Paniğe kapılmayın; bu terimin ne olduğunu açıklayacağız. Sağdaki şemayı inceleyin ve bunu sık sık yapıp yapmadığınızı öğrenin.
DERLEYEN: ZEYNEP İLAYDA ZAFER
MANSPLAINING’DEN SUÇLU MUSUNUZ?
Tabii ki değilsiniz. Hiç kimse değil. Ya da en azından hiç kimse bunu kabullenmiyor. Mansplaining yaptığını kabul eden bir erkekten önce, ayrımcı olmayı sevdiğini söyleyen bir ırkçı bulabilirsiniz. Ancak en azından bazılarımızın bu konuda şüpheleri var.
İki yıl önce İsveç’te bir sendika, kadınların arayıp şikâyetlerini dile getirebilmeleri için mansplaining şikâyet hattını devreye soktu. Fakat kampanyanın sözcüsünün aktardıklarına göre, aramaların çoğu mansplaining yaptığından endişelenen ve mansplaining’in tam olarak ne olduğundan emin olmak isteyen erkekler tarafından yapıldı.
En iyisi biz işe sözlük anlamını açıklayarak başlayalım. Merriam-Webster, mansplaining’i “bir erkeğin başka biriyle (özellikle de bir kadınla), tam olarak bilgisinin olmadığı fakat yanlış bir varsayımla konuştuğu insandan daha çok bilgisinin olduğunu düşündüğü bir konu hakkında karşısındakini küçümseyici bir tavırla konuşması” olarak tanımlıyor.
Bu tanımlama, ancak ne zaman küçümseyici bir tavır takındığınızın farkında olacak kadar kendinizi tanıyorsanız işe yarar. Tanıdığınız insanlara, en son zaman birilerine bilerek bilmişlik tasladıklarını sorun; çoğu kişi cevap veremeyip yüzünüze boş boş bakacaktır.
Bu konuyu açıklığa kavuşturmak için yandaki şemayı tasarladık. Mansplaining yaptığınız için değil; muhtemelen yapmıyorsunuz. Bunu yapan biri nasılsa her şeyi bildiğini düşünerek yazıyı buraya kadar bile okumazdı. Fakat sizin gibi, tedaviyle değil önlemle ilgilenen, sağlıklı bir erkek mutlaka emin olmak isteyecektir.
