Protein takviyesi ne kadar önemliyse, kullandığınız ürünün içeriği de aldığınız verim açısından aynı öneme sahiptir. Protein tozunda nelere dikkat edilmeli?
Tükettiğiniz şeyin gerçekten protein olduğundan emin olun.
Protein tozu nasıl olmalı? Hangi protein tozu güvenilir?
“Snickers” protein bar tarifi mi aradınız: Tıklayın
Söz konusu performans ve kas kütlesi artışı olduğunda, ister vücut geliştirme, ister CrossFit, isterseniz de futbol ile ilgileniyor olun, başvuracağınız ilk adres proteinlerdir. Yine bu nedenle, insanlar farklı sporlarla uğraşıyor olsa da protein tozlarındaki açıklamaların anlaşılır ve kolay olmasını beklerler. Ne var ki beslenme camiasında gerçekleşen ve her ikisi de “protein spiking” ile ilgili olan iki gelişmenin gösterdiğine göre, hangi protein tozunun alınacağına karar vermek hala oldukça zor. O yüzden proteinleri ve ürün içeriklerini daha iyi tanımak, ideal seçimi yapabilmek adına işinize yarayacaktır.
Protein Spiking Nedir?
Natural Products Insider’in Nisan 2014 sayısında yayımladığı “Pure Protein Products” adlı makalenin de altını çizdiği sorun, sporcu besinleri endüstrisindeki sıkıntıya işaret ediyor. “Protein spiking” ya da “Amino spiking”, üreticilerin supplement içeriği kısmındaki bilgilerinin değerlerini arttırmak amacıyla protein içerikli ürüne ucuz yollu amino asit veya kreatin ekleme işlemidir. American Herbal Products Association (AHPA), tam da makalenin yayımlandığı sıralarda tüketiciler için proteinli ürünlerin seçimini kolaylaştıracak bir içerik etiketinin nasıl hazırlanması gerektiği konusunda bir kılavuz yayımladı. İşin özünde AHPA, içerik kısmında belirtilen değerlerin bozulmamış, amino asitlere bağlı, doğal formdaki proteinler olması gerektiğini söylüyor.
Protein Tozunda Olmaması Gerekenler
Makale ve AHPA’nın kılavuzu; amino asit, kreatin ya da nitrojen bazlı içeriklerin protein desteklerine konulamayacağını söylemiyor. Aksine, bu içerikler protein desteklerinde kullanımı bakımından kesinlikle onaylı, sadece içerik kısmına protein olarak yazılmamalılar.
Natural Products Insider’in makalesine göre glisin, taurin ve kreatin, protein spiking için kullanılan başlıca içerikler. İşleme karşı olan tartışmaların bir kısmı taurin ve kreatin amino asitleri, protein yapı taşı olmadığından dolayı ürününün içerisindeki toplam protein miktarı dahilinde sayılmamalı. Aynı zamanda, glisin kas içersinde protein yapımında kullanılabiliyorken, lösin de dahil olmak üzere önemli olan amino asitllerin miktarını seyreltmesinden dolayı belki de amino asitler arasında en az gerekli olanı.
Protein Tozunun Olmazsa Olmazları
Dallı zincirli amino asitler (BCAA) arasında en önemli olanı lösin, kastaki protein üretimini doğrudan arttırdığından; kas büyümesi, dayanıklılığın arttırılması ve performans için önemli. Natural Products Insider’ın makalesine göre lösin miktarı, ürünün kalitesini ölçmek için bir parametre olarak kullanılabilir. Bir ürüne başka amino bileşenler eklenirse lösin miktarı seyrekleşir ve bozulmamış proteine kıyasla ürünün potansiyeli azalır.
Genellikle, protein miktarının yüzde 11 gibi bir kısmını sağlayan lösin, whey ve kazein gibi süt bazlı proteinlerde bulunur. Bu durumda, kazein ve süt proteinleri yüzde 10 daha fazla, yani 25 gramlık protein servisi başına 2.5 gr lösin içerir. (Yumurta, soya ve diğer sebze proteinleri 25 gramlık bir servis başına en az 2 gram lösin içerir.) Bu da demek oluyor ki amino asit miktarlarını ambalajda belirten ve örneğin tek serviste 25 gramda 2,5 gr lösin içeren protein tozları üreten markalara bakmalısınız.
Paranızın karşılığını aldığınız bir ürün satın aldığınızdan emin olmak için içerikleri, şişirilmiş protein miktarına sebep olan amino asitler bakımından derinlemesine incelemekte fayda var. Öte yandan protein ürünü diğerine göre çok daha ucuzsa bunun sebebi “protein spiking” olabilir.