Onun sırrı angarya işler yapmak. Tabii bir de 20’li yaşlarındaymış gibi davranmamak.
En iyi filmini 1987 yılında (Three Men and a Baby) çekti. Hawaii gömleği Smithsonian müzesinde sergileniyor. Bıyıklarının konu olmadığı bir talk şov ise henüz yayınlanmadı. 72 yaşındaki Selleck, CBS’in polisiye dizisi Blue Bloods’taki rolüyle Magnum P.I. dizisindeki 163 bölümlük rekorunu kırmaya doğru gidiyor.
Selleck’e göre kendisi şanslı bir oyuncu.
MEN’S HEALTH: Blue Bloods dizisindeki Reagan’ın evinde verdiği pazar akşamı yemekleri, dizinin değişmez sahnelerinden. Bu denli etli güveç ve patates püresi yerken nasıl kilo almıyorsun?
TOM SELLECK: Çok fazla yemek yememi gerektiren sahnelerde tükürük kovası kullanıyorum. Bu çok mantıklı bir hareket, yemeği çiğniyor ancak yutmuyorsunuz. Bir sonraki sahneye geçerken de tükürüyorsunuz. Bu aktörler arasında çok yaygın bir şeydir. Aksi takdirde kilo alırsınız. Donnie Wahlberg ise
setteki yemekleri her zaman yer. Adam adeta dipsiz bir kuyu gibi.
Yani Donnie Wahlberg tükürük kovası kullanmıyor?
Donnie’yi kova kullanırken hiç görmedim (gülüyor). Ancak şu da önemli, bazen yemekten kaçamazsınız.
Peki özel bir fitness rutinin var mı?
Tabiatım gereği biraz tembel olabilirim fakat formda kalmak için her zaman hareket halinde oldum. Spor salonlarına gitmiyorum diyemem ancak koşu bandının üzerinde koşup durmak bana sıkıcı ve aptalca geliyor. Magnum dizisi için Hawaii’de olduğum zamanlarda cumartesi ve pazarları Outrigger Canoe Club’e gidip plaj voleybolu oynardım. Bunu yaparak formda kalabilirsiniz çünkü voleybolu kumda oynamak zordur. Üst ligde mücadele ediyordum ve birkaç ulusal şampiyonluk kazanmıştık. Olimpik tarzda voleybol oynayan altı adamdık.
Oldukça etkileyici.
Öyle. Bir keresinde All-American seçilmiştim. Bu benim için Emmy ödülü kazanmak kadar önemliydi.
Boş zamanlarında ne yapıyorsun? Her şeyden uzaklaşıp mutlu olduğun bir yer var mı?
Evde geçen zaman, en mutlu olunan zamandır. Çiftliğimin arazisinde eşimle birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz. Vücudum plaj voleybolu ya da basketbol liginde oynamak için yeterince genç değil. Bu nedenle angarya işlerle uğraşıyorum. 250 bin metrekarelik bir arazim var ve bu arazinin tepelerindeki çalıları temizliyorum. Yerli ağaçlar dikiyorum ve inanır mısınız, büyümelerini izlemeyi çok seviyorum.
Heyecan verici bir deneyim. Bu bir tür hayatı dinginleştirme yolu mu?
Düşünmek, bir şeyler yapmak ve bir kenara çekilip puro içmeyi seviyorum. Aklınıza bin bir türlü şey geliyor. Problemlerimi her zaman bu şekilde çözerdim. Mesele at gözlüğü takmak ya da öylece bakmak değil, meşgul olmak.
Daima yeninin, genç ve cool olanın arandığı bir endüstride kalıcı olabilmenin sırlarını bizimle paylaşır mısın?
Hâlâ genç ve karizmatik bir rolü nasıl oynayacağımı öğrenmeye çalışıyorum. Fakat bu bir işe yaramıyor. Bu kimsenin elinde olan bir şey değil ve benim çok fazla numaram da yok (gülüyor). Yani kimsem, o olmak zorundayım. Bence 20’li yaşlardaymış gibi davranmak yerine kim olduğunuzun farkında olmak yeteneğinizin
bir parçasıdır. Biraz ürkütücü olsa da izleyiciler bunu fark eder.
Çocuklarınız artık yetişkin. Bize ebeveynlerimizle olan ilişkimizde bir tavsiye verecek olsaydın, ne derdin?
Sözünüz yaptıklarınızın teminatı olsun. Bu zordur ancak aradığınız zaman her taşın altından bir şey bulabilirsiniz. Benim ebeveynim dediklerini yapardı ve tüm çocukları için iyi birer örnek oldular.