ÇAĞLA KUBAT’IN ÇOK YÖNLÜ HAYATI

Çağla Kubat, spor ve televizyon kariyerinin yanı sıra içtenliği ve doğallıyla da tanınıyor. En büyük özelliği ise içindeki mutluluğu ve pozitif enerjiyi dışarı yansıtması. Ona göre mutluluk, keyif aldığı işleri başarıyla gerçekleştirmek anlamına geliyor. Alaçatı’da kendi windsurf okulu olan Çağla Kubat, geleceğe tüm enerjisiyle yelken açmış uçuyor…

Women’s Health ruhunu birebir yansıttığını düşündüğümüz Çağla Kubat, dergimizin ilk sayısında da kapağımız olmuştu. Aradan geçen yıllarda, Kanal D’de yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde Elif Komiser rolüyle ekranlarda izleme şansını bulduk onu.

Çağla Kubat, bu bol aksiyonlu rolden oldukça keyif almış. Oyuncuların hepsinden yeni teknikler öğrendiğini, dizinin yönetmeni Orhan Oğuz’la beraber çalışmanın oyunculuk kariyerine yeni birikimler kattığını söylüyor. Dizi için kendini savunma ve yakın dövüş dersleri almış, poligonda atış talimlerine katılmış. Ne var ki yoğun yarış programı diziye devam etmesine izin vermemiş ve canlandırdığı Elif Komiser’in heyecanlı hayatı acı bir ölümle son bulmuş.

Çağla, windsurf ve oyunculuk kariyerini sürekli olarak dengelemek durumunda. Televizyon projelerinde yer aldığında windsurf yarışlarına ayırdığı vakit azalıyor, yarış programı yoğunlaşınca da ekranlara kısa süreliğine veda ediyor. Sörf onun hayatında hep var ve bundan sonra sadece başarılı olduğu bir spor dalı olarak değil, kariyerinin önemli bir parçası olarak da varlığını sürdürecek.

Sörf Okulu

Bu sene onu en çok heyecanlandıran şey, Alaçatı’da açtığı Çağla Kubat Windsurf Academy (Caglakubatwindsurf.com). Bu spor için oldukça elverişli olan Alaçatı Körfezi’nin Orsa tarafında bulunan okul, 2011’in Mayıs ayından beri hizmet veriyor. Windsurf sporunun zor bir aktivite olduğunu kesinlikle kabul etmiyor: “Okulumuzun en önemli amacı bu sporu kolaylaştırmak. Birçok farklı malzeme ve teknik kullanıyoruz. Ben sörfte yaşadığım duyguyu başka hiçbir sporda deneyimlemedim. Bundan sonra hiç kimse sörfün zor bir spor olduğunu düşünmeyecek.” Öğrencilerin hepsiyle birebir ilgilenmesi tabii ki mümkün olmuyormuş ama hepsinin kendi yetiştirdiği hocalar tarafından eğitildiğini söylüyor. Kendisi de bütün hocaları ve öğrencileri tek tek gözlemliyor, özellikle de küçük çocukları ve gençleri dikkatle inceliyormuş. Daha sonra çocukların aileleri ile görüşüp, bu spora kışın da devam etmelerini sağlıyormuş.

Amacı geleceğin windsurf sporcularını yetiştirmek olan Çağla, özellikle geçmişte yelken, yüzücülük gibi sporlarla uğraşmış kişilerin daha da başarılı olduğunu söylüyor. Belli bir seviyenin üstüne çıkan öğrencilerle birebir kendisi ilgileniyormuş: “Okuluma gelen herkes beni orada görüyor!”

Okulda Sports International’ın minik bir merkezi de bulunuyor. Kardiyo, kuvvet, dayanıklılık, denge ve koordinasyon çalışmaları yapılan fitness alanında, bosu, spinning, TRX ve girya aletleri bile varmış. Öğrencilere yelken takıp çıkarmayı bile öğrettiklerini söylüyor.

Mutluluk ve Huzur

Çağla, mutlu ve huzurlu olduğu zaman kendisini güzel hissediyor. Çok fazla süs püs, frapan giyim,aşırı makyaj ve abartılı saç stillerinden hoşlanmıyor; doğal görünmeyi tercih ediyor. Mutsuz hisseden bir kadının, ne kadar süslenirse süslensin kendini beğenmeyeceğine, mutsuzluğun yüzüne yansıyacağına inanıyor. Başarının da mutluluk seviyesiyle ölçülebileceği düşüncesinde. Nerede huzurluysa, vaktini orada geçirmeyi arzuluyor. Zaten sahip olduğu şeyler, yüzünü fazlasıyla güldürüyor. Hayatta seçimlerini yaparken, öncelikle o seçimin ona ne kadar mutluluk ve huzur sağlayacağını düşünen Çağla, yer almak istediği televizyon projelerini seçerken bile kendisini mutlu edecek, bir parça eğlendirip bir parça da eğitecek projelere yöneliyor.

Kimseye bir şey ispat etme gereği duymayan, kendisiyle son derece barışık bir kadın var karşımızda. Onunla konuşurken enerjisini hissetmemek mümkün değil. Sporla uğraşan insanların hep çok pozitif bir ruh hâli içinde olduğu söylenir, işte Çağla Kubat bunun en somut kanıtı olarak karşımızda duruyor: “Spor yapan insan doğru nefes alıp vermesini öğrenir, sıkıntı ve problemlerini oraya nakledip deşarj olabilir. Ayrıca sporun amacı sadece antrenman yapmak değil, aynı zamanda sağlıklı ve güçlü bir vücuda sahip olmak. Kendine bir hedef koyuyorsan, o hedefe varabilmek için hayat tarzında da değişiklikler yapmak, daha sağlıklı beslenip uykunu almak zorundasın.”

Hayatında yaptığın tüm bu değişimler, daha sağlıklı, huzurlu ve pozitif bir bakış açısına doğru adım adım yaklaşmanı sağlıyor. Uyku ve dinlenmek onun için çok önemli. Gece saat 12.00’de uykusu geliyor, sabah da 07.00’de kalkıp spora gidiyormuş: “Bu yaşam tarzı kimilerine sıkıcı gelebilir ancak ben böyle yaşamaktan mutluyum.”

Şöhretin Getirdikleri

Yıldızının ilk parlamaya başladığı zamanlarda magazin basını Çağla’nın biraz canını sıkmış ama artık alıştığını söylüyor: “Üniversite arkadaşlarımın çoğu erkekti, windsurf camiasında da erkekler yoğunlukta. Dolayısıyla bolca erkek dostu olan bir insanım. Magazin basınının dikkatini ilk çekmeye başladığımda, bu arkadaşlarımla gezip tozmam sorun oluyordu çünkü beni gördükleri yerde çekip birilerine yakıştırıyorlardı. Ama sonra onlar bana alıştı, ben de onlara. Alaçatı’da beni erkek arkadaşımla gördükleri zaman fotoğraf çekmek için izin istiyorlar, asla izinsiz çekim yapmıyorlar. Benim magazin malzemesi olmaktan hoşlanmayan biri olduğumu çok iyi anladılar.”

Çağla’nın moda ve alışverişle fazla arası yok. Kapüşonlu sweatshirt, şort ve tişörtlerden oluşan bir dolabı olduğunu söylüyor. Kendini rahat kıyafetler içinde mutlu hissediyor. Yarış zamanlarında kaybolan enerjisini geri almak için protein tozlarından faydalanıyormuş. Her gün protein, karbonhidrat, gerekli mineral ve vitaminleri sağlayabileceği şekilde besleniyor. Ama dondurma ve çikolatadan vazgeçemediğini de itiraf ediyor. Güneşten yeterince korunamamak, onun en büyük problemi: “Windsurf yaparken maalesef koruyucu losyon süremiyorum. Sörf tahtasına akan krem, onu kayganlaştırıp dönüşlerde büyük dezavantaj yaşatabilir. Yüzüme sürdüğüm krem ise gözlerime akabilir. Uzun kollu likra ve wetsuitle korunmaya çalışıyorum. Yarışırken seçim yapmak zorundasınız. Ben sonuca odaklandığım ve kazanmaya konsantre olduğum için, cildimin korunmasını feda etmek durumunda kalıyorum.”

Yazı: Ece Çağlar / Fotoğraflar: Jerry Stolwijk / Styling: D. İpek Şatır

 

BENZER YAZILAR