Sosyal medya insanı motive de eder, en iyi performansından alıkoyan alışkanlıklar da kazandırır.
Sosyal medya mecralarında “Kesin bilgi arkadaşlar, yayalım” güvencesiyle paylaşılan pek çok asparagas habere rastlamışlığımız var. Ve bu bilgi kirliliği sırf politik başlıklarla sınırlı değil. Bugün binden fazla takipçisi olan herhangi bir koşucu veya bir blogger, çok mantıklı “görünen” antrenman tüyoları yayınlıyor veya tweet’liyor. Peki bunlar ne kadar doğru oluyor? Egzersiz fizyoloğu ve antrenör Janet Hamilton, “Ortalığa yalan yanlış bilgiler saçıp insanlara doğru kabul ettirmek hiç de zor değil” diyor. Gerçeklerden sapmış şeylerin çok daha seri yayıldığı gerçeği bir yana, internet bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek için de etkili bir araç. ZAP Fitness Coaching’in baş antrenörü Ryan Warrenburg, “Okuduğunuz her koşu taktiğinin kaynağını sorgulayın ve kendi araştırmanızı yapın” önerisinde bulunuyor. Bunu yapmak da eskiye kıyasla çok daha kolay. İnternetteki koşuya dair bilgileri sorgulayarak alan akıllı bir tüketici olmak, plato evresine girme, sakatlanma veya gereğinden fazla antrenman yapma gibi problemlerden korunmanızı sağlayabilir. Hamilton ve Warrenburg gibi alanında uzman kişilerin rehberliğinde, sosyal medyada esen yanlış antrenman rüzgârlarını tanıyın ve rüzgârı tersine çevirin.