Onun hakkında senelerce çok şey yazılıp çizildi. Güçlü sesi, dillerden düşmeyen şarkıları, muhteşem fiziği, hareketli yaşamı ve kitleleri cezbeden oryantal figürleri, tüm dünyada tanınmasını sağladı ve onu kısa zamanda uluslar arası şöhrete taşıdı. Latin Amerika’nın en parlak yıldızı ile konuşan Women’s Health, onun büyüleyici gülümsemesi ardında saklanan gizemleri araştırdı.
Shakira Isabel Mebarak Ripoll, maskelerin ardına gizlenme ihtiyacı duymuyor. Gerçek hayatında nasılsa, sahnede ve ekranda da öyle davranıyor. Elindeki gitarı ve sınırsız hayal gücüyle, alabildiğine içten, taptaze bir genç kız gibi görünüyor. Asla karmaşık bir insana benzemiyor, tamamen göründüğü gibi biri. Eğer o sırada depresyondaysa, bunu kendini ifade ederek dışa vuruyor. Acısını yaşıyor, acıyla yaşıyor, hatasından ders çıkarıp unutmasını ve yoluna devam etmesini de biliyor. Hayatı dolu dolu yaşayan her başarılı kadının yapması gerektiği gibi, olayları akışına bırakıyor.
Yalın Ayak Dans Etmek
Shakira, Orta Doğulu kökeniyle çocuk yaşlarından beri gurur duyuyor. Her şey, seneler evvel babasıyla bir Orta Doğu restoranına gitmesiyle başlamış. Orada henüz dört yaşındayken göbek dansıyla tanışmış, geleneksel tambur ve darbuka enstrümanlarını dinlemiş. Birdenbire, sanki damarlarındaki Orta Doğu kanı onu çağırmış gibi, masaya çıkıp raks etmeye başlamış. Mekândaki müşteriler onu gece boyunca alkışlamış. Daha sonra ailesine şarkı söylemeyi ve dans etmeyi meslek hâline getirmek istediğini açıkladığında, ailesi ona koşulsuz destek olmuş.
20 senelik bir müzik ve dans eğitiminin ardından 2001 senesinde, 24 yaşındayken Servicio de Lavanderia albümünü piyasaya çıkarmış. Sahne performanslarında da bol bol oryantal dans yapmaya devam etmiş. Women’s Health’e o zamanki hislerini çok güzel açıklıyor: “Benliğimin önemli bir parçası olan Orta Doğu kültürünü sahne performanslarıma yansıttığım için çok mutluydum. Yaptığım müzik kanalıyla kendimi ifade edip farklı dünyaları bir araya getiriyordum.” Kitleler Shakira’yı hemen benimsedi, albümü dünya çapında 20 milyon sattı ve yıldız o sene Latin Grammy ödülüne layık görüldü.
Daha sonra kendi yazıp bestelediği şarkılardan oluşan dört albüm daha çıkardı. Doğası gereği, sınırlara inanmıyor: “Kimsenin söylemediği türde şarkılar söylemek istiyorum. Hâlâ yazıp bestelemediğim şarkılar için arayışta olmak beni motive ediyor.” Pop müzik icra etmeyi sevse de, henüz keşfetmediği alanlara girmeyi de arzuluyor. Özellikle caz müziğine büyük ilgi duyuyor.
Her Şey Müzikten İbaret Değil!
Kariyerinin zirvesinde, yakışıklı futbolcu bir kocaya ve birbirine bağlı bir aileye sahip olan Kolombiyalı yıldız, hayatından oldukça memnun ve mutlu. Kalbi, hayatın küçük zevkleriyle bile hızlı çarpabiliyor: “Dinlenmeye ayıracak bir günüm olduğunda kitap okuyorum, romantik komediler izliyorum, çalışıyorum, kayıt yapıyorum ya da şarkı sözü yazıyorum. Vaktim olursa Barcelona takımının yeni stadyumu Camp Nou’ya gidip lig maçlarını izliyorum. Sinemaya ve yemeğe gitmeyi seviyorum. Fırsatım olursa kendimi parklara, ağaçlık alanlara atıyorum.” Shakira, hâlen 1995’de çıkardığı “Pies Descalzos” albümüyle İspanya’yı fetheden, koyu kıvırcık saçlı, samimi genç kız görünümü çizmeye devam ediyor.
Birçok Latin Amerikalı ünlü yıldız gibi, Shakira da Miami’de yaşıyor ama aslında kendini sürekli olarak gezen bir dünya vatandaşı olarak görüyor. Kocası Gerard Pique İspanya’da, ailesi ve birçok arkadaşı da Kolombiya’da yaşıyormuş: “Ben tam bir göçebe hayatı yaşıyorum. Doğduğum yeri her sene üç veya dört kez ziyaret etmeliyim çünkü canım ülkem Kolombiya’yı ve ailemi çok özlüyorum.”
Bu kadar sık seyahat etmekten herkes hoşlanmaz. O uçak senin, bu otel benim, sürekli olarak yer değiştirmek ve valiz hazırlayıp boşaltmak hiç de kolay değil. Hayatta acı, üzüntü, özlem, hayal kırıklığı gibi tüm negatif duygulardan da nasibini alan Latin yıldız, kendini bestelediği şarkılarla ifade ediyor. Hareketli mesleği sayesinde beş kıtayı da gezen Shakira, farklı sosyal sorumluluk projelerini de desteklemeyi de ihmal etmiyor. 1995 senesinde, Kolombiyalı çocukların eğitim koşullarını geliştirmek amacıyla, Yalın Ayak Derneği’nin kurulmasında rol oynamış. UNICEF İyi Niyet Elçisi olan Shakira, şöhretini dünyadaki sefaleti azaltmak ve çocukların eğitim şartlarını iyileştirmek için kullanıyor. Birleşmiş Milletler liderleri ve ABD Başkanı Barack Obama ile beraber çalıştığı da oluyor. Dünyayı çocukların eğitimi sayesinde daha yaşanılır bir hâle getirebilmek için canla başla çalışmaya devam ediyor.
Sınırsız Yaratıcılık ve Tatmin Olmuş Bir Kalp…
Yaratıcılığı hakkında söyleyecek çok sözü var: “Şarkılarımı yazarken, başımdan geçen ya da etraftan duyduğum hikâyelerden yola çıkıyorum. Bunlar çok kişisel tecrübeler. Bazen de arkadaşlarımın anlattıklarından ilham alıyorum. Hikâyeleri uydurduğum da oluyor.” Bu şair ruhlu kadın, yazdığı şarkılarla bizlere ne anlatmak istiyor diye merak ediyoruz: “Ben duygularımı insanlarla paylaşmak istiyorum. Yazmak benim için çok kişisel ve terapi edici bir uğraş. Bu sayede milyonlarca insanın hislerine tercüman oluyorum. Benim şarkılarımda kendi hikâyelerini bulan dinleyicilerin ise rahatladığını düşünüyorum.”
İnsan bazen uzun uçak yolculuklarına çıktığında kendini terk edilmiş ve çaresiz hissedebilir. Ancak bu göçebe hayat tarzı ve birtakım zorluklar insanı daha güçlü kılar. Shakira bunu keşfetmiş: “Mesleğim bana sahnede performans sergileme, sanatımı farklı ırklardan ve kültürlerden insanlara iletme ve kendi içimde de yeni rotalara yelken açma olanağını veriyor.” Şarkı yazarken deşar oluyor, tecrübelerinden bir şeyler öğreniyor, bunları paylaşma imkânı buluyor ve gelişiyor: “Benim hayatımdaki tek amacım yürümeye devam etmek. Hayat felsefem ise hiç felsefem olmaması!”
Barselona futbol takımında oynayan, kendisinden 10 yaş genç Gerard Pique ile ilk evlilik yıldönümlerini kutlamışlar. Onlar da her ünlü çift gibi, kendi imkânlarına göre güzel yaşamaya çalışıyor. Geçen aylarda ayrıldıklarına dair bir söylenti çıkmıştı ama onlar Twitter hesaplarından birbirlerine karşı sevgi dolu açıklamalar yaparak, haberin yalan olduğunu herkese gösterdi: “Sevgilimle beraber basit ve planlanmamış şeylerden zevk almayı seviyorum. İşte hayatımız böyle. Çiftler birbirini sevmeli, anlamalı, tutku duymalı, arkadaş olmalı, dürüst davranmalı, birlikte neşelenmeli ve benzer espri anlayışları olmalı.” Gerard ona tüm bu paketi sunuyor.
SHAKIRA İLE KISA KISA…
1/ Tatil için nereyi tercih edersin? Doğayla iç içe olabileceğim yerleri severim.
2/ En sevdiğin hayvan? Köpekler ve atlar.
3/ Hangi hayallerini gerçekleştirdin? Şarkı söylemek ve bol bol seyahat edebilmek..
4/ Hangi hayallerin henüz gerçekleşmedi? Henüz çocuk doğurup ailemi tamamlamadım.
5/ Rafa kaldırdığın planın? Tıp alanında kariyer yapamadım.
6 /En sevdiğin yemek? Lübnan ve Fransız mutfaklarını severim.
7/ En sevdiğin film hangisi? Bütün Harry Potter filmlerini keyifle izliyorum.
8/ En çok hangi şarkılarını seviyorsun? Inevitable, Sombra de ti ve Antes de las seis.
9/ En beğendiğin şarkıcı? İspanyolca söyleyen şarkıcılar içinde Gustavo Cerati.
10/ En sevdiğin müzik türleri?Rock, caz ve salsa.
11/ En sevdiğin hobin? Tembellik.
12/ Beş sene içinde hayatında neler olacak? Müziğe devam edeceğim ve çocuklarım olacak.
Güzellik Sırları
Vücudu mükemmel. Kıvrımlı bir Latin Amerikalı kadın vücuduna sahip olan Shakira, 30’lu yaşlarındaki her kadın gibi kendine bakmak zorunda: “Ben hiç diyet ve spor yapmadığı halde incecik kalabilen o kızlardan değilim. Fiziğimi muhafaza edebilmek için ter döküp fazla yağları yakmalıyım.”
Egzersiz
Her gün 45-60 dakika kadar egzersize vakit ayırıyor. Kardiyo, belirli kas gruplarını çalıştırmaya yönelik ağırlık çalışmaları ve dans provaları yapıyor.
Beslenme
Dengeli beslenmeye gayret eden Shakira, hep doğal besinleri tercih ediyor. Ara öğün olarak çeşitli meyveler, öğle ve akşam yemeklerinde bir porsiyon ızgara tavuk, yanında çorba ya da salata yiyor. Turnede olduğunda ya da kilosu normalin üstüne çıktığında biraz daha dikkat etmesi gerekiyormuş: “Birçok defa beslenme kurallarını ihlal ediyorum çünkü güzel yemekler yemeye bayılıyorum. Unlu yiyeceklerden uzak durmaya çalışıyorum ama Kolombiya usulü krep ve çikolataya asla karşı koyamıyorum. Bu yiyecekler benim sonum olacak!”
Sağlık
Dengeli beslenmenin yanı sıra, vitamin hapları alıp taze sebze suları da içiyor: “Çok az kalori içeren ve son derece besleyici olan bir sebze suyu karışımım var. Ispanak, salatalık, kereviz ve limonu blenderdan geçirip içiyorum. Antioksidan deposu bu karışım cilde de çok iyi geliyor.” Cildinin güzelliğini düşünenlerin koruyucu sürmeden asla güneşe çıkmamasını tavsiye ediyor.
Derleyen: Ece Çağlar Fotoğraflar: Guana Para Nexus Management