ROTAYI SPOR SALONUNDAN BARA ÇEVİR

Antrenman programınıza bir süreliğine ara verin. Bu ay havaya kaldırdığınız şey soğuk bir içecek olsun.

Gökyüzünde kocaman bir D vitamini topu parlarken, plaj vücudunu korumak için her fırsatta spor salonuna giden adamın, sonsuza kadar koca bir taşı Olimpos Dağı’nın zirvesine yuvarlamaya mahkum edilmiş mitoloji kahramanı Sisifos’tan farkı kalmaz. Metaforik olarak yanlış değil, fitness hedeflerinin de fit olmanın
da sonu yok. Ama bu kez farklı bir teklifle karşınızdayız. Beyninizdeki antrenörü susturun ve kulağınıza “Spor ayakkabılarından kurtul ve bara doğru yol al” diye fısıldayan şeytanı dinleyin.

Spor salonu sadakati konusunda size ne söylenmiş olursa olsun, birkaç hafta uzak kalmak kaslarınızı söndürmez (1). Hatta hak edilmiş bir molanın vücudunuza her bakımdan faydası dokunabilir. Aşırı egzersiz yapmak kortizol seviyesini yükseltir, bu da kasları ve yağ yakımını olumsuz etkiler. Bu durum sadece profesyonel
sporcular için değil, fazla mesailerle masa başında çalışıp fit kalma umuduna konserve ton balığıyla tutunanlar için de geçerli.

Ağırlık sehpasından bar-bahçe etkinliklerine geçişin başka faydaları da var. Değerli ve bir o kadar da hayati besin öğelerinden D vitamini (vücudunuz ancak güneş ışığı aldığında üretebiliyor) eksikliği veya azlığı kuvvet ve yağ yakımını baltalayabiliyor. Bu, uzun yaz günlerini klimalı spor salonları yerine sokaklarda geçirmek için yeterli bir gerekçe gibi duruyor.

Egzersiz programına ara vermek elbette küp gibi içip yan gelip yatmak demek değil. Salona gitmediğiniz haftalarda tenis, squash veya sörf gibi merak ettiğiniz yeni sporları deneyebilirsiniz. Sosyal hayatınıza fazladan zaman ayırmak için her gün işe gitmeden bir sprint seansı sıkıştırmak da bir seçenek. Fitness seviyenizi korumak için 10 dakika yeterli, kaldı ki bazı çalışmalar yüksek yoğunluklu interval çalışmaların, düşük tempo olanlara nazaran büyüme hormonunu daha çok tetiklediğini ortaya koyuyor.

Burada önemli olan şey başarılı bir denge kurmak. Yani zihinsel sağlığınızı korumak. Bunun da yolu sosyal bağlantılarını koparmamak (2). Tabii bütün yazı terasta partileyip kadehleri peşi sıra kaldırarak geçirdiğinizde, fitness seviyenizi kaç sprint ile yakalayabileceğiniz muamma. İçkiyi tümüyle unutmaya da gerek yok. Ilımlı bir dozda tüketmekse en sağlıklı olanı. Nutrition, Metabolism and Cardiovascular Diseases dergisinde yer alan güncel bir inceleme, içki içmeyenlere oranla günde en fazla iki içki içenlerin kalp komplikasyon risklerinin daha düşük olduğunu söylüyor. Parkta arkadaşlarınızla futbol veya basketbol oynayarak ya da akşamüstü bir sahil yürüyüşüyle de aktif ve keyifli bir yaz günü geçirebilirsiniz (3). Sağlık angaryalarla değil, keyifli etkinliklerle inşa edilir ve korunur. Sakatlık veya iş teslim tarihlerinden kaynaklanmaksızın, böyle planlı molalar spor salonuna karşı bıkkınlık gibi negatif hisler beslemenizi önlerken, özel hayatınızdaki stresi de azaltmaya yarar.

Öte yandan aşırı egzersiz libidonuzu da düşürebiliyor ki asıl bunalım bu olur. Çalışmalar, eğlencenin bir fitness programına sadık kalınması için kritik bir faktör olduğunu söylüyor. Diğer türlü sıkıcı ve ceza gibi gelmeye başlıyor. Bu nedenle spor salonunuzla birbirinizi özlemek için fırsat yaratın. Bir ayın ardından, six-pack hedefinize ulaşmak için daha motive olacağınızı göreceksiniz.

BENZER YAZILAR