SARININ YAKIŞTIĞI NADİR BİR MODEL

porsche

Otomobilde renk önemlidir. Tasarım detaylarını göstermekte faydası olur. Fakat zaten bir Porsche’nin direksiyonundaysanız, renginin bir önemi yoktur.

Onlarca spor otomobil markası varken, Porsche her modeliyle ilk akla gelendir. Buna itirazı olan var mıdır bilmiyorum. Şunu kesin biliyorum ki, bir gün Porsche sahibi olursam emekli olduğumun kanıtıdır. Yaşımın bir önemi yok. Gerçi insandaki kazanma hırsı, bu söylediğim durumu öteleyebilir ama şimdilik böyle düşünüyorum. Bu ayki test köşemizde ikinci konuğum Porsche Cayman. Normalde spor otomobillerin rengi siyah ya da kırmızı olarak tercih edilir. Kırmızı renkte özellikle Ferrari akla gelir. Porsche deyince siyah renk daha hakimdir. Fakat konuğumuz olan Porsche Cayman sarı renge sahip. Açıkçası, sarı rengi bu tarz otomobillerde çok tercih etmem herhalde. Ama Cayman’da o kadar güzel duruyor ki, sarının yakıştığı nadir otomobiller listesi yapsam, 1’inci sırada olur kesin. Cayman gerçekten bir sporcu. Evet, ailesinde çok ama çok daha güçlü versiyonları var. Ama DNA’sı o kadar sağlam ki, arkasında Porsche yazması yetiyor. Cayman aslında Boxster ile ikiz kardeş gibi. Boyutları aynı. Ancak bu sarı renkli bitirimin yenilikleri çok.

SPORCU DNA’SI

6 silindirli boxer motoru arka aksın üzerinde güç pompalamaya devam ediyor. Gücü 10 HP daha artarak 275 HP’ye çıkmış. Motor hacmi ise 2.9 litreden 2706 cc’ye düşmüş. Tasarımı daha çok 911’i andırıyor. Küçük 911 diyeceğim ama boyutlarında da artış gösterdiği için, küçük demek haksızlık olur. Porsche’de en beğendiğim özelliklerden biri, yan aynalardan baktığınız zaman kaslı arka çamurlukların görüntüsü. İşte o “sporcu” benzetmesini en iyi hak eden kısım burası. Geniş kalçalar, yanlardaki hava girişleri ve arkadaki elektrikli spoyler, bu sporcu kimliğini oluşturan DNA’ları. Cayman’ın ağırlığının yüzde 44’ünü alüminyum oluşturuyor. Bu da daha hafif bir gövde demek. Daha hafif bir gövde ise daha güçlü olmak demek! Bu jenerasyonla artan özellikler fazla kilo getirmemiş, aksine bir önceki nesilden onu 30 kg daha hafif yapmış. Burada, kullanılan bu alü-minyum parçaların önemi büyük. Çamurluklar, ön arka bagaj kapakları, kapılar, taban alüminyumdan. İç mekânda sizi resmen kucaklıyor.

Sportif koltuklar vücudu çok iyi sarıyor. O bir Porsche ve direksiyonu üzerinde tuş takımları yok. Amacı belli! Gaza bas ve git. Direksiyon yeni elektrikli sistem ile donatılmış. Yani bir önceki versiyondaki hidrolik kutu yok. Buna biraz burun kıvırmış olabilir Porsche severler ama sorun yok. Rahat olun. Arkasında barındırdığı vites kulakçıkları, direksiyondan sonra en çok dokunduğunuz nesne oluyor iç mekânda. Bir Porsche’ye biniyorsanız müziğin sesini açmazsınız. (Ya da ben bir Porsche sahibi olmadığım için böyle düşünüyorum). Yok, açarım derseniz sorun yok. Bose ses sistemi  ruhunuzun gıdasını size sunuyor. Ama üç günlük birlikteliğimde, ben ruhumu onun motorunun homurtusu ile doyurmak istiyorum. Cayman’da yanınıza birini almak ister misiniz? Sizi bilmem ama ben alacaksam, ağırlık dengesi için alırım. Onu da tartar alırım. Çünkü tek başına çok daha keyifli! Zaten 46/54 (ön/arka) ağırlık dağılımı onun yoldaki durumunun diğer bir özeti.

MODUNUZA GÖRE

Cayman’da Normal, Sport ve Sport Plus olmak üzere üç farklı sürüş modu bulunuyor. Normal modda gaza nazik davranırsanız gerçekten ekonomik bir sporcu oluyor. Fabrika verilerine göre ortalama yakıt tüketimi 7.7 lt/100 km. Bir Porsche’ye binip bu ortalamayı duymak gerçek-ten hoş. Duymak diyorum çünkü bu değere ulaşmak için hiç çaba sarf etmedim. Kusura bakmayın! Yine de 9,1 lt/100 km ortalamasını denk getirdiğimi belirtmek isterim. Bu sporcunun 0-100 km hızlanması 5,6 saniye. Eğer Sport Plus modunda kullanırsanız 5,5 saniyeye geriliyor. Maksimum hızı ise 264 km/s. Arkadan itişli Cayman’da PDK 7 oranlı otomatik şanzıman yer alıyor. Geçişler çok ama çok mükemmel. Yüksek hızlarda dahi “gaza bas, gaza bas” diye bağırıyor. Enerjisinden hiçbir şey kaybetmiyor. 290 Nm’lik torku onunla fazla oynamanıza yetmiyor. Direksiyonunuz iyi ise ve biraz yetenekliyseniz onu dans ettirmeniz de zor olmuyor. Kabinde uçuşan ses molekülleri nabzınızın sürekli yük-sek olmasına sebep oluyor. Bu nabza sürekli sahip olmak istiyorsanız, 149.129 avroyu cebinize koyun. Sporcu olmak kolay değil.

BENZER YAZILAR