Yüksek yoğunluklu antrenmanı fazla yapınca, forma girmek yerine formdan düşmenizin nedenini fitness danışmanı Bill Hartman açıklıyor.
HIIT olarak bilinen yüksek yoğunluklu interval antrenman, fitness seviyenizi yukarıya taşıyabilmek adına çok fazla efor sarf ettiğiniz antrenmanlardır. Örneğin koşarken, tıpkı aç bir aslandan kaçar gibi koşmanız gerekir. Kulağa abartılı gelse de, antrenmanda yükselen nabzınız tam da bu örneğe uyacak seviyelere yükselir.
“Savaş ya da kaç” tepkisini duymuşsunuzdur; evrim sürecinde kendimizi tehlikelere karşı korumak için geliştirdiğimiz, hayatımızı kurtarmak için devreye giren bir mekanizmadır. HIIT yaptığınız sırada da bu tepki devreye giriyor. Çünkü beyniniz koşu bandında mı olduğunuzu, yoksa savanda bir gergedandan mı kaçtığınızı ayırt edemez. Takdir edersiniz ki, bunu stresli bir durum olarak kabul ettiğinden, fazlaca stres hormonu salgılamaya başlıyor.
Kısa vadede, bu hormonlar yağ yakıyor ve kas kütlesi kazanmanıza yardım ediyor. HIIT süresince salgılanıyor ve siz toparlanma sürecine girdiğinizde yavaşça azalıyor. Aynı zamanda enflamasyonu azaltıyor, kalp hastalığı ve diyabet riskine karşı koruyor.
Vücudunuz HIIT yaparken, çalışırken, uykusuz kaldığınızda veya farklı antrenmanlar yaptığınızda, tek seferde yalnızca belli oranda stresle baş edebilir. HIIT çalışmasını abarttığınızda, vücudunuz stres hormonu akınına uğrar ve 7/24 alarm durumunda olacağı için, stres seviyesini düşürmeye fırsat bulamaz.
Çok fazla HIIT seansı diğer antrenmanlarla ve stresli bir yaşam tarzıyla birleştiğinde, istenmeyen sonuçlar meydana gelebilir. Vücudunuz sürekli olarak çok fazla miktarda kortizol hormonu salgılamaya başlar. Bu da kas kaybına, yağ depolanmasına ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
Çözüm: Haftada sadece bir kez HIIT yapın. Özellikle ağırlık çalışıyorsanız, bu bir çok insana yettiği gibi size de yetecektir.
