Atalarımızın uyku alışkanlıkları bugünkünden çok daha farklı olabilir.
Yeterli miktarda uyumak, sağlığınızı korumak açısından oldukça önemli. Kilonuzu düzenlemeniz, stresinizi kontrol altında tutmanız, zihninizi ve hafızanızı berrak tutmanız ve modunuzu düzeltmeniz için uykunuzun düzenli olması şart. Bu konuda şüphe yok: Uyku, sizin için iyi bir şey ve uzmanlar ısrarla geceleri 8 saat kaliteli uyku uyumanız gerektiğini söylüyor.
Ancak garip bir şekilde, uyku şeklimiz son 200 yılda keskin bir biçimde değişti. Aslına bakarsanız, atalarımız tüm gece boyunca uyumuyorlardı. Hatta, bazı akademisyenler, atalarımızın iki parçalı uyku uyuduklarını iddia ediyorlar. Tarihçi Roger Ekirch, erken modern Avrupa ve Kuzey Amerika’da insanların “ölü” ve “sabah” olmak üzere iki ayrı safhada uyuduklarını belirtiyor. Bu uyku şekli ise Brezilya, Nijerya ve Orta Amerika’daki diğer kültürlerin uyku alışkanlıkları ile de örtüşüyordu. Hatta, iki safhalı uyku modelinin bir zamanlar evrensel uyku alışkanlığı olduğuna inanılıyor.
Peki bu uyku düzenini değiştiren neydi? Her şeyde olduğu gibi, teknoloji yine devrede. Yapay ışıklandırma küresel anlamda yayıldığında, insanlar, karanlıkta yapamadıkları işlerin bir anda yapılabilir olduğunu fark etmeye başladılar. Bu da yatağa girilen sürenin daha da uzamasına neden oldu. Uyku safhalarının ayıran çizgi de yok olmaya başladı. Böylece, gece saatlerinde tek safhalı uykuya geçilmiş oldu.
Ekirch’in iddiasına tüm uzmanların katıldığını söylemek güç. Fakat Ekirch’e hak veriyorsanız, gecenin ortasında uyanıp bir daha uykuya dalamadığınız zamanlarda içiniz bir nebze rahat olabilir. Belki de siz doğal ritme diğerlerinden daha fazla yatkınsınızdır.
