Peki neden?
Şöyle bir etrafına baktığında, 20’li yaşlarındaki insanların seks hayatlarının çok daha renkli olduğunu ve daha fazla seks yaptıklarını düşünebilirsin. Fakat Archives of Sexual Behavior’da yapılan yeni bir araştırma, düşündüklerinin tam tersini iddia ediyor.
1972-2014 yılları arasında yetişkinlerden elde edilen anket verilerinin incelendiği araştırmada, katılımcılara, aralarında 18 yaşından bu yana kaç kişiyle seks yaptıklarının da bulunduğu, cinsel davranışlarına dair sorular yöneltilmiş. Sonuçların jenerasyonlara bölünmesinin ardından, 90’lı yıllarda doğanların 60’ların sonlarında doğanlara kıyasla daha az seks partnerine sahip oldukları ortaya çıkmış. Dahası, 80’li yıllarda doğanlar ile kıyaslandığında, 90’larda doğanlar arasından hiç seks yapmamış olanların oranı da %41 daha fazla çıkmış.
Bu çalışmadan nasıl bir çıkarımda bulunabiliriz? Şöyle ki, “eskiler” 90’lı yıllarda doğanlardan muhtemelen daha fazla seks yapıyordu. Yani, Tinder ve benzer uygulamaların vaatleri çok da isabetli olmayabilir.
Aslında, teknoloji insanların gerçek hayatla bağlarını koparıyor olabilir. Yani, gerçeği yaşamak biraz zorlaşıyor da diyebiliriz. En azından San Diego State University Psikoloji bölümünden, Generation Me kitabının yazarı Prof Dr. Jean M. Twenge’in teorisi bu.
Fakat Twenge ve diğer araştırmacıların mantıklı başka açıklamaları da var. Örneğin, 90’larda doğan kişilerin partnerleriyle daha uzun süre yaşadıklarını ve daha geç evlendiklerini belirtiyorlar. Ayrıca, güvenlik konusunda eski jenerasyonlara göre daha fazla endişeli olduklarını, bu yüzden de seks yapmak için daha uzun süre beklediklerini öne sürüyorlar.
Açıklamalar çeşitli. Ama bir gerçek var ki, o da bu çalışmanın Tinder imparatorluğunu sarsabilecek güçte olması.
