Elit bir sporcu olmak için, başarısızlıklara bakış açınızı değiştirmeyi öğrenerek, “Kara Kutu Düşünürü” olun.
Hatalarından ders alma fikri, Amerikan filmlerinde kulağı kesik bir antrenörün öğrencisine söylediği klişe bir söz gibi geliyor olabilir. Açık konuşalım, kaçımız başarısızlığının nedenlerini düşünüp kendisine dersler çıkarmıştır ki?
Felaketle sonuçlanan bir yarıştan sonra, objektif bir gözle her bir kilometredeki performansınızı değerlendirmeye alıp, nerelerde hata yaptığınızı tespit ederek, bir sonraki yarışta ona göre yeni bir hazırlık planı oluşturduğunuz oldu mu? Belki de “Olur böyle şeyler” deyip, o nahoş deneyimi hafızanızın bir daha gün ışığı göremeyeceği derinliklerine sevk ettiniz ve hayatınıza devam ettiniz. İşte bu aslında büyük bir hata olabilir.Olimpiyat sporcusu ve ödüllü yazar Matthew Syed, Black Box Thinking: The Surprising Truth About Success isimli son kitabında, havacılıktan sağlığa, eğitimden spora kadar her alana göz atarak, başarılı birey ve kurumların büyük hatalarla nasıl başa çıktığını ve izleyen dönemde nasıl toparlandıklarını inceledi.
Bunu yapmaktaki amacı başarılı birey ve kurumların hatalar karşısındaki sağlıklı ve olumlu tavırlarına ve iş çevrelerinde “asgari olumlu sonuç” olarak bilinen olguya açıklık getirmekti. Syed ve onun “kara kutu düşüncesi” teorisine göre başarısızlık eğer doğru kullanılırsa, başarıya açılan bir kapı haline gelebilir. Daha da güzeli, koşunun kara kutu düşünce tarzını uygulamak için harika bir alan olduğu görüşünde.