8 ADIMDA KISKANÇLIĞINI DİZGİNLE

İnsana dair en doğal duygulardan birisi olan kıskançlık hayatının tümünü ele geçirmeye başladıysa ve ilişkine zarar veriyorsa, artık onunla yüzleşmek zorundasın demektir.

sinir

İlk önce bir konuda anlaşalım: kıskançlık illa ki kötü bir şey değil. Zaman zaman insan doğası gereği kıskançlık hissine elbette kapılabilir. Ama iş, kıskançlığın hayatımızı ele geçirmeye başladığı ve bütün davranışlarımıza yansıdığı zaman içinden çıkılamaz bir cehenneme dönüşebilir. Uzman klinik psikolog Christina Hibbert ve evlilik terapisti Katy Morelli, özellikle kıskançlığın bu yanına dikkat çekiyor. Kıskançlık söz konusunu boyutlara ulaştığında, insanlar çok daha çabuk sinirlenebiliyor.

Kıskanmanın en bilindik çeşidi romantik kıskançlıktır. Aynı zamanda başkalarının başarılarını, güçlerini, yaşam tarzlarını ya da ilişkilerini de kıskanmak mümkün. Örneğin başka birinin hayatının çok daha iyi ve kolay olduğunu düşünebilirsin. Morelli’ye göre bu bir hata; çünkü insan, karşısındakinin hayatının sadece iyi yanlarını değerlendirmeye alıyor ve kendi hayatının en negatif yönleriyle birleştiriyor. Ya da bir başka örnekle, bir arkadaşının ortak arkadaşınla olan ilişkisini seninkinden daha sağlıklı ve güzel bulabilirsin. Morelli bu konuda da aynı görüşe sahip.

Sosyal ağlar günümüzde kıskançlığın en güçlü tetikleyicilerinden. Morelli’ye göre internetteki ve gündelik hayattaki sözlerimiz artık birbirine karışmış durumda. Bu nedenle de sanal dünyada insanların ilişkilerini gündelik kişisel ilişkilerinle karşılaştırma eğiliminde olabilirsin. Ya da başkalarının senden daha güçlü olduğu kanısına varıp, onları kendine tehdit olarak algılayabilirsin.

Peki kıskançlığın önüne geçerek onun negatif etkilerinden nasıl kurtulabilirsin? Bu noktada yanıtlanması gereken en önemli soru bu gibi duruyor.

BENZER YAZILAR