BAHANELERİN ARDINA SAKLANMAYI BIRAK VE DEĞİŞ

Spor her zaman hayatımın önemli bir parçası oldu. Üniversiteye girdiğim günden beri bir spor salonuna üyeydim. Sorun şu ki, haftada üç dört gün spor yapmama rağmen hedeflerime bir türlü ulaşamıyordum. Denediğim tüm antrenman programları başarısız olunca, bu işi tek başıma yapamayacağımı fark ettim. Dışarıdan bir yardım almam gerektiğini anladım. Ve bir kişisel antrenör ile çalışmaya başladım.

ÖNCEKİ KİLOSU
115

ŞİMDİKİ KİLOSU
77

İSİM
Erik Bartlett

MESLEK
ÖĞRENCİ

HEDEFE ULAŞMA SÜRESİ
6ay

 

 

Değişmeye nasıl karar verdin?

Çok uzun süredir spor yapmama rağmen hâlâ kiloluydum. Yağ oranım yüzde 20’ler civarında dolanıyordu. En acı tarafı şuydu: Kaldırdığım ağırlıklar arttıkça kendimi “Kaslanıyorum, o yüzden ağırlığım artıyor” diye kandırıyordum. Soyunma odasında salona yeni yazılmış biriyle sohbet ederken beni görüp “Sen de mi yeni kaydoldun?” demesi, yanlış yolda olduğumu gösterdi. Acil olarak dışarıdan bir gözün nerede yanlış yaptığımı söylemesine ihtiyacım vardı.

Nasıl antrenman yaptın?

Üniversitemizin atletizm takım kaptanından yardım istedim. Ona antrenman ve beslenme düzenimi anlattım. En büyük sorunun, tişört giyince belli olacak kaslara odaklanmam olduğu ortaya çıktı. Yani biseps ve trisepslerimi çalıştıracak altı hareket yapıyorsam, bacak kasları için en fazla iki hareket yapıyordum. Ayrıca 20-25 dakikalık sabit nabız hızında yaptığım bir kardiyonun yeterli olduğunu sanıyordum. İlk iş olarak deadlift, sumo squat ve barfiks gibi büyük kas gruplarına odaklanan hareketleri antrenman programıma ekledim. Ufak kas grupları için yaptığım hareketleri sınırlı tuttum. Kardiyo olaraksa ilk üç ay haftanın beş günü sabahları 45 dakika eliptik koşu bandına bindim. Bu süre zarfında 25 kiloya yakın vermiştim. Şimdi haftada toplam üç saat kardiyo, dört saat ağırlık antrenmanı yapıyorum.

Nasıl beslendin?

Ben diyet yapabilen bir insan değilim. Ne zaman kendi kendime “Dikkatli besleneceğim” diye söz versem, o akşam tatlı krizini giriyordum. Bu yüzden, diyet lafını hayatımdan çıkardım. Onun yerine nefsimi köreltecek, hayattan zevk almamı engellemeyecek akıllı alternatiflere yöneldim. Artık çantamın içinde sürekli kendi hazırladığım yiyecekleri taşıyorum. Somon füme, roka ve diyet mayonez ile hazırladığım sandviçler, kepekli makarna ve peynir ile hazırladığım soğuk salatalar sadece benim değil, arkadaşlarımın da favorisi.

Öğrendiğin en yararlı ipucu?

Bir öğün kötü beslendiniz diye tüm beslenme düzenini toptan bozmanıza gerek yok. Yemek sonrası yenilen dondurmalar ya da akşam içilen biralar, tek sefer olmak koşulu ile, sandığınız kadar zarar vermez.

BENZER YAZILAR