Sürekli kendini bitkin hissetmek,sürekli bir yorgunluk bir yaşam biçimi değildir. Aşağıdaki basit tavsiyeleri uygularsan enerjini kalıcı olarak güçlendirebilirsin.
Alarmın çalıyor… Üç, hatta dört kez kapatmak zorunda kalıyorsun. Giyinmek ve makyaj yapmak bile seni yoruyor. İşe doğru yola çıktığında, direksiyonun başında neredeyse tekrar uykuya dalacak hâle geliyorsun. Günün büyük bölümünde beyninin etrafını bulutlar sarmış gibi hissediyor ve toplantılarda uyukluyorsun. Ya da iş yerinde oldukça formdasın ama eve geldiğinde kanepeden kalkamıyorsun. 21. yüzyıl kadınının aşırılıklarla dolu hayatına hoş geldin.
Dengeli beslenme, yeterli uyku ve sporun seni canlı tuttuğunu biliyorsundur. Ancak enerji denkleminin en önemli kısmı olan beynini görmezden geliyor olabilirsin. Vücut ve zihin, nörotransmiterler (sinir ileticileri) vasıtasıyla birbiriyle devamlı iletişim hâlindedir. Huzursuz, üzgün ya da sinirli olduğunda, bunlar bedenine seni gergin, stresli ve yorgun hâle getirecek kimyasallar salgılamasını söyler. Rahatlamış ve canlı hissettiğinde ise beynin, sağlığını güçlendiren ve seni enerjik hissettiren endorfin ve benzeri mutluluk hormonlarının üretilmesi için harekete geçer. Ancak zihin gücünü denetleyebilir ve bedenini onun hızına ulaştırabilirsin.
Kendine Görsel Destek Sağla
Karşılaşmalardan önce yarışmayı kazandığını zihninde canlandıran olimpiyat sporcuları daha çok madalya kazanır. Peki bunun sırrı ne? Bilimsel çalışmalar, bir aktiviteyi düşünürken de, yaparken de beynin kendi içinde aynı bölümleri çalıştırdığını gösteriyor. Journal of Neurophysiology’de yayımlanan şu çalışmaya bakalım: Deneye katılan kişilerin bir bölümü bir ay boyunca belirli bir parmak egzersizi yaparken, diğerleri aynı egzersizi sadece zihninde canlandırmış. Sonuçta parmağını hiç kıpırdatmayan ekip yüzde 22, egzersizi fiziksel olarak yapanlar ise yüzde 30 oranında gelişim göstermiş. Beden enerjin düşmeye başladığında kendini enerjik olarak imgele. Mesela bir sonraki toplantında iyi bir sunum yaptığını, bir saat boyunca power yoga çalıştığını ya da oldukça yoğun bir ofis işinin üstesinden geldiğini aklında tasarlayabilirsin.
Getirisi Olan Düşüncelere Odaklan
Hiç herhangi bir toplantı esnasında söylediğin aptalca bir cümleyi takıntı hâline getirdiğin oldu mu? Böyle düşüncelerin sürekli aklında bulunmasının sende nasıl bir bezginlik yarattığını fark ettin mi? Aklında devamlı olarak tekrarlanan bir cümle, eninde sonunda zihninin bir köşesine hapsolur. Fakat negatif mesajların aksine, pozitif anlam içeren düşünceler seni strese sokmaz. Dolayısıyla kendini iyi olana odaklamanda fayda var. Sana kazanç sağlayacak fikirler, aracında süper benzin kullanmaya benzer. Kaliteli yakıt, zihin ve bedeninin bir yere takılıp kalmak yerine, kendi kendine şarj olup ileri hareket edebilmesini sağlar. Bir dahaki sefere, içinden negatif bir metin okumaya başladığında duruma hemen müdahale et. Örneğin, “Otel gerçekten berbattı ama biz orada olduğumuz süre boyunca hep güldük” ya da “Kalbim kırıldı ama ruhum hâlâ sağlam” gibi olumlu duygulara yoğunlaşabilirsin.
Müziği Unutma
Arabanda giderken favori şarkılarını söylüyor veya spor salonunda hareketli şarkılar dinliyor olabilirsin. Müziğin etkisi hemen her yerde aynıdır; uyumana yardımcı olur, endişelerini azaltır ve seni canlı tutar. İngiltere’deki York St. John Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, ağırlık çalışırken arka fonda müzik dinleyen kişilerin, ağırlıkları diğerlerine göre yüzde 10 daha uzun tutabildiği tespit edilmiş. O yüzden sabahları enerjiye ihtiyacın varsa ya da zorlu bir idman seni bekliyorsa, play tuşuna bas.
Zihnini Aç
Meditasyon yapmak kalp ritmini düşürür, kas gerginliğini azaltır ve endorfin salgılanmasına yardımcı olur. Böylece algıların açılır ve kendini daha mutlu hissedersin. Meditasyonun esas amacı, olduğun anda var olabilmektir. Ofiste her saat başı, iki veya üç dakikalığına bilgisayar ekranından uzaklaşıp gözlerini kapat ya da sabit bir noktaya odaklan. Ardından sadece nefesine konsantre ol. Yavaşça derin nefes al, nefes verirken karın kaslarının yardımıyla içindeki tüm havayı dışarı ver. Sonra da tekrar akciğerlerine hava girmesi için yavaş yavaş nefes al.
Sabahları Şunları Dene
“Ateş nefesi” adı verilen yoga nefes tekniği, bedenini aynı spor yapıyormuşsun gibi harekete geçirir. Aşağıdaki egzersizi sabahları yataktan kalkabilmek için ya da enerjiye ihtiyacın olan herhangi bir zamanda uygulayabilirsin.
1 Omurgan dik duracak şekilde otur ve çeneni içeri doğru çek. İki elini karnına yerleştir; biri göbeğinde, diğeri de onun üstünde olsun.
2 Karın kaslarını sıkarak burnundan kuvvetlice nefes ver.
3 Burnundan nefes alarak karın kaslarının genişlediğini hisset.
4 Tekrar hızlıca nefes ver. Yavaşça ellerinle karnına bastır. Nefesinle belli bir ritim tutturmaya çalış.
5 Saniyede bir nefesle başla ve aşama aşama bunu üçe çıkar. Bir çalışmada 50 nefes egzersizi yapmaya çalış.
Kahkahalar At
Bir dahaki sefere iş bitiminde yorgun düşmeye başladığını hissettiğinde, seni her zaman canlandıran eğlenceli arkadaşlarınla bir buluşma planla. Loma Linda Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, kendi kendine gülmenin bile kişiyi bitkin düşüren stres hormonlarını azalttığı tespit edilmiş. Gülmek ayrıca kalp ritmini hızlandırıyor; kan dolaşımını, kalp-damar ve bağışıklık sistemlerini harekete geçiriyor
