Soyadınız Franklin, King ya da Jobs olmasa bile, önemli bir adım atıp hayatınızın kontrolünü ele alabilirsiniz. İşte başlamak için bilmeniz gereken kurallar.
Sosyal medyaya her göz attığımızda, farklı organizasyonların farklı lideriyle karşılaşıyoruz. Takımın kötü gidişatı hakkında açıklamalarda bulunan bir futbol antrenörü. Rüşvet alırken yakalanan bir siyaset lideri. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Şimdi bir de kendi hayatınızı düşünün; işinizdeki patronunuzu, oy verdiğiniz siyasetçiyi ya da çocuğunuzun öğretmenini. Günlük hayatta rastladığınız liderlik örnekleri ne kadar başarılı? İlham verici mi, berbat mı, yoksa idare eder mi? Start with Why ve Leaders Eat Last kitaplarının yazarı Simon Sinek, günümüzde iyi liderlerin sayısının azlığına dikkat çekiyor: “Tamam, iyi liderler
var ama çok daha fazla olmalı. Aslında benim bir kariyerimin olması bile utanç verici. Ben güven ve işbirliğiyle ilgili yazılar yazarak ve konuşmalar yaparak hayatımı kazanıyorum. Aslında bu konuda bana ihtiyaç olmamalı.” Ama görünen o ki, var. Gallup tarafından yapılan bir ankette, yöneticilerini seçen şirketlerin hatalı tercih yapma oranlarının yüzde 82 olduğu görülmüş. Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden profesör John Kotter, “Bugün birçok farklı organizasyon ihtiyaç duyduğu özelliklerde bir lidere sahip değil. Bu durumda olan organizasyonların oranı da yüzde 10 falan değil, yüzde 200” diyor.
Liderler her zaman önemli olmuştur, çünkü insanlar onların davranışlarını kendi davranışları için bir ipucu olarak değerlendirir. Duke Üniversitesi’nden
nörobiyoloji uzmanları, erkek maymunların davranışlarını dişi maymunların kalçalarının yanı sıra, kendi sürülerinin liderlerine bakarak belirlediğini ortaya koydu.
Brigham Young Üniversitesi’nden iş etiği uzmanı Brad Owens, “Liderlik aslında karışık ve belirsiz dünyamızda bir düzen yaratabilme yeteneğidir” diyor. Yani hayatlarımız komplike hale geldikçe, liderlerimize daha çok sinirleniyoruz.
Liderlik kıtlığının yaşandığı bu ortam, aslında öne çıkıp kontrolü ele almanız için de bir fırsat. Evet evet, size diyoruz. Yaptığı araştırmada liderliğin doğuştan gelen bir özellik olmadığını, lider olunduğunu saptayan Oxford Üniversitesi’nden Dr. Jan-Emmanuel De Neve, liderliğin genetik bir bileşene sahip olup olmadığını saptamak istemiş ve liderlik özelliklerinin genetik özelliklerden daha çok, çevresel faktörlerle ortaya çıktığını görmüş. Kısacası, iyi bir lider olmak
için gereken her şeye sahip olabilirsiniz. Ayrıca bunları uygulamak için bir CEO ya da siyasi lider olmanıza da gerek yok.
Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden Dr. Ethan Bernstein, “Lider, çevresindeki her insanı daha iyi hale getiren ve en doğru yolu saptayan kişidir” diyor. Bu kişi siz de olabilirsiniz. Önce şunu bilmelisiniz. Liderlik kavramı ölmüyor, sadece gelişiyor. Tek yapmanız gereken, liderlik sanatının yeni kurallarını öğrenmek.
