Mutlu bir cinsel yaşam için cinsel isteksizlik sorununuzu tespit edip, size en uygun çözüm yöntemi için adım atın.
Cinsel arzu yaşamın en temel dürtülerinden biridir. Neslin devamlılığı için zorunlu bir ihtiyaç olmasının yanında, bedenimizin daha mutlu ve sağlıklı bir hayat sürebilmek için bize sunduğu bir
anahtardır. Cinsel isteğin işlevi, erkek ve kadın vücutlarını cinsel birleşmeye elverişli hale getirmektir. Bu, beynin duyguları kontrol eden bölgesinin uyarılmasıyla gerçekleşir. Ancak farklı nedenlerden kaynaklanan isteksizlik hali sizi mutsuzluğa, ilişkinizi de çıkmaza sürükleyebilir. Mutsuzluğun yatak odanızdan başlayarak bütün hayatınızı etkisi altına almaması için, sorunu kabullenerek köküne inmeli ve ona göre çözüm yolları arayışına girmelisiniz.
Cinsel İstek Nedir?
Canlıların sahip olduğu, yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır ama en basit şekilde, kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusu olarak tanımlanabilir. Olası cinsel partnere yönelik, yazılı veya görsel erotik materyallere karşı ilgi, cinsel içerikli rüyalar veya fanteziler kurma, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında olunması halidir. Görme, koklama, işitme, dokunma, tatma, düşünce ve duyguların bütünü, bu cinsel isteği meydana getirir. Öte yandan cinsel istek, cinselliğin azalmasına ilişkin hayal kırıklığını da kapsıyor.
Cinsel İsteksizlik Nedir?
Herhangi bir şekilde cinsel arzu duyulmamasıdır. Yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fanteziler ve cinsel etkinlikte bulunma isteğiniz ya çok düşük bir seviyede oluyor ya da tümüyle yok oluyor. Halk arasında “frijidite” ya da “cinsel soğukluk” olarak da adlandırılan bu durum geçici olsa da, her iki taraf için de yıpratıcı olabiliyor. Cinsel isteksizliğin iki tipi bulunuyor. Primer cinsel isteksizlik, ergenlik döneminde başlıyor. Sekonder cinsel isteksizlik ise cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde, cinsel açıdan isteksizleşmesi anlamına geliyor. Cinsel isteksizlik, kadınlarda erkeklerden daha çok görülüyor. Kadınlarda bu oran yüzde 33 olmakla beraber, son yıllarda bu problemi yaşayan erkeklerin sayısı da hızla yükseliyor.
Cinsel Soğukluğun Nedenleri
FİZİKSEL FAKTÖRLER Temel nedenleri şöyle sıralayabiliriz: Yaşlanma ve menopoz, cinsellikten uzun süre uzak kalmak, kullanılan bazı ilaçlar, alkolizm, böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, tiroit hastalıkları, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar, multipl skleroz (MS) ve Parkinson gibi nörolojik problemler, rahmin ameliyatla alınması, hormonal dengesizlikler, doğumdan sonraki lohusalık ve emzirme dönemleri, cinsel organlarının yapı ve fonksiyonlarının bilinmemesi, rahim ağzı enfeksiyonları, vajinal mantar, trikomonas gibi vajen enfeksiyonları,
vajen akıntıları, yaşa bağlı hormonal yetersizlikten kaynaklanan kuruluk, ameliyat sonrası meydana gelmiş yapışıklıklar gibi cinsel hayatı etkileyecek jinekolojik rahatsızlıklar ve ilişki sırasında
ağrı hissetmek.
PSİKOLOJİK FAKTÖRLER Vajinismus, aşırı stres, eşler arasındaki geçimsizlikler ve çatışmalar, homoseksüellik, evlilikle ilgili problemler, beden şekli ile ilgili kaygılar, bıkkınlık, cinsel travmalar, tecavüz, ailede birinin ölümü, çocuk doğumu, taşınma gibi önemli yaşam olayları, ilişkiye gerekli özenin gösterilmemesi, cinsel ilişki ile bazı olumsuz anıların yerleşmesi, cinsel ilişkide bulunmanın bir suç veya günah olarak algılanması, anksiyete ve depresyon olarak sıralayabiliriz. Bu nedenlerden bir kısmı erkeklerin sebep olduğu, bir kısmı kadınların kendilerinden gelen ve
bir kısmı da çevre ile ilgili nedenlerdir. Kadınların yaklaşık yüzde 1’inde gerçekten fiziksel bir problem görülüyor. Geri kalan yüzde 99’luk kesimin problemi psikoloji kaynaklı oluyor.
