Siz sorun, biz cevabını bulalım
İşin aslı şöyle: Uluslararası çapta balık ticareti yapan şirketler, balıkları avlandıkları anda (çoğunlukla teknede) şokladıktan sonra dağıtıcı firmalara satıyor. Bundan sonra ne yapacağına dağıtıcı firma karar veriyor. Bunu donuk olarak tutup da satabilir, buzunu çözüp perakendecesine “taze balık” olarak satmayı da tercih edebilir. İkisi arasında besin değeri bakımından pek fark yok. Lezzetine gelince, Japonya’da yapılan bir çalışmaya katılanların büyük çoğunluğu tercihlerini donmuş balıktan yana kullanmakla birlikte, ikisi arasında belirgin bir tat farkı göremediklerini söyledi. (Balığı tekrar tekrar dondurup çözmek elbette dokusunda ve tadında değişikliğe yol açacaktır). Sonuç? Hangi formda olursa olsun, balık tüketin. TÜİK verileri, 2015’te Türkiye’deki yıllık kişi başı balık tüketiminin 8,6 kg olduğunu söylüyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2016 raporu ise dünya ortalamasının 20 kg’ın üzerinde olduğunu belirtiyor.