Sporcu beslenmesi uzmanları her konuda hemfikir olmasalar da her seferinde tekrarladıkları bir öğüt var: Her gün daha fazla sebze ve meyve tüketin.
“Oranlar hakkında konuşarak çok fazla zaman harcıyoruz, sonuçta koşucuların kalori ve sıvı alımı gibi temel ihtiyaçları var; ancak o kalorileri nereden karşıladığınız fark ediyor” diyor Northern Arizona Üniversitesi’nden üniversitenin koşu takımlarının beslenme danışmanı Doç. Dr. Jay Sutliffe. “Genellikle, mitokondrinin oluşturulabilmesi için gereken vitaminleri, mineralleri, antioksidanları ve koenzimleri sağlayan bir beslenmede mikrobesin eksiklikleri görüyoruz.”
Bu mitokondrileri beslememiz gerekiyor çünkü onlar kaslarımız, sinirlerimiz ve kalbimiz tarafından kullanılan enerjinin üretim merkezi. Peki, bu mikro besinler nereden geliyor? Yeşil düşünün – kıvırcık lahana ve ıspanak gibi besinsel yönden zengin ve dayanıklılık atletlerinin ihtiyacı olanı sağlayan yiyecekler: A,K ve C vitaminleri, magnezyum (kas kramplarını azaltmaya yardımcı) ve flavonoid antioksidanlar (antienflamatuar).
“En iyi performansı gösteren koşucuların diyeti, taze, işlenmemiş yiyecekler, kaliteli protein ve bol bol sebze ve meyve içeriyor” diyor Sutliffe. “Bu aslında çok basit ancak birçok koşucu tarafından kolaylıkla göz ardı ediliyor. Ben, her öğünde ve atıştırmalık olarak yediğimiz yiyeceklerin antrenman stresine adapte olabilmek adına çok kritik olduğuna inanıyorum.”
Shay, yemek kitabı yazarı Michael Pollan’ın sözüne güveniyor: “Gerçek yiyecekler yiyin. Çoğunlukla yeşillik. Çok fazla değil.” Ayrıca, en iyi seviyelerdeki atletlerin aşırıya kaçmayan, oldukça dengeli bir beslenme düzenleri olduğunu söylüyor.
