Cildindeki pH dengesizliği, yüzünde çıkan sivilcelerden kırışıklıklara kadar birçok problemin sebebi olabilir. Ancak birçok kadın bunun farkında bile değil. Cilt tipini belirleyerek pH dengesini düzeltebilir ve daha aydınlık bir cilde sahip olabilirsin.
Yoga dersleri, yaşam koçları, spiritüel tedaviler ve işten aldığımız izinler bile hayatımızda tam anlamıyla mükemmel dengeyi kurmamıza yetmiyor. Cildimizin pH dengesinin de en azından hayatımızdaki denge kadar mühim olduğunu ise çoğu kez göz ardı ediyoruz.
Cildimizin fonksiyonlarının mükemmelce çalışabilmesi için pH dengesinin sabit kalması gerekiyor. Yanlış ürünleri kullanıp yanlış şekilde beslenirsen, cildinin pH dengesi altüst olur ve kırışıklık, kızarıklık, akne, aşırı hassasiyet gibi cilt sorunlarıyla karşılaşırsın. (Ürün ambalajlarına “pH dengesiyle uyumlu” ibaresi, sadece bir pazarlama stratejisi olarak yazılmıyor.)
Lise yıllarında kimya dersinde uyuklayanlar, pH dengesinin ne anlama geldiğini hatırlamıyor olabilir: 20. yüzyılın başlarında keşfedilen pH (potansiyel hidrojen) dengesi kavramı, bir maddenin ne kadar asitli ya da alkali olduğunu belirliyor. En asitli madde 0, en alkali madde ise 14 ile ifade ediliyor.
Peki, pH dengesi cildimiz için neden bu kadar önemli? Çünkü vücudumuzun ve cildimizin sağlığı, asit ve alkali seviyesinin dengesiyle doğrudan bağlantılı. New Yorklu Dermatolog Patricia Wexler, cildin koruyucu bariyerinin bakteri, hava kirliliği ve toksinleri dışarıda turarken, nem ve lipitleri içeride hapsettiğini söylüyor: “Koruyucu bariyerin mükemmel çalışabilmesi için pH dengesinin 5,5 olması gerekir. Çok alkali bir cilt kuru ve aşırı hassas olacaktır; hatta egzama sorunu bile görülebilir. Ayrıca ciltte enflamasyon oluşabilir; bu da kolajeni yok ederek sarkma ve kırışmaya sebep olan enzimlerden cildin korunma kabiliyetini yitirmesine yol açabilir.”
2010 yılında British Journal of Dermatology’de yayımlanan bir çalışmada, bir grup kadının cildi sekiz sene boyunca gözlem altında tutulmuş. Bunlardan alkali cilde sahip olanlarda, asidik cilde sahip olanlara göre daha fazla ince çizgi ve kaz ayağı oluşumu görülmüş.
Bu kişiler güneşin zararlı etkilerinden de daha fazla etkilenmiş.
Cildin fazla asitli olması oldukça nadir görülen bir durum olmasına rağmen, asitli ciltlerde akne sorunu daha fazladır. Cildi pH 5,5’dan daha asitli olan kişiler kızarıklık ve tahriş sorunlarından şikayetçi olur, hatta bazen dokunmak bile keskin bir acı verebilir.
Neyse ki cildinin pH seviyesini dengelemek, yaşamı dengelemekten çok daha basit. Önce yandaki testimizi çözerek cildinin pH seviyesini belirlemeli, sonra da onu nasıl dengelemen gerektiğini öğrenmelisin. Ardından tek yapman gereken, birkaç yeni kozmetik ürününe yatırım yapıp beslenme alışkanlıklarını değiştirmek olacak.
