23 yaşındaki Sammi Goldsmith, babası kalp krizi geçirdikten sonra, daha sağlıklı bir yaşam tarzının arayışı içine giriyor. Ve tam da bu noktada koşu ile tanışan Goldsmith’in hikayesi, sizin de hoşunuza gidecek!
Ne zamandır koşuyorsunuz?
Neredeyse üç yıldır koşuyorum.
Başlarken sizi teşvik eden şey ne oldu?
Babamın neredeyse üç yıl önce geçirmiş olduğu kalp krizleri, okulumun ilk yılllarına denk geldi. Onun ölümle yüzyüze gelmesi, benim için bir uyarı oldu. Kalp sağlığı hakkında araştırmaya başladım ve yaşamımı bunun etrafında döndürmeye karar verdim. Yeme alışkanlıklarımı değiştirmek ve antrenman rutinime koşuyu eklemek, ana önceliklerim arasındaydı. Üniversite basketbol takımımdan bir arkadaşım bana birkaç kez koşmayı teklif etti ve çok geçmeden bağımlısı oldum.
Ne sıklıkla koşuyorsunuz?
Haftada üç ila dört kez koşuyorum.
Rutininiz nedir?
Haftada 3 ila 4 kez 5 ila 8 kilometre arası kolay koşu yapıyorum, bir gün koşu bandında hız antrenmanları yapıyorum, bir kez de 10-13 km arası daha yüksek tempo koşusu yapıyorum, ayrıca bir kez de 13 kilometre veya daha yavaş koşu yapıyorum.
Yarışıyor musunuz? Eğer öyleyse, ne sıklıkta ve hangi tür yarışlar?
İki yarı maraton ve çok sayıda 5K tamamladım; 2018’de ilk maratonumu koşmayı umuyorum. Eylül’de üçüncü yarı maratonumu ve 16 km’lik bir koşuyu tamamlayacağım. Yarışmayı ve heyecan verici koşu topluluğunu seviyorum.
Başka spor ve aktivitelere katılıyor musunuz?
Üniversite yıllarında basketbol oynuyordum ve şimdi Virginia Tech’deki kadın basketbol ekibinde mezun asistanıyım. Eğitimimde master derecesi kazanmak üzerine çalışıyorum ve kariyerimi kadın üniversite basketbol antrenörü olmak üzerine planlıyorum. Ayrıca ağırlık taşıyor, spin sınıfına gidiyor ve sık sık yemek pişiriyorum.
Sizin için koşmanın en tatminkar parçası nedir?
Koşu hakkında en çok sevdiğim iki şey var. Bunlardan ilki, daha önce hiç erişmediğim bir mesafeyi koştuğum zaman hissettiğim başarı ve gurur; ya da bir yarışta kişisel rekorumu kırmak. Daha önce imkansız olduğunu düşündüğünüz şeyleri, vücudunuzun yapabileceğini keşfetmek güzel bir şey. Koşu hakkında sevdiğim ikinci şey de hayatıma kazandırdığım harika topluluk. Şimdi birçok koşu partnerim var ve koşularım onlarla harika bir hale geliyor, ayrıca derinlemesine sohbetlerimiz bizi birbirimize daha da yakınlaştırıyor.
Kilo verme yolculuğunuzu, kilonuzun öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere anlatabilir misiniz?
Kilo verme yolculuğum doktorun ofisinde tartıya çıktığımda, utanç ve hayal kırıklığı hissetmem ile başladı. Tartı, 82’yi gösteriyordu. Babam kalp krizi geçirdikten sonra, daha sağlıklı bir yaşam tarzına adım atmaya başladım. Daha çok yemek pişirmeye başladım ve asitli içecekleri tüketmeyi bıraktım. McDonalds’ın arabaya servis edilen kahvaltısı, artık sabah rutinlerimden biri değildi. Basketbol için sezon öncesi antrenmanları yapıyor, hem de takım arkadaşımla ilaveten koşular yapıyordum. Ufak değişikliklerden dört ay sonra, tartıya çıktım ve büyük bir sürpriz ile karşılaştım. 74 kiloydum. Şimdi, yolculuğum başlayalı üç yıl oldu ve şimdi bir koşusever olarak 69 kiloyum.
Kilo verme konusunda başarınızın sırrı nedir?
Kilo verme sırlarım arasında, küçük değişiklikler yapmanın ve istikrarlı olmanın yer aldığını söyleyebilirim. Örneğin, asitli içeceklerden vazgeçtim ve ondan beri içmiyorum. Bu içecekleri tüketmemenin kalori alımını keserek kilo vermeme yardımcı olacağını düşündüm. Haftada yalnızca bir ya da iki kez dışarda yiyorum ve çok daha az et tüketiyorum. Şekeri ve doymuş yağ azaltmak da bu konuda kilit rol oynuyor. ve
Nasıl motive kalıyorsunuz?
Fitness ve wellness blog’u yazmaya başladım ve pişirdiğim besleyici yemekleri Instagram’da paylaşıyorum. Arkadaşlarım veya benzer şekilde yabancılar, hikayemi ilham verici buldukları için benden öneri almak istiyor. Babamla ilişkimin yanı sıra, beni sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için motive ediyor.
Kısa ve uzun vadeli hedefleriniz neler?
Sıradaki yarı maratonum için kişisel rekorumu kırmayı ve maratonum için antrenman yapmaya başlamak, kısa vadeli hedeflerim arasında yer alıyor. Uzun vadeli hedefim ise sonunda Boston Maratonu’nda koşmak, hem de on yıl içinde üniversitelilere özgü derecede kadınların baş antrenörü olmak.
Bize söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Koşuya gerçekten aşığım. Bana arkadaşlıklar, mutluluk ve yeni bir tutku kazandırdı. Bunun için daima minnettar kalacağım.
