TERİNİZİ SEVİN!

Ter, artık utançla değil gururla taşıdığımız bir spor aksesuarı niteliğinde. Spor salonlarında nasıl göründüğüne değil, akıttığı tere dikkat eden kişilerin sayısı artarken, bize düşen terlemenin artılarını araştırmak oldu! 

Terlemiyorum, ışıldıyorum. Terlemiyorum, parlıyorum. Terleme ve kendi sınırlarını zorlamayla ilgili birçok mantra artık spor tişörtlerimizi, kahve fincanlarımızı, hatta duvarlarımızı süslüyor. Çünkü terlemek iğrenilecek veya utanılacak bir şey değil. Tam tersine, vücudunuzu hareket ettirdiğinize dair bir kanıt niteliğinde. Bu yüzden spor salonunda hunharca terleyenler için yeni bir mottomuz var: Terliyorum, öyleyse varım. Bizce akılcı filozofların öncüsü Descartes bu ifadeyi mutlaka onaylardı. Artık spor yaparken terlemenin güzelliğini keşfediyoruz.  Kanye West’in Fade şarkısının klibinde, spor salonunda terden yapış yapış olmuş hâlde dans eden Teyana Taylor’u düşünün. Adidas’ın ABD’de yayınlanan son reklam kampanyasındaysa Victoria’s Secret meleği Karlie Kloss, vücudundan ter damlar hâlde spor yapıyor. Modelleri terlemiş olarak görmeye alışkın değiliz ama alışacağız gibi görünüyor. Hatta artık “ter satar” bile diyebiliriz.

Üstelik terlemek vücudunuza sayısız fayda sağlıyor. Ter boncukları vücudunuzu daha fit hâle getirmekle kalmıyor aynı zamanda zihinsel sağlığınıza da iyi geliyor. Şimdi harekete geçme zamanı!

BENZER YAZILAR