Son yıllarda moda olan renkli kinezyolojik bantların işinize yarayıp yaramayacağını işin uzmanı olan bir fizyoterapistten öğrenin.
DERLEYEN: UĞUR MUTLU
Crossfit Box’larına yolu sık düşen biriyseniz, muhtemelen omuzları, dirsekleri ya da tüm üst bacağı renkli bantlarla sarmalanmış insanlara rastlamışsınızdır. Gördüğünüz bu bantlar bir ortaokul projesi ya da trend değil. İsmi kinezyolojik bant olan bu bantlar, son yıllarda belirli sorunları tedavi etmek amacıyla oldukça popülerleşti ve spor salonlarında göze çarpmaya başladı.
Gün geçtikçe fizyoterapistlerin ve uzmanların da faydalı olduğunu kabul etmeye başladığı bu bantların en iyi yanı ise, doğru kullanabildiğiniz takdirde kendi başınıza büyük işler başarmanıza yardımcı olması.
KİNEZYOLOJİK BANT NEDİR?
Kinezyolojik bantları ilk kullanışım 2010 yılına, USA Track and Field Outdoor Championships’te sağlık destek ekibinde çalışmamın hemen sonrasına dayanıyor. Fizyoterapistlerin sporcuların sakatlanmış veya enflamasyon belirtileri gösteren kaslarının ve bağ dokularının üzerini bu bantlarla örtme sebebi, teorik olarak bantların deri üzerinde mikroskobik bir kaldırma etkisi yaratarak bölgedeki basıncı azaltmasıdır. Kinezyolojik bantlar bağ dokuyu da hafifçe kaldırarak bu yüzeyin altındaki kan dolaşımını ve lenflerin sirkülasyonunu artırır. Teoriye göre bu artan akış, enflamasyon nedeniyle ortaya çıkan atıklardan arınmanızı sağlayarak iyileşme sürecini hızlandırır. Ek olarak, bu bantların deri üzerindeki acı reseptörlerini etkileyerek beyne giden sinyallere müdâhil olduğundan da bahsedebiliriz.
Sporcuların ve antrenörlerin ilk etapta şüpheyle yaklaştığı bu parlak renkli bantlar, yalnızca sağlık ve antrenman tesislerinde boy gösteriyordu. Ancak 2012 yılındaki şampiyonadan sonra bu şüpheci tutum da değişti.
Kinezyolojik bantlar gerek sporcular, gerekse uzmanlar tarafından kullanılmaya başlandı. Sporcular bant kullanmaya başladıktan sonra ağrılarını ve koşu esnasında meydana gelen yorgunluklarını ötelemeyi başarırken, klinik tedavi uzmanları ise bu bantların toparlanma sürecini optimize ettiğinden bahsetmeye başladı.
Şimdilerde ben de kendi antrenmanlarımda kinezyolojik bantları kullanıyorum.
Gerek dolaşımı hızlandırmak, gerekse acıyı dindirebilmek için bir bölgenin üzerindeki baskıyı azaltmak istediğimde bant takıyorum. Altı yıl boyunca on binden fazla taktığım bandın ardından kan dolaşımımı artırabildiğimi, lenflerimin akışkanlığını yükseltebildiğimi ve dokuların üzerindeki baskıyı azaltabildiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.
İŞE YARIYOR MU?
Kinezyolojik bantlar birçok farklı amaca hizmet edebilir. Bu bantlar özellikle omuz sıkışması, bel ağrısı ve plantar fasciitis gibi iskelet kaslarında meydana gelen problemler üzerinde çok etkilidir. Böylesi durumlarda öğrencilerimin ağrılarının azaldığını ve iyileşmek için ihtiyaçları olan fizyoterapi egzersizlerini daha etkin bir şekilde yerine getirebildiklerini bizzat gözlemledim.
Elbette ki kinezyolojik bantların tedavi gücü de bir yere kadar. Bantlar ön çapraz bağ kopması ya da rotator cuff yırtığı gibi travmatik rahatsızlıklarla boğuştuğunuzda mucizeler yaratmaz. Fakat yine de enflamasyon nedeniyle bölgede oluşan atıkları temizlemenize ve ağrınızın biraz olsun dinmesine yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, bantların hiçbir rahatsızlığı “iyileştirmediği” gerçeğini de unutmayın. Bantlar sadece enflamasyonu bir nebze dindirerek daha iyi hareket etmenize olanak tanıyor. Siz yine de sizin için hazırlanmış rehabilitasyon egzersizlerini yapmaya devam etmelisiniz.
