Dünya Ağır Sıklet Şampiyonu Nasıl Antrenman Yapar?

Dünya ağır sıklet şampiyonu Anthony Joshua, modern boksörlüğün sırlarını Men’s Health ile paylaştı.

WBA, WBO, IBF ve IBO kemerlerinin sahibi olan İngiliz boksörü daha yakından tanıyarak onu diğerlerinden ayıran tüm özelliklerini keşfedebilirsiniz.

Röportaj: Dan Masoliver
Fotoğraflar: David Venni

Anthony Joshua bir hayli yorulmuştu. Hatta yorulmakla kalmayıp tükenmişti. Dünya ağır sıklet boks şampiyonu, günlük hayatında her ne kadar coşkulu, neşeli ve şakacı olsa da, şu anda geçici bir süreliğine gık çıkarmıyordu. Konuşması yavaş, heceleriyse uzundu. Onu suçlayamazsınız çünkü zor bir hafta geçirdi. Nasıl bir şey olduğunu biliyorsunuz.

Aslında bir kez daha düşününce, bilmiyor da olabilirsiniz. Kendini Range Rover’ına zar zor atarak dinlenmek için Londra’nın kuzeyindeki evine doğru giden Joshua, bir yandan da Men’s Health ile konuşuyordu. Bir önceki haftayı Sheffield’da koçlar, antrenörler ve sparring boksörleriyle geçiren Joshua, hem bedenen hem zihnen hırpalanmıştı. Fakat bunların hepsi kendi iyiliği içindi.

Joshua’nın dövüş gününde bitecek olan 12 haftalık antrenman kampı, onu 1 Haziran tarihinde New York’taki Madison Square Garden’da karşılaşacağı 143 kiloluk Amerikalı rakibi Jarrell Miller’a karşı hem fiziksel hem de psikolojik olarak üstün kılmak adına tüm hızıyla devam ediyor. (Bu yazı hazırlanırken Joshua’nın rakibi Miller’ın doping testleri pozitif çıktı ve müsabakadan diskalifiye oldu. Joshua 1 Haziran’da Miller yerine Andy Ruiz Jr. ile karşılaşacak.) Joshua’nın dört dünya şampiyonluk kemeri IBF, IBO, WBA ve WBO bu maç nedeniyle ortada. Para ödülünün 19 milyon dolar olacağı söylentilerinin dolaştığı bu maç ayrıca Joshua’nın kendi ülkesi dışında yapacağı ilk müsabaka olacak. Bahisler ise hiç olmadığı kadar yüksek. Joshua hayranları için iyi, rakibinin taraftarları için kötü haber ise kampa girmiş bir Joshua karşısında yapılacak çok az şey olduğu.

Elit boksörlerin hikâyesinde genellikle ani bir yükseliş ve akabinde gelen düşüş vardır. Canavarca hazırlanılan bir dövüşün ardından iki taraftan biri diğerini midesine indirir. Bir diğer İngiliz Rick Hatton’ın dövüşlerindeki görüntüleri hatırlayanlar, onun adeta bir adet Rick Hatton’ı midesine indirmiş gibi şişkin göründüğünü bilir. Bazı dövüşçülerin hazırlık dönemleri, hurdaya çıkmış arabaları özenle yapılmış yarış arabalarına çevirmek gibiyken, Joshua’nın durumu daha çok Formula 1 arabasını hassas bir mühendislikle Elon Musk’ın uzaya taşıyabileceği bir uzay arabasına dönüştürmek gibi diyebiliriz. Joshua’nın sıradağlar kadar yüksek karın kasları ve muhtemelen kafatasınızdan büyük bicepsleri yıl boyu hazır olduğunu gösteriyor ve sürekli olarak rakiplerine korku salıyor.

Antrenman yapmadığı zamanlarda nasıl besleniyor?

Joshua’nın heybeti ne tesadüfi, ne de genetiğinin bir çeşit mucizesi. Olay tamamen Joshua’nın bu spora bütünsel yaklaşımından ibaret. Dövüş sonrasını ima ederek dağın tepesinden çabucak inmek istemediğini, çünkü şu an bulunduğu yerin tırmanması bir hayli zor olan bir tepede bulunduğunu belirten Joshua, “Antrenman yapmayıp kötü beslendiğiniz zamanlarda dağın eteklerine iner ve kendinize kötülük edersiniz. Antrenman yapmadığım zamanlarda en azından doğru besleniyor, bol bol su tüketiyor ve toparlanmaya çalışıyorum. Bu işler böyle yürüyor,” diyor.

Joshua, belki de bu yaklaşımı nedeniyle ağır sıklet boksta yeni bir cinsin öncüsü. Kütlesi eski mamutlar kadar çılgınca büyük değil ancak eksiksiz ve elit seviyede. İri bir adam olmasına karşın çevik; güçlü olmasına karşın marifetli; patlayıcı olmasına karşın zarif. Üstelik zihinsel cesaretini disiplinle birleştirmiş durumda.

Dövüşüyor olmasının gidip kebap yemesi gerektiği anlamına gelmediğini ifade eden Joshua, “Ben bütüncül bir bakış açısına sahibim. Yaptığım işe dövüşmek olarak değil, bir yaşam biçimi olarak bakıyorum. Olay kavga etmek değil, doğru yaşamak. Elbette ki beslenme konusunda kaçamaklarım oluyor ve olacak. Hepimizin karşı koyamadığı şeyler vardır. Ancak dövüşmediğim dönemlerde bile çoğunlukla doğal besinlerle besleniyorum. Kendinize iyi davranmanız çok önemli,” diyor.

Uzun Vadeli Plan

Instagram’daki sağlık ve beslenme fenomenlerine taş çıkaracak deyişlerin sonrasında, profesyonel boksun zirvesinin ne kadar sıra dışı bir yer olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Özellikle de büyüklüğün her şey olduğu ve kütlenin kuvvet anlamına geldiği ağır sıklet kategorisinde. Joshua gibi özel ve profesyonel kariyerinde yenilgisiz bir boksör olan Tyson Fury’e baktığınız zaman, Joshua’nın aksine karın kaslarını darbeyi emen yağ kalkanının arkasında sakladığını görürsünüz.

Anthony Joshua, nasıl antrenman yapar?

Joshua’nın antrenmanlara olan yaklaşımını ve disiplinini yakinen bilen kuvvet antrenörü Jamie Reynolds, başarılı boksörün dünya şampiyonu olduğu tüm dövüşlerde onun köşesindeydi. Joshua’nın şimdiye kadar çalıştığı sporcular arasında kendisini işine en çok adayan kişi olduğunu belirten Reynolds, “Örneğin haziran ayının başındaki rakibi Miller’ı ele alalım. Onun ve ekibinin bu dövüş için çok ciddi çalıştığını göreceksiniz. Nitekim Miller biraz kilo verecektir. Yapmakta oldukları şey bu. Anthony hakkında söyleyebileceğim en iyi iltifat ise ister Wladimir Klitschko ile dövüşüyor olsun, ister dünya şampiyonluğu maçına çıksın, onu tanıdığım ilk günden beri olaya aynı profesyonellik seviyesinde yaklaşıyor. Sürekli spor salonunda ve dövüşlerin arasındaki dönemlerde bile formda. Daima büyük resme bakmayı başarıyor. Antrenmanları kariyeri için, kariyerinin uzun ömürlü olabilmesi için yapıyor. Her zaman kendinin en iyi hali olma çabasında. Haliyle büyük bir maça çıkacağı zaman, ‘Tamam, şimdi çok sıkı çalışmalıyız,’ demek durumunda kalmıyor. Zira Joshua her zaman hazır,” diyor.

Burada profesyonel olmayan spor salonu müdavimleri ve vücudunda değişim yaratmak isteyen Men’s Health okuyucuları hakkında da alınacak dersler var. Hayalini kurduğunuz sonuçları elde etmek, mücadelenin yalnızca bir kısmıdır. Asıl sınav ise elde ettiğiniz muazzam vücudu uzun vadede koruyabilmektir.

Joshua bunu başarmak için haftanın beş gününde altı saatini kuvvet, hız, dayanıklılık, denge ve yeteneklilik gibi çeşitli amaçlara yönelik antrenmanlar yaparak geçiriyor. Bu arada gözünüzde Rocky filmlerindeki gibi yumurta beyazını kafaya dikme ve kütük taşıma gibi sahneler canlanıyor olabilir ama durum biraz daha farklı. Joshua, tipik bir saatlik kuvvet çalışmalarında herkesin yaptığı egzersizleri yapıyor. Halterle, dambıllarla, kettlebell’lerle, direnç bantlarıyla ve TRX ile çalışan Joshua, tekrar sayılarını çok fazla değiştirmiyor. Uzun ısınma ve toparlanma evrelerinde ise düğümlenen kaslarını köpük ruloyla rahatlatıyor.

Rocky ve Creed serilerini izleyen insanların, Joshua’nın her gün bir saatte 150 kilometre koştuğunu, odun kestiğini ve balyozla lastik parçaladığını zannettiğini söyleyen Reynolds, “Fakat Joshua böyle çalışmıyor. Joshua, boks camiasında çok fazla denk gelinmeyen modern sporculardan. Gerek toparlanma süreciyle, gerek beslenme programıyla, gerekse zihinsel olarak daima oyunun içinde. Onun sırrı, yapılması gereken temel şeyleri çok iyi yapmak,” diyor.

Burada bahsedilen temel unsurlardan bir tanesi de, çoğu zaman gözde küçümsenen kişinin kendi vücudunu dinleme sanatı. Joshua olgunlaşırken, vücudunun ağır sıklet şampiyonları gibi gözükmek ya da antrenman yapmak zorunda olmadığını öğrendi. Antrenörlerin bilgilerine güvense de yeri geldiğinde yaptıklarının hangi amaca yönelik olduğunu sormayı öğrendiğini ve eğitmenlerini zaman zaman kendi içgüdüleriyle yönlendirdiğini söyleyen Joshua, “Çünkü kişinin kendisinden daha iyi bir antrenörü veya beslenme uzmanı yoktur. Tıpkı bir iç mimar gibi, nasıl bir evde yaşamak istediğinizi söylerseniz, size rehberlik edeceklerdir,” diyor.

Ring Dışında Boks, antik bir sanattır. Belki de bu nedenden dolayı profesyonel boksta dönen göz kamaştırıcı paraya rağmen bilimi takip etmekte diğer sporlara göre geride kalmasına şaşırmamak gerekiyor. Boksun zamanın bir miktar gerisinde kaldığını söyleyen Reynolds, futbol, basketbol ve Amerikan futbolundaki sporcu geliştirmeye yönelik kaynakları işaret ederek boksun bu denli ileride olmadığını belirtiyor. Ancak Reynolds’a göre, Joshua bu potansiyel zorluğu avantaja çevirmiş durumda.

Joshua’nın çok akıllı bir sporcu olduğunu söyleyen Reynolds, “Anthony boksun dışındaki sporları da takip ediyor. Diğer sporcularla bağlantı kurarak nasıl hazırlandıklarını anlayabiliyor. Örneğin toparlanma stratejilerine bakıyor ve bana ‘Dünyanın en iyi sporcuları nasıl toparlanıyor? Ancak yalnızca boksörlerden değil, bana uygun olan hepsinden bahsediyorum. Veya benim gibi iki metre boyundaki atletik basketbolcular çevik ve güçlü olmak için ne tarz çalışmalar yapıyorlar? Onların yaptıklarını kendi çalışmalarıma nasıl ekleyebilirim?’ şeklinde detaylı bir sorular sorabiliyor,” diyor.

Öte yandan Joshua’nın yaptığı sporu bu denli sorgulaması, her zaman için iyi olmayabiliyor. Zira birçok kişi Joshua’nın fitness modeli fiziğinin atletik hüner değil, ağır sıklet boksör kibri olduğunu söylüyor. Hatta bir keresinde Fury, aynı sıkletteki rakibinin sarıp sarmalanmış fiziği için aşağılayıcı bir biçimde ilaçlarla kafayı bozmuş bir vücut geliştirmeciye benzediğini söylemişti.

Peki, bu konuda AJ ne düşünüyor? Yani heybetli fiziğinin muazzam istatistikleriyle arasında bir ilişki olduğuna inanıyor mu? Başka bir deyişle, herhangi bir kitabı kapağına bakarak yargılayabilir misiniz? Bu hususta kafa patlatan Joshua, “Bazı durumlarda yargılayabilirsiniz diye düşünüyorum. Anatomi anlamında baktığınızda fazla geliştirilmiş hacmin sizi yavaşlatabileceği söylenebilir. Ancak daha büyük bir hacim çok daha kuvvetli ve dayanıklı olabileceğiniz anlamına da gelir. Öte yandan yaptığımız spor vücut geliştirme ya da mayo gösterisi değil. Yaptığımız şey dövüşmek. Ne kadar yürekli olduğunuza dair ve karar verme mekanizmanızın ne denli iyi olduğuna dair birçok farklı etmene dayanan bir spor. Bunları fiziksel olarak ölçmek mümkün değil. Bunlar ancak ringde ölçülebilecek şeylerdir ve karın kaslarınızı, göğüs kaslarınızı ve biceps kaslarınızı gölgede bırakabilir. Bu iki durum arasındaki çekişme inkâr edilemezdir ve böyle bir dövüşçü oldukça korkutucudur,” diyor.

Joshua’nın da bu korkutucu boksörlerden olduğu su götürmez bir gerçek. Ringe çıktığınızda karşınızdaki kişinin Joshua olmasını muhtemelen istemezsiniz. Joshua, 2013 yılında Emanuele Leo’yu sağ kroşeyle yere indirdiğinden beri yaptığı 22 profesyonel dövüşün tamamını kazandı ve bu dövüşlerde kendisine nakavt olmadan yenilen tek kişi Yeni Zelandalı Joseph Parker’dı.

Diğer taraftan Joshua da muazzam istatistiklerine rağmen eleştiri oklarına maruz kalabiliyor. Estetiği önemsiz bulan kişiler onun heybetli fiziğine kafayı takmış durumda. Tasfiyeciler ise yeteri kadar gösteriş yapmadığını söylüyor. Koltuğunda oturarak ekran başından yorum yapanlar ise Joshua’nın kariyerinin bu denli iyi olmasının sebebinin kemerlerini koruma sevdası yüzünden tehditkâr rakiplerle karşılaşmaması olduğunu öne sürüyor. Joshua, Fury ile kavga etmediği için ağlıyorlar ve WBC kemerinin sahibi Deontay Wilder ile dövüşmediği için tam anlamıyla şampiyon olamadığını öne sürüyorlar. Joshua bu tarz eleştirileri yabana atmıyor ve görmezden gelmiyor. Aksine, bu durumdan zevk bile alıyor.

Eleştirileri kişiye kendini geliştirme imkânı verdiği için olumlu bulduğunu ve tüm eleştirileri takip ettiğini söyleyen Joshua, “Eleştiri aldığım zaman kalbim kırılmıyor. Aksine ne yapabileceğimi ve kendimi nasıl geliştirebileceğimi düşünüyorum. Çevrenizdeki herkes size en iyisi olduğunuzu söyleyip sırtınızı sıvaladığında kendinizi bir şey sanabilirsiniz. Bu nedenle etrafınızda size ‘Bir dakika kardeşim, yaptıkların güzel ama daha iyi olabilir. Bir daha dene,’ diyebilen insanlar olmalı. Elbette kolay değil. Sizin duymak istemediğiniz şeyler, bazen sizin iyiliğiniz için söyleniyor olabilir. Bazı insanlar sizin en iyisi olmanızı, efsane olmanızı ister,” diyor. Görüldüğü üzere Joshua, duyduğu tüm eleştirilerden memnun.

Büyük Tufan

Joshua adım attığı her yerde insanların başını döndürüyor. Bu durum spor salonunda da, Men’s Health’in çekim stüdyolarında da böyle. Bunun sebeplerinden biri 133 kiloluk etkileyici endamı olsa da, tek nedeni bu değil. İnsanları etkileme sebeplerinden biri de kişiliği. Bariton kahkahası ve nakavt edici gülümsemesi de insanlar üzerinde etki bırakıyor. İnsanları tıpkı güneşin etrafında dönen uzay cisimleri gibi kendisine doğru çekiyor.

Joshua’nın ışıltılı halini, ringde rakipleriyle şakalaşmalarını ve meslektaşlarına karşı olan iyi niyetini karelere sığdırmak hiç de kolay değil. Peki, nasıl oluyor da Joshua, oğluna düşkün bir babadan soğukkanlı bir katile uzanan Dr. Jekyll ve Mr. Hyde tarzı dönüşümü başarıyor? Kavga etmek için sinirlenmeye ihtiyaç duymadığını ifade eden Joshua, “Rakiplerime zarar vermek istediğim doğru. Bunu çok fazla istiyorum. Zira onlar da bana zarar vermek istiyor. Yaptığımız işin doğası bu. Ancak ringdeki hiçbir şey kişisel değil. Ben buna kontrollü saldırganlık diyorum. Keza yapmanız gereken şey karşınızdaki kişiyi mümkün olan en kısa sürede saf dışı bırakmak,” diyor.

Peki, ya bu şiddet çirkinleşirse? Birçoğumuz karşımızdaki kişinin sendelediğini gördüğümüzde şakaklarına vurmaz, onu yakalamayı deneriz. Yaptığımız bu işten de mutluluk duyarız. Ancak ringdeki rakibi yere indirmek için çalışmalar yapan kişiler, bunu gerçek hayata da yansıtabilir mi? Ufak bir tebessümle içlerindeki saldırganlığı ortadan kaldırmak için çok zaman harcadıklarını söyleyen Joshua, “Kötü bir gün geçirdiğinizde duvara yumruk atabilir ya da bir şeyleri fırlatabilirsiniz. Fakat biz her gün boks salonuna gidiyoruz. Haliyle dışarı çıktığımızda yapmak istediğimiz tek şey rahatlamak oluyor. Salonda saatlerinizi harcadıktan sonra duymak isteyeceğiniz son şey ‘Dövüşmek ister misin?’ sorusunu duymak oluyor,” diyor.

Joshua’nın soğuk yaradılışı onun ayırıcı özelliklerinden birisi. Ancak kaderi her daim böyle değildi. Joshua’nın yaşamında kapıların ona aralandığı anları size hatırlatmamıza gerek yok. Aynı şekilde Watford sokaklarındaki gençlik hataları yüzünden Reading Hapishanesinde iki haftalık uyuşturucu mahkumiyetini ve bu koşulların onu daha tehlikeli bir hale getirebilme olasılığını da yeniden anımsamak zorunda değiliz. Zira Joshua, bu günlerin ardından olimpiyatlarda altın madalya kazandı ve gelmiş geçmiş en iyi ağır sıklet boksörlerden biri olma şansını kovalıyor.

Diğer yandan Joshua’nın birtakım iddialarda bulunabilmesi için hala önünde birkaç engel var. İlki ve en önemlisi, Andy Ruiz Jr.’ın hafife alınmayacak cüssesi. Ruiz engelini aştığında ise mali şartlarda anlaşılabildiği takdirde sıradaki isim Fury veya Wilder olacak. Bu boksörlerden hiçbiri Joshua’yı korkutamaz gibi gözükse de, Joshua gittikçe büyüyen liderliği adına cephanesine yeni bir uzman daha kattı: Bir psikolog.

Bunu duymak rakiplerinin hoşuna gitmeyecek olsa da, Joshua psikologla çalışmanın verimli olduğunu görmüş durumda. Psikologla çalışmanın bir hayli faydalı olduğunu ifade eden Joshua, “Mevzu kavrayıştan ve açık bir görüşten ibaret,” diyor. Psikoloğundan aldığı dersi yeğeniyle paylaşmak için heyecanlanan Joshua, “Matematiği ve bilimi öğrenebilseniz de, zihninizi tanıyamayabilir veya belirli durumlarda kendinizi kontrol edemeyebilirsiniz. Bu da hiçbir zaman usta olamayacağınız anlamına geliyor. Tıpkı matematikte ve diğer bilimlerde olduğu gibi kendiniz hakkında da bilgili olmalısınız. Zihninizi çalıştırmak çok çok önemli,” diyor.

Söyleşide söylediklerinden yola çıkarsak, Joshua’nın 1 Haziran’da kaybettiği takdirde iyi bir Instagram fenomeni olabileceğini öngörebiliriz. Ünlü boksör ilginç metaforlara ve renkli karşılaştırmalara sahip. Gün doğumu ve yağmurdan bahsederken, iyi zamanlarından ve kötü zamanlarından da söz açtığı oluyor. Bir yandan tosbağaların yavaş solunum sisteminden söz ederken, diğer yandan uzun ömürlerinden bahis açıyor. En çok da aslanlardan bahsediyor. Ayrıca bahsettikleri arasında nefes kontrolü ile duygu kontrolü arasındaki ilişki de var.

“İmkânınız varsa sessiz bir yerde sırtüstü uzanın ve avuç içlerinizin tavana dönük olmasını sağlayın. Bu şekilde beş dakika boyunca nefes alın. Kendinizi ebediyetteymişsiniz gibi hissedebilirsiniz. Rahatlamak için tatile gitmek şart değil. İşiniz olmadığı zamanları yalnızca kendinize ayırın. Beş dakika, hatta üç dakika derin nefes alın. Solunumunuzu kontrol edin.”

Bu kadar devasa bir adamdan meditasyon tavsiyeleri duymak kafanızda büyük bir zıtlık meydana getiriyor olabilir. Lennox Lewis’i, Evander Holyfield’ı ya da Mike Tyson’ı yoga ya da kaplumbağalar hakkında konuşurken hayal edemeyebilirsiniz. İşte Joshua’yı diğerlerinden farklı kılan da bu. Joshua geçmişin değil, günümüzün şampiyonu. Yalnızca sert bir dövüşçü değil, aynı zamanda yeni dönem boksunun yeni nesil boksörü.

Ağaçların bazen çiçek açtığını, bazen de yaprak döktüğünü söyleyen Joshua, “Ringe çıkarak, gerçekten çiçek açtığınızda, etrafınızdakilerin ne kadar iyi ve güzel olabileceğini göstermeye çalışıyorum,” diyor.

BENZER YAZILAR