eğer sen de yıllardır aynı kısır döngüde yaşıyorsan, başarısız hissetmemen neredeyse imkânsız.
“Neden kilo veremiyorum?”
The Sugar Detox kitabının yazarı Uzman Diyetisyen Brooke Alpert, kalori saymanın, bazı besin gruplarını yasaklamanın ve her akşam evde yemek pişireceğini iddia etmenin, uygulanabilir gibi görünse de sürdürülmesi çok zor bir metot olduğunu ifade ediyor. Gerçek dışı hedeflerden oluşan çözüm planın fazlasıyla fedakârlık gerektirdiği için seni başarısızlığa sürüklüyor. Üstelik suçluluk duyduğun için, kendini daha iyi hissetmek adına yememen gereken yiyeceklere yöneliyorsun.
Kilo verme hedefine ulaş
Başarılı bir beslenme değişikliği, hayatınla uyumlu olmalı. Yani tamamen yaşam tarzına zıt bir plan oluşturmamalısın. Alpert, ilk yapılması gerekenin “yasaklı besinler” listesiyle vedalaşmak olduğunu söylüyor. Radikal yasaklar, küçük kalabilecek bir kaçamağı kısır döngüye çevirebilir. “Nasılsa bir dilim brownie yedim, diyet bozulduğuna göre yemeye devam edebilirim” cümlesi çoğumuzun aklından geçmiştir. Ama haftada bir gün, planlı olarak dilediğin bir şeyi yemek, üzerindeki baskıyı alarak kedini daha güçlü hissettirir.
Dışarıda sağlıklı beslenmenin yolları
Diğer yandan, restoran yemekleri de muhakkak diyetini bozmak zorunda değil. Dışarıdaki seçeneklerinin sadece patates kızartması ve tavuk kanat olmadığını hepimiz biliyoruz. Dışarıda yediğin bir öğünü sıradan bir öğün olarak gör ve seçimini ona göre yap. Yani tıpkı evde yapacağın gibi, proteinden oluşan ana yemeğinin yanına brokoli gibi lif zengini bir besin ya da salata iste. Böylece daha uzun süre tok kalabilir, öğün aralarında da sağlıksız yiyecek krizlerine girmezsin.
Sınırlarını belirle
İş yemeği veya davetlerine gittiğinde ise, organizasyona katılmadan önce kendi sınırlarını belirle (örneğin, “Sadece bir kadeh içeceğim ve iki çeşit kanepe yiyeceğim” gibi). Alpert, böylece davet esnasında “Yesem mi, yemesem mi?” ikileminin önüne geçeceğini ifade ediyor. Bu taktiğin bir artısı daha var: Yasak baskısını ortadan kaldıran ve iyi hissettiren beyin sinyalleri sayesinde, zorlanmadan sağlıklı bir beslenme modeli oluşturabilir ve hedefine rahatça ulaşabilirsin.
