Yeni Bir Ben

Bir hayal kurdum, gerçek oldu.

Yazı: Erkan ÖZKAN

Hikâyem, geçen sene bu zamanlar başladı. Fazla kilolarım nedeniyle sağlık problemleri yaşamaya başlamıştım. Yürürken bile zorlanıyordum. Öyle ki teyzeler, amcalar yanımdan geçiyor, ben onlara yetişemiyordum. Psikolojim bozulmuş, yaşam kalitem giderek kötüleşmeye başlamıştı. Kilolu ve hareketsiz yaşantımın devam etmesi durumunda geri dönüşü olmayan hastalıklarla karşılaşacağımı biliyordum. Çok geç olmadan önlemini almalıydım. Bu işin şakası yoktu. Burada yazmak istemediğim, herkesin bildiği hastalıklar açmış kollarını beni bekliyordu. Artık 40’lı yaşlara merdiven dayamıştım. Bu benim için köprüden önceki son çıkış gibiydi. Bu zamana kadar kilo verme çabalarım olmuştu; bazılarında kısmen başarılı olsam da hiçbirinde kalıcı kilo vermeyi başaramamış ve kısa zamanda geri almıştım.

Bir şeyler yapmalı, bir çıkış yolu bulmalıydım. Acaba ben de başkaları gibi fit olabilir miydim? Neden olmasındı. Estetik kaygılarım da yok değildi ama önceliğim sağlıklı olmaktı. Her şey bir hayalle başlamaz mıydı? Önce istemek, sonra onun gereklerini yerine getirmek bilinen bir kuraldı. Evet, bir yerlerden başlamalıydım ama nereden? Bunu düşünürken aklıma yıllar önce koştuğum ve koşarken büyük zevk aldığım geldi. Zayıflama stratejimi koşmak üzerine kurmaya karar verdim. Tabii ki sadece koşarak kilo verilemeyeceğini biliyordum ama benim motivasyon kaynağım bu olacaktı. Kendime temel parametreler belirledim. En önemli kuralım, kendimi asla aç bırakmamak olacaktı. Eğer açlık hissediyorsam, bunun sebebi vücudun ihtiyacı olan gıdayı eksik almamdı. Zayıflama sürecinde yapılan en büyük hata da buydu. Bir diğer yanlış da tek tip beslenmekti. Bu tuzağa da düşmemeliydim. Vücuda gerekli olan protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri her öğünde ihtiyacım olan miktarlarda almalıydım. Günlük beslenmemi doğru yapsam bile psikolojik açlık diye bir şey vardı. Yani tokken yemek yemeye devam etmek. Bu durumla karşılaşırsam bir uzmandan yardım alacaktım. Neyse ki bunu yaşamadım. Beslenme programımı temel hatlarıyla belirlemiştim. Sırada beslenmenin yanına koşuyu eklemek vardı.

Ve koşmaya başladım. İlk koşularımı 2,5 km yürüyüş ve 2,5 km koşu şeklinde yaptım. Çok mutlu olmuştum, koşabiliyordum artık. Vücudumu dinleyerek, mesafe ve tempoyu zamanla artırdım. Acelem yoktu. Vücuduma birden fazla yüklenmemin sakatlıkla sonuçlanacağını biliyordum. Böyle bir şeyle karşılaşmamak ve motivasyonumu kaybetmemek için koşarken çok dikkatli olmalıydım. Beslenme ve koşu programım etkisini göstermiş, kilo vermeye başlamıştım. Her şey yolunda gidiyordu. Aylar geçtikçe koşmak, hayatımın vazgeçilmezi olmuştu. Farklı koşu antrenmanları yapmaya başladım. Interval, fartlek, tempo, jogging, tepe ve arazi antrenmanları sayesinde gelişim kaydediyordum. Tek başıma yaptığım antrenmanlar dışında, farklı koşu gruplarıyla birlikte de koştum.

BENZER YAZILAR