WOMEN’S HEALTH KADINI

Juliane Hough, Amerika’nın en yetenekli sarışınlarından biri.
Dancing with the Stars yarışmasından beyazperdeye, oradan da başarılı bir müzik kariyerine sıçramayı başardı. Muhteşem formunu nasıl koruduğunun sırlarını (hayır, sadece dans etmek değil!) ve Hollywood’un en sevilen bekârlarından biriyle çıkmanın nasıl bir şey olduğunu Women’s Health ilepaylaştı. Güzelliğiyle nefes kesen Julianne Hough, 2007’de ikikez Dancing with the Stars galibi oldu. Birinde buz pateni şampiyonu Apolo Anton Ohno, diğerinde araba yarışçısı Helio Castrovenes ile yarışmıştı. Fakat gözü yükseklerdeydi. 2008’de şovu bırakıp oyunculuk ve müzik kariyerine sıçramaya karar verdi.
Hough meselesi
Kısa zamanda çok şey mi istiyordu? 22 yaşındaki bu yetenekli sarışın için bunu söylemek haksızlık olur. 2008 senesinde çıkardığı albüm iki tane Academy of Country Music ödülü kazanmayı başardı, yeni albümü ise hâlen hazırlık aşamasında. 2010’da Cher ve Christina Aguilera ile Burlesque filminde oynadı. Kendisi de Dancing with the Stars şampiyonu olan 25 yaşındaki erkek kardeşi Derek, aslında onun hâlâ ısınma aşamasında olduğunu söylüyor. Hiç de şaka yapmıyor. Bu Ekim’de Julianne’i 1984 yapımı kült film Footloose’un yeni versiyonunda izleyeceğiz. Ardından Tom Cruise, Alec Baldwin ve Mary J. Blige gibi büyük isimlerle başrolü paylaştığı beyaz perde müzikali Rock of Ages ile şöhretini perçinleyecek. Bu filmde ünlü olmak için küçük bir kasabadan Hollywood’a göçen Sherrie’yi canlandırıyor. Julianne’in kendi hayatı da bu filmin konusuna benziyor. ABD’nin Utah eyaletinde, Mormon tarikatına mensup beş çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelmiş. Üvey kardeşlerini de sayarsak tam 14 kardeşlermiş. Anneleri onlar daha küçücükken bale ve müzik derslerine yönlendirmiş. Hough kardeşler, Julianne’in “The Blonde Osmonds” dediği bir müzik grubu bile kurmuş, genelde civardaki karnavallarda sahne alırlarmış. Anne ve babası Julianne 10 yaşındayken boşanınca, dans hocaları Derek ve Juliane’i Avrupa’ya davet etmiş. Prestijli bir kurum olan Italia Conti Academy of Theatre Arts’da beş sene boyunca şan dersleri, dans ve oyunculuk eğitimi almışlar. Fakat Julianne 15 yaşına bastığında normal bir hayat yaşama fırsatını kaçırdığının farkına varmış. “Mezuniyet törenine gitmek, erkeklerle takılmak gibi normal isteklerim vardı” diyor. Utah’a geri dönmüş ancak adapte olmakta epey zorlanmış: “Okulun yaramaz kızları beni partiye davet ederdi, adrese vardığımda ise oranın terk edilmiş, metruk bir ev olduğunu görürdüm.” 18 yaşına bastığında Los Angeles’ta şansını denemeye karar vermiş. Sadece birkaç ay sonra da Dancing with the Stars’a adım atmış.Meksika’da olan biten…
Beverly HillsHotel Polo Lounge’daöğle yemeği yerken, Julianne güneşten açılmış saçları, masmavi gözleri, daracık beyaz jean’i, tişörtü ve deri yeleği ile doğma büyüme Kaliforniyalı bir sarışın gibi görünüyor. Kolunda ise, American Idol ve E! News programlarının sunucusu olarak tanınan 36 yaşındaki erkek arkadaşı Ryan Seacrest tarafındanhediye edilmiş Cartiermarka bir bilezik var. Kısacası Julianne, Hollywood’dan enaz kendisikadar çılgın bir temposu olan birini tavlamayı başarmış.  İkisinin programı dason derece yoğun olmasına rağmen, Meksika’nın ünlütatil cenneti Los Cabos’a gitmişler.Ancak paparazziler sayesinde onların bu küçük kaçamağı ABD’nintüm magazin dergilerinde boy boy fotoğraflarla yayımlanmış. Magazin basını tüm tatili, detay atlamadan öğrenmeyi başarmış. Bikinisi ve kovboy şapkasıyla güneşlenirken izinsiz fotoğrafları çekilen Julianne, paparazzilerden çok rahatsız olduğunu söylüyor: “Bütün bunlar saçmalık. Bizi bir botun üzerinde görüntüledikleri zaman sinirim bozuldu. Tatilde istediğim gibi güneşlenip keyif yapamayacak mıyım? Gerçekten burnumuzdan getirdiler.”
Yazı: Alison Prato / Derleyen: Ece Çağlar / Fotoğraflar: Jeff Lipsky

BENZER YAZILAR