Jeff Galloway, koşmayan arkadaşlarınız hobiniz hakkında eleştirilerde bulunuyorsa onlara nasıl yanıt vermeniz gerektiğini anlatıyor.
Bazı insanlar, koşudan nefret ediyormuş gibi görünür. Belki kötü bir çocukluk anısını hatırlıyorlardır ya da geçen ay katıldıkları yarış hakkında bir türlü susmayan bir iş arkadaşları vardır. Belki de bizim gibi olmadıkları için, bizden nefret ediyorlardır: Zira egzersizi yapmaktan kaçınılan bir angarya yerine, zevk alacağımızı bildiğimiz bir iş olduğunu hissetmeleri zor olmalı. Eleştirilerine sert bir şekilde cevap vermek, bu kuşkucu insanların inancını değiştirmenin en iyi yolu değil. En yaygın dört eleştiriye nazik bir şekilde karşılık vermek istiyorsanız bu bilgileri kullanın.
“Koşmak Dizlerini Mahveder”
Birçok araştırma gösteriyor ki, koşucular koşmayan yaşıtlarına göre daha sağlıklı kemik ve eklemlere sahipler. Eğer ekstra yük taşıyan hareketsiz biriysen, büyük bir olasılıkla eklem iltihabı gelişebilir.
“Ama Bir Koşucuya Benzemiyorsun”
Herhangi bir koşu etkinliğinin bitiş çizgisine gittiğinde, bütün vücut tiplerini göreceksin. Her formda ve bedendeki koşucular, koşu periyotları ve yürüyüş araları arasında gidip gelerek güvenli bir şekilde mil katediyor.
“Eğer Yürüyüş Araları Veriyorsan, Bu Koşu Sayılmaz”
1896 Olimpiyat Oyunları’ndaki asıl maraton koşucuları, yürüyüş araları vermişti. Kaslarınızı kullandığınız ve kalp atışınız yükseldiği müddetçe, koşunun fiziksel faydalarından ve sonunda da endorfinden faydalanabilirsin.
“Koşu Çok Sıkıcı”
Belki her gün aynı rotalarda aynı efor düzeyinde koşuyorsan… Yeni parklar keşfetmek, yeni antrenmanlar denemek ve farklı grup koşularına katılmak bu rutini taze tutacaktır.