STRES KIRIĞI DOSYASI

Antrenmanda duyduğunuz her ağrıyı iyiye yormayın. Farkında olmadan işi doz aşımına vardırabilir, programınızı sekteye uğratacak sakatlıklar yaşayabilirsiniz. En yaygın sakatlıklardan biri olan stres kırığının nedenlerini ve kaçış yollarını Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı ve Spor Hekimi Prof. Dr. S. Tolga Aydoğ’a sorduk. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir spor hayatı için Aydoğ’a kulak verin.

kirik

Stres kırığı nedir?

“Stres kırığı, antrenman düzeyinizi toparlama potansiyelinizin üzerine taşıdığınızda, bazı kemiklere aşırı yük binmesiyle oluşan kırıklardır. Kol ve bacak gibi uzun kemikler başta olmak üzere, omurga ve kaburgada da sıkça görülür.”

Stres kırığı nasıl oluşur?

“Stres kırığı ilk etapta kemik ödemi olarak başlar. Tıpkı yumuşak dokulardaki gibi veya herhangi bir kasınız bir yere çarptığında oluşan ödem gibi, kemiğin içinde ödem dokusu oluşabilir. Ödemin peşi sıra çatlak meydana gelir. Eğer aynı bölgeye yük bindirmeye devam ederseniz, kalça ve kaval kemiği gibi riskli bölgelerde kırıklar oluşması kaçınılmaz olur. Çatlak veya kırık şeklinde oluşabilen stres kırığı, temelde antrenman dozunun, şiddetinin ve sıklığının iyi planlanmamış olmasından kaynaklanır. Bu kısa vadede de, uzun vadede de olabilir.”

Hassas noktamız neresi?

“İlgilendiğiniz spora göre değişir. Koşuyorsanız veya zıplamanız gerekiyorsa alt ekstremite (vücudun kalçadan ayağa kadar olan bölümü) en riskli bölgedir. Yani, ayak, uyluk veya kaval kemiği çevresi en hassas noktalar. Özellikle geriye doğru gidilen, topa vuruş yapmak için devamlı gövdenizi geriye almanız gereken voleybol ile sürekli ağırlık kaldırdığınız, çok tekrarlı deadlift ve squat
egzersizleri yaptığınız halterde bel omurlarınız risk altındadır. Stres kırığının en sık görüldüğü branşlardan kürek sporunda ise, kaburga ve ön kollarınız tehlike altındadır. Boksa gelince, tekdüze bir spor dalı olmasa da alt ekstremite ve üst kollara ciddi yük bindirdiğinden ayak, uyluk ve kaval kemiğini riske sokar. Kısacası, neresi yük altındaysa orada problem çıkma ihtimali artar.”

Stres kırığı nasıl anlaşılır?

“Ne yazık ki bu ağrıyı incinme ağrısından ayırmak çok güç. Çoğunlukla antrenmandan sonra küt bir ağrı olarak yaşarsınız ve işin kötüsü, erken dönemde doktora görünme ihtiyacı duymayacağınız
düzeyde seyreder. Bu da ağrılarınızı başta önemsememenize, durumun daha tehlikeli hâle gelmesine yol açabiliyor. Hele de ağrıdan zevk alan bir spor düşkünü, ağrıların üzerine gittikçe sorunu büyütebilir. Bir süre sonra sıkça tekrarladığınız ve stres kırığına yol açan egzersiz her neyse, onu yapmanızı engelleyen boyutta bir ağrı ortaya çıkar. Egzersizi kestiğinizde başlangıçta ağrınız geçse de, bir süre sonra egzersizi bırakmış olsanız bile ağrınız devamlılık kazanabilir. Bu da işin ciddileştiğinin göstergesidir. Kemik ödeminin ötesine geçip kırık oluştuğunda ise kırık bulgularıyla karşılaşıyoruz.”

Yolun sonu ameliyat mı?

“Erken dönemde yapacağınız şey, yük altında kalan bölgedeki baskıyı azaltmak. Örneğin koşarken ortaya çıkan bir ağrıysa koşmayı kesip yürümeyi sürdürün. Hem koşarken hem yürürken ağrı duyuyorsanız, bu stres kırığınızın ağırlaştığını gösterir. Bu durumda doktorunuzun elinize bir baston vermesi muhtemeldir. Bir baston yetmiyorsa, reçeteniz iki bastona çıkabilir. Tabii bu yöntemler kemik ödemi ve çatlaklar için geçerli. Eğer kemikte gerçek anlamda bir kırık olduysa, o zaman alçıya alma ya da ameliyatla o bölgeyi destekleme yoluna gidilebiliyor. Kaval kemiği ve uyluk kemiğinin topuzu (femur) ile ayaktaki naviküler kemiği gibi bazı kemikler narin bir karaktere sahiptir. Dikkat etmezseniz buradaki kırıklar sizi tahmin ettiğinizden daha kısa sürede ameliyat masasına yatırabilir.”

Ne zaman sahalara döneriz?

“Erken teşhis burada çok önemli. Ne kadar erken farkına varır ve önlemini almaya başlarsanız, o kadar erken toparlanırsınız. Eğer kemik ödemi safhasında fark ederseniz, ortalama iki ay içinde şikâyetleriniz bitip, spora dönüş yapabilirsiniz. Ama ödem MR cihazında ancak altı ay sonra kaybolmaya başlar. Kırık söz konusu ise altı aydan bahsedebiliriz.”

Sessiz sedasız geçer mi?

Mümkün. Örneğin, egzersiz sırasında ağrı duydunuz ve egzersizi bıraktınız. Bu, yük bindirdiğiniz bölgeyi rahatlatarak iyileşmesini olanak veriyor. Yani, tedaviyi bir şekilde kendi kendinize yapmış oluyorsunuz. Biz de ödem safhasında hastaya alçı yerine baston öneriyoruz. Eğer yüklenmeyi yeterince keserseniz, bir süre sonra tamamıyla iyileşebilir.”

BENZER YAZILAR