Spor için ayırdığımız daha kaliteli daha sağlıklı bir yaşam için kendimize yaptığımız bir yatırım. Yaptığımız her antrenman aslında kumbaramızda biriktirdiğimiz bir miktar sağlık demek. Kişisel antrenmanlar gündelik hayatımızda ajandamızın yapılması gerekenler arasında ilk sıralara not edilmeli.
Teknolojik gelişmeler sonucu hayatımız birçok yönden oldukça kolaylaşmış durumda. Artık bir çok işi bedenimizi değil beynimizi çalıştırarak hallediyoruz. Bu iş verimliliği açısından oldukça faydalı olsa da insan bedeni açısından pek de öyle değil. Hareketsiz kalan insan vücudu güçsüzleşerek verimsizleşmektedir.
Günümüzde birçok hastalığın temelinde yatan sebeplerin başında hareketsizlik geliyor. Nüfusu hızla artıp kalabalıklaşan şehirlerde insanların hareket alanının oldukça daralması, hava kirliliğinin artması, yoğun ses ve gürültülü ortamlar, doğa ile olan bağların kopması gibi etmenler kişiler üzerinde birçok olumsuz etki yaratıyor. Tüm olumsuzlukların etkisini azaltmak için ise spor oldukça iyi bir araç. Dolayısı ile spor yapmak için, spora zaman ayırmak için asla çok meşgul olmamalıyız.
Bu gün hayatımızda önemli yere sahip birçok şeyi sigortalatmak durumunda kalıyoruz. Deprem sigortası, işsizlik sigortası, hayat sigortası vb. birçok sigorta ile bir şeyleri güvence altına almaya çalışıyoruz. Sigortalatmak ihtiyacı duyduğumuz birçok durum insan sağlığı ile ilgili. Ama ben insan sağlığı için en iyi sigortanın beden ve ruh sağlığımızı korumak olduğuna inanıyorum. Bunu yapabilmenin en iyi yollarından birisi de spor yapmak.
Spor, sadece rekabet ve yarışma için yapılan bir iş olarak görülmemeli. Elbette ki profesyonel anlamda spor yapan, yarışmacı olan bireylerin yaptığı spordan belirli beklentileri ve kazanımları vardır. Ama asıl önemli olan sporun sağlık için ve eğlence için yapıldığı zaman da çok keyif verdiğinin farkında olabilmektir.
Spor yapmak bu kadar önemliyken haftanın birkaç gününde, günün birkaç saatinde spor yapmak için ayırabileceğimiz zamanımız olmuyor mu? Hayatımızda spor için yer açmaya kararlı olursak uygun zamanımızın mutlaka olacağını biliyorum. Örneğin; kabaca bir hesap ile 20 dakika daha az televizyon izleyerek, 30 dakika daha erken yatarak, sabahları 40 dakika daha erken kalkarak bile sağlığımız için spor yapmaya yetecek kadar zaman ayırabilirsiniz. Spor yapmak demek illa ki spor salonlarına ya da halı sahaya maç yapmaya gitmek demek değildir. 30 dakikalık bir sabah yürüyüşü ya da koşusu, 40 dakika bisiklete binmek de spor yapmak anlamına gelir. Bulunduğumuz çevrede kolaylıkla yapabileceğimiz bir sportif aktivite mutlaka mevcuttur.
Bir koşucu olarak 7’den 77’ye herkesin kolaylıkla yapabileceği bir spor olan koşmayı ve yürümeyi tavsiye ederim. (Tabi ki bir dağ koşucusu olarak doğada, arazide koşmanızı şiddetle tavsiye ederim.)
