İlk Maraton Unutulmaz

Hayalimin gerçeğe dönüştüğü yer: Skechers Performance Los Angeles Maratonu.

Yazı: Murat BÜR

2016 yılının Ekim ayı sonuna doğru marka elçisi olduğum Skechers’tan gelen telefonla hayatımın en heyecanlı tekliflerinden birini aldım. “Mart ayında Skechers Performance Los Angeles Maratonu’nda koşmak ister misin?” sorusuyla başladı her şey. Daha önce hiç maraton koşmadığım için ilk başlarda biraz tedirgin oldum, hayatımda en uzun koştuğum mesafe 20K’ydı. Amerika’ya gitme ve dünyanın onuncu, ABD’nin dördüncü en büyük maratonunda yer alma fikri beni o kadar heyecanlandırdı ki, teklifi hemen kabul ettim ve hazırlıklara başladım. Böyle bir maratona hazırlanmak için, normal şartlarda haftada en az dört kere koşu antrenmanı yapmanız gerekiyor fakat kış ayları boyunca programımın yoğun, vaktimin kısıtlı olması nedeniyle, yabancı bir maratoncudan program desteği almak zorunda kaldım. Önümde sadece beş ay ve koşulacak 42 km vardı, ama başaramayacağımı hiçbir zaman aklımdan geçirmedim.

Maratona hazırlanma sürecinde haftada üç kez koşu antrenmanı yapmaya başladım ve daha kısa mesafeli yarışlara katılmaya karar verdim. Bu yüzden Şubat ayında gerçekleştirilen yarı maratonlarda, Bodrum 25K Trail’de ve Barcelona’daki yarı maratonda koştum. Havalar soğudukça antrenmanlarım daha zor bir hal almaya başladı. Bu maratona hazırlanırken özellikle Skechers GOrun Ride 5 modelini tercih ettim çünkü gerek tamponlaması, gerek taban teknolojisiyle antrenmanlarda bana kendimi en rahat hissettiren model oldu. Zorlu geçen antrenman süreçlerinin ardından Mart ayı geldi çattı.

Mart’ın ikinci haftasında 14 saatlik uzun bir yolculuğun ardından Los Angeles’a vardığımda, yarışa sadece üç gün kalmıştı. Yarışta gerekli ekipmanları almak için maraton öncesi yapılan Maraton Expo’yu gezdim. İki valiz dolusu tekstil ürünü ve ayakkabıyı aldıktan sonra alışverişimi tamamladım. Uzun süren karar ve deneme aşamasından sonra koşuya katılma adayı ayakkabıları sayısını ikiye indirdim. Seçtiğim ayakkabılar Skechers Gorun Ride 6 ve Skechers GOrun Forza 2 modelleriydi. Fakat ben koşuya, hazırlanma sürecinde giydiğim ayakkabımın yeni modeli olan Skechers GOrun Ride 6 ile katılmaya karar verdim. Ayakkabıyla uzun uzun antrenman yapma şansım olmadı ama ayakkabı seçimime çok güveniyordum, o yüzden yarış öncesi neredeyse hiç endişelenmedim. Yarıştan önce geriye kalan son şey beslenme programıma karar vermekti. Bunun için her projemde benimle birlikte olan diyetisyenim Cenk Özyılmaz ile telefonlaştım ve bana yarıştan önce iki büyük tabak makarna ve iki büyük pizza yememi söyledi. İlk başta inanamadım ama dediklerini yapmak için bir İtalyan restoranına gittim. Midem küçük olduğu için sadece bir tabak makarna ve bir pizza yiyebildim.

BENZER YAZILAR