Tarçının tatlı ve içimizi ısıtan lezzeti, onu soğuk havaların vazgeçilmez baharatı yapıyor. Yapılan bazı araştırmalar, kan şekerini düzenleyen insülinin etkinliğini artırarak, diyabeti önleme veya tedavi etme konusunda yardımcı olduğunu öne sürüyor. Ama bilim dünyası bunu kesin bir gerçek olarak henüz kabul etmiş değil. Öte yandan, araştırmacılar antienflamatuvar, antibakteriyel ve antioksidan özellikler taşıdığında hemfikir.
Biraz Daha Derine İnelim
Defnegiller familyasından anavatanı Güney ve Güneydoğu Asya olan, yaprak dökmeyen aromatik kokulu ağaç cinsi. Tarçının bilimsel adındaki cins adı olan “Cinnamomum“, Yunanca’daki “kinnamomon” sözcüğünden gelir. İnsanlık tarihinin en eski baharatlarından biridir. M.Ö. 3000 Çinliler tarafından kullanılıyordu. Avrupa’da 16.’dan 18.yy’a kadar en değerli ve pahalı baharatlarından biri sayılıyordu. Ünlü tüccar Anton Fugger 1530’da İmparator V. Karl’ın borç senetlerini onun gözleri önünde tarçın baharat çubuklarından oluşan bir ateşle yakmış, böylece kendi zenginliğini kanıtlamıştır.
Nasıl tüketilir?
Tarçın tozunu her türlü tatlının veya yemeğin içine dökebilirsiniz. Bakteri oluşumunu engellediği için doğal bir katkı maddesi olma özelliği taşır. Fırında pişen gıdalarda yaygın olarak kullanıldığı gibi, iştah açıcı yemeklere de çok yakışıyor. Et veya sebze yemeklerinize, güvece veya körili yemeklere bir çay kaşığı eklemeyi deneyin. Şunu da unutmayın, tarçının rengi ne kadar koyuysa, aroması da o kadar güçlü ve baskın olur.
Isı, tarçının sağlığa olan faydalarını etkilemiyor. Tarçın çayı yapmak için iki seçeneğiniz var; ya tarçın kabuğu kullanacaksınız ya da tarçın tozu. Eğer çayı kabuktan yapacaksanız 1 adet kabuğu bir kaç parçaya ayırarak yarım litre kaynamış suya atıp demliğin kapağı kapalı halde 10 dakika demlenmesini bekleyin. Tozdan hazırlayacaksanız bir çay bardağına 1-1,5 çay kaşığı tarçın koyun ve üzerine kaynar su ekleyip iyice karıştırın. 4-5 dakika demlenmesini bekledikten sonra içebilirsiniz.