Acı Çekmeden Koşun

Bu sözler herkes için geçerli değil. Bugünlerde, Taht Oyunları kitapları kadar kalın tabanları olan ‘aşırıya kaçmış‘ ayakkabılar giyen ve topuklarına mı yoksa parmak uçlarına mı indiklerine dikkat etmeyen birçok yaşı ilerlemiş koşucu görüyoruz. Ancak çatışan araştırmaların içinde güçlükle ilerleyerek ve biyomekanik uzmanlarıyla konuşarak ikna olduk: Biraz ayak desteğinden feragat etmenin ve yere topuklarınız yerine ayak tabanınızın ön veya orta kısmıyla inmenin sağladığı faydalar var. Bacaklarınız yay gibidir, yay ne kadar sert olursa yere uyguladığınız güçler o kadar etkili bir şekilde vücudunuza dönerek sizi ileriye taşır.

UYARI

Ayak vuruşunuzu değiştirmeye çok ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, sizinle çalışabilecek bir koç bulun. Yakın zamanda yapılan araştırmalar, çoğu kişi için enerji verimliliği en yüksek koşu tarzının, ona en doğal hissettiren tarz olduğunu ileri sürüyor. Probleminiz ayağınızın vuruşundan çok uzun adımlarınız da olabilir. Biyomekanik ve fizik tedavi uzmanı Jay Dicharry de bunu rahatlıkla kabul ediyor: “Koşucuların çoğu aslında fazla uzun adımlar atıyor” diyor. Adımlarınızı kısaltmaya odaklanarak eninde sonunda ayağınızın yere vuruş yapısını da değiştirebilirsiniz. Bu, daha az ‘itme‘ ve daha çok ‘çekme‘ içeren koşu kalıplarına yol açabilir ve böylece eklemlerinize daha az baskı (ve potansiyel hasar) yüklemiş olursunuz. Omurgamda daha az sarsıntıya karşılık daha yavaş bir koşu, memnuniyetle kabul edeceğim bir değiş tokuş olur.

BENZER YAZILAR