Bu garip hissin nedenlerini bir uyku doktoru aydınlatıyor.
Yorucu bir günün ardından yatağınıza kavuştunuz. Tam uykuya dalacakken, birdenbire düşüyormuşsunuz gibi hissettiniz ve tüm vücudunuz ani bir sarsıntı yaşadı.
Bu his çoğumuzun başından geçmiştir. Peki perde arkasında olan biten ne?
Uyku uzmanı ve The Power of When kitabının yazarı Dr. Michael Breus, bu durumun hipnik seğirme olarak tanımlandığını belirtiyor.
Paniğe gerek yok. Çünkü bu durum oldukça yaygın ve bir o kadar da zararsız. Hatta, National Sleep Foundation’un hesaplamalarına göre insanların %70’i hipnik seğirme ile karşı karşıya kalabiliyor.
Doktorlar bu duruma neyin yol açtığı konusunda ortak bir zeminde buluşabilmiş değil. Ortada çeşitli düşünceler var. En yaygın teorilerden birisi, sinir isteminin uyku moduna giriyor olduğu ve rahatlaması ile birlikte kalp hızının yavaşladığı, vücut ısısının düştüğü, kas tonusunun değiştiği; buna bağlı olarak da seğirmenin meydana geldiği yönünde.
Bir diğer düşünce ise beynin vücuttan daha önce uykuya daldığı yönünde. Bu açıdan bakıldığında da beyniniz, kaslarınızın rahatlamasına yanlış anlamlar yüklüyor ve düşüyormuşsunuz gibi hissetmenize yol açılabiliyor.
Uykuda düşme hissi ile yüzleşen kişilerde sıklıkla görülen ortak bir nokta bulunuyor. Breus’a göre, uyku yoksunluğunda yaşanan artışa bağlı olarak, hipnik seğirmenin sıklığı da artıyor. Uyku yoksunluğu arttıkça, beyniniz uykuya daha hızlı dalıyor ve buna bağlı olarak da hipnik seğirmeler artabiliyor.
Bu durum canınızı sıkıyorsa ne yapabilirsiniz? Her gün 8 saatlik uyku uyumaya çalışabilir ve uyku saatlerinizi düzenleyebilirsiniz. Ayrıca 14:00’dan sonra kafein tüketimini bırakabilirsiniz. Alkol tüketimini sınırlandırmak da işe yarayabilir. Ayrıca, kitap okumak gibi basit yöntemlerle ya da meditasyon ile birlikte stres seviyenizi azaltabilirsiniz.
Eğer bu durum başınıza her gece geliyorsa bir doktordan yardım istemeniz gerekebilir.