Koşu serüveninize yeni başlıyorsanız, bu yoldan geçmiş kişilerin sizin için tavsiyeleri var. Kulak verin!
1- Sabır Acıdır, Meyvesi Tatlı!
Şunu aklınızdan çıkarmayın. Sabırsız koşucular, sakat olanlardır. Neredeyse koşuya yeni başlayan herkes, heyecanına yenik düşerek bir an önce en iyisi olmak ister ve bu sebeple kendini sakatlar. Bir süre aradan sonra koşuya geri dönen deneyimli koşucular da hızlı bir geri dönüş için koşu mesafesini iki katına çıkardığı zaman, yine benzer durum yaşanır. Sabırlı olmak, yeri geldiğinde ertelemeyi bilmektir. Bir plana sahip olup ona bağlı kalmanız gerekir. Bu sayede daha kontrollü olursunuz. Koşu vücudunuzu kuvvetlendirdiği gibi, zihninizi de kuvvetlendirerek disiplinli olmanızı sağlar.
2- Kuvvetin Farklı Formları Vardır
İnsanlar kuvveti kasla ilişkilendirir. Ancak benim tanıştığım kuvvetli koşucuların çoğu zayıftı. İri olanlar ise aşırı kaslı bir yapıya sahip değildi. Diğerleri de ortalama bir vücuda sahipti ve fotomodel olabilecek yapıdalardı. Koşucular görünümün o kadar da önemli olmadığını bilir, çünkü gerçek kuvvet içinizdedir. Gerçek kuvvet özü itibariyle pes etmeyi reddetmektir. Bunu bildiğiniz takdirde gerçek kuvvete sahip olursunuz.
3- Kalıcı Olan Seninledir
Lise yıllarımdayken hayatta ne yapacağımı merak ediyordum, koştum. Mezun olduktan sonra umutsuzluğa kapıldım, koştum. Yeni bir iş için yaşadığım şehri değiştirdim, koştum. Düğünümün
sabahında, otel lobisinde en iyi arkadaşımla tanıştım. Bilin bakalım ne yaparken tanıştık?
Doğarız, büyürüz, hareket ederiz, güleriz, âşık oluruz, ağlarız. Bütün bunlar olurken koşu hep bizimledir. İstediğimiz zaman, istediğimiz yerde, orada duruyordur.
4- Ne Verirsen Onu Alırsın
“Ne kadar az koşarak maratona hazırlanabilirim?” sorusunu sık sık duyuyorum. Son olarak biri bana “Haftada sadece bir gün koşarak maratona hazırlanabilir miyim” dedi. Hazırlanabilir mi? Belki. Mantıklı mı? Hayır. İnsanların iyi bir şekilde hazırlanmadan maraton koşmak istemesini hiçbir zaman anlayamadım. En iyi ihtimalle yarışı zoraki bitirip kötü bir skor elde ederler. Kötü ihtimalle sakatlanırlar. Ancak bu tutum sadece maraton heveslileri için değil, birçok koşucu için geçerlidir. Çoğu insan bir şey vermeden almak ister. Fakat ne koşu böyle bir şeydir, ne de hayat.
5- Gelişim Rahatınızı Bozduğunuzda Gelir
Friedrich Nietzsche’nin ünlü “Bizi öldürmeyen acı güçlendirir” sözünü bilirsiniz. Bu söze tam olarak katılmasam da, Christopher Hitchens’ın “Hayatta sizi öldürebilecekken öldürmeyen ama oldukça zayıf düşüren pek çok şey vardır” sözünün altına imzamı atabilirim. Yine de bir sıkıntıyı atlatmanın, bir sonraki engelle daha iyi başa çıkmanızı sağlayan bir katkısı olduğu gerçek. Daha güçlü, daha sert ve daha güvenli bir insan olarak çıkabilirsiniz.
