TELEFON SAĞLIĞA YARARLIDIR

Akıllı telefonların sizin için kötü olduğunu mu düşünüyorsunuz? Belli ki kendiniz için son güncellemeyi indirmemişsiniz. Okuyun ve bir akıllı telefonun sizi nasıl daha güçlü yapacağını görün. 

Şu anda yeryüzündeki mobil telefon sayısı insan sayısından fazla ve “teknofobikler” telefon bağımlılığının bizi daha şişman, daha yalnız ve daha mutsuz yapacağı konusunda karara çoktan vardılar. Bir erkek günde ortalama 90 dakikasını telefonuna ayırıyor ve birçok bilim insanı bunun vücudumuz için zararlı olduğunu iddia ediyor. Kent State Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, ekran bağımlılarının fitness seviyelerinin daha düşük olduğu ve sportif aktivitelerden daha az keyif aldıkları ortaya kondu. Bununla birlikte cep telefonları, uyku sorunları ve kilo alma konusunda her zaman en büyük şüpheliler arasında. Ekran ışığına maruz kalmanın, uyku hormonu melatonin seviyesini ve ghrelin ile leptin gibi açlık hissiyle ilişkili hormonların dengesini bozduğuna inanılıyor. 

Hepsi bu da değil. Telefonlar mental sağlık konusunda da sıkça zararlı olarak gösteriliyor. . Illinois Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, her saniye telefonuna bağlı yaşayan insanların anksiyete ve depresyona daha meyilli olduğu ortaya çıkarken, Çin’de yapılan bir başka araştırmada, yalnızlıkla telefon bağımlılığı arasında pozitif bir bağlantı saptanmış.

Ancak bütün bunlara rağmen mobil cihazlara bakışımızın bir güncellemeden geçmesi gerektiği kesin. Doğru kullanıldığı takdirde telefonunuz sizi daha fit, daha sağlıklı ve daha mutlu da yapabilir. (1)

Fitness’tan başlayalım. Amatör olarak spor yapanların yüzde 82’si fitness teknolojilerini ve uygulamalarını kullanıyor. Yüzde 75’i bu teknolojilerle daha az değil, aksine daha çok antrenman yaptığını söylüyor. Kalori tüketimini ve yakımını takip eden ve sürekli yeni antrenmanlar sunan uygulamalar bu konuda en büyük krediyi hak edenler. Bununla birlikte, antrenmanı oyunlaştıran ve daha sıkı çalışmamız için bizi motive eden, bunu başka insanlarla paylaşmamızı sağlayan uygulamalar da işin mental kısmında önemli bir destek sağlıyor. 

Kabul ediyoruz, sizi geceleri çalışıyorken diğer çalışma arkadaşlarınızı sosyal medya hesaplarında eğlenirken görmek biraz sinir bozucu olabiliyor. Peki telefonlar bizi gerçekten daha endişeli ve yalnız yapıyorlar mı? Tinder’da tanıştığınız biriyle konuşmak ya da Whatsapp’ta kurulan bir grupta bir yemek organize etmek… Bu gibi örnekler, aslında bu teknolojilerin sosyal hayatı destekleyen bir tarafı olduğunun da kanıtı. Hatta bütün bunları bırakın, telefonla sevdiklerimizi istediğimiz zaman arayabiliyor ve konuşabiliyoruz. British Medical Journal’da yer alan bir araştırmaya göre biriyle konuşmak, depresyonu yenme konusunda ilaçlar kadar etkili olabiliyor. (2)

Bunlardan daha az bilinen şey ise, akıllı telefonunuzun sizin sağlığınıza da katkıda bulunuyor olması. Vücut ölçülerinizi, tansiyonunuzu ve nabzınızı artık rahatlıkla takip edebiliyorsunuz. Eskiden tansiyonunuzun normalin üstünde olduğunu öğrendiğinizde çok geç kalmış oluyordunuz. Şimdiyse kandaki glikoz seviyesinden nabzınızın ne aralıkta olduğuna kadar birçok bilgiyi rahatça elde edebiliyorsunuz. (3)

Bu arada, size sabahtan akşama kadar telefonunuzla ilgilenmeniz gerektiğini söylemiyoruz. Ancak doğru şekilde kullanarak bu akıllı cihazların gerçekten daha çok işe yaramasını sağlamak mümkün. Instagram’da size ilham verecek insanları takip edin, Candy Crush’ı silip beyninize antrenman yaptıran Lumosity uygulamasını indirin. Bu gibi değişikliklerle telefonunuz iyi doktor, psikolog ya da antrenman partneri olabilir. 

 

BENZER YAZILAR