KIRILAN KALBİNİ İYİLEŞTİRECEK 8 ADIM

Yoğun duygusal acılar, birini kaybetmek ya da aşk acısı… Şu an hiç inanmasan bile aslında kendini iyileştirebilirsin! Bu yazıyı okuyarak başla…

Yazı: İpek Darga

Kalp kırıklığının sana hissettirdikleri neye benziyor biliyor musun? Hannover Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, yaptıkları son araştırmalara göre “kırık kalp sendromu” ile kalp krizinin benzer belirtileri olduğunu açıkladı. Her ikisinde de yaşanan ve hayati tehlikeye yol açan göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtiler nedeniyle çekilen EKG’ler aynı sonuçları gösteriyor. Sonuç olarak hafife alınacak bir durum değil… Kırık kalp sendromu yüzde 90 oranında kadınlarda daha fazla görülüyor. Eğer senin de kalbin kırıldıysa yalnız değilsin. Bu sekiz iyileştirici yöntemle kendine iyilik yapmaya başla.

1- İyileşmeyi iste

Kimse aşk acısından çıkmak istemez. Çünkü aşk acısı çekerken bir yandan kendimizi aşkın içinde tutsak ederiz. Güzel anılar, güzel sözler, mutlu geçen saatler, ortak arkadaşlar, birlikte izlenen filmler bırakmaz bizi. Halbuki acı kötü bir şeydir ve acının tersi sevinçtir. Acının içinde kalmak, insanı sevinç ve neşeden uzaklaştırır. Peki sen hangisini tercih ediyorsun? Acının içinde kalmayı mı, yoksa sevinç içinde olmayı mı? İyileşmeyi, sevinci ve mutluluğu seç.

2- Pozitif düşünmeyi dene

Kalp ve beyin birlikte çalışır; hem mutlulukta hem üzüntüde… Kalp kırıldığında beyin de kırılmıştır. Çünkü fiziksel acı yaşandığında harekete geçen mekanizmalar, aynı şekilde duygusal acı yaşandığında da görülür. Beyinde, sevginin kaybolmasıyla birlikte düşünme, odaklanma ve işlev yapma kabiliyeti etkilenir. Kendi iyiliğin için, beyindeki sinir hücrelerinin bağlantısını pozitif düşünerek ancak sen güçlendirebilirsin. Yaşanan olayların olumlu yanları olabilir mi? Bugün göremeyebilirsin, ama yarın kimbilir? Şimdi eline kalem al ve her gün yaşadığın olumlu bir olayı yaz. Unutma ki; ne yaşanırsa yaşansın, güneş her sabah doğacak. Pozitif düşünceler için defterini yanından ayırma.

3- Kendine yeniden güven

Aşk acısı, kendine olan güvenini kaybetmene neden olabilir. Ama unutma, hiçbir şey senin suçun değildi ve yaşananşeyler artık geride kaldı. Aynanın karşısına geç ve şunları tekrar et: “Ben güzelim, değerliyim ve kendimi seviyorum. Sevmek ve sevilmek benim için güvenli. Evrenin bana getirdiklerine güveniyorum.” Bu olumlamaları her gün tekrarla. Her geçen gün kendine daha fazla güvenmeye başladığını göreceksin.

4- Affetmeyi seç

Kalp kırıklığı insanı ağırlaştırır. Yerinden kalkmak, hatta kolunu kaldırmak bile zor gelir. Bu yükü taşımak, gittiğin her yere onu da götürmek, “Niye ben? Niye benim başıma geldi? Öyle yapsaydım, böyle düşünseydim olur muydu?” gibi sorularla yaşamak yerine, neden önce kendini, sonra da başkalarını affederek hafiflemiyorsun? Joseph Murphy, Bilinçaltının Gücü kitabında şöyle bir örnekle affetmeyi açıklıyor: “Diyelim ki geçen yıl çok sancılı bir diş tedavisi yaşadın ve bunu bana anlatıyorsun. Sana hâlâ ağrı çekip çekmediğini sorsam, ‘Tabii ki hayır! Ağrıyı hatırlıyorum ama artık hissetmiyorum’ dersin. Affetmek de böyle bir şey işte. Eğer birini gerçekten affettiysen, olayı hatırlarsın ama acının etkisini hissetmezsin.” Affetmeye önce kendinden başla.

5- Yeni olasılıklara kalbini aç

Yarın ne olacağını, ne yaşayacağını kim biliyor ki? Belki yarın bugünden daha güzel olacak, belki kalbin eskisinden daha güzel çarpacak. Belki karşına öyle biri çıkacak ki, bugüne kadar yaşadığın en büyük aşk o olacak. Buna inan ve kalbini yeni aşka, yeni olasılıklara aç.

6- Yeni hobiler edin

Yeni hobiler edinmek, sana yeni sosyal çevreler kazandırır. Odağın farklılaşır, enerjin değişir. Sevdiğin bir hobiyi yaparken hissettiği mutluluk yüzüne yansır. Aşkla yaptığın hobin, aşkla olan ilişkini de iyileştirir. Ayrıca hobiler insanların yeni tanıştığı kişilerle daha kolay iletişim kurmasını sağlar. Böylece çevre edinmene de yardım eder.

7- Meditasyon yap

Kalbindeki affediciliği ortaya çıkarıp, zihnini sessizleştirmek için gevşe. Tüm bedenini serbest bırak. Kızdığın ve affedemediğin o kişiyi düşün. Hayalinde canlandır ve ona “Seni affediyorum, seni özgür bırakıyorum” de. Bugün senin özel affediş gününmüş gibi düşün ve affedemediğin herkes için bunu yap. Affettikçe rahatladığını, özgürleştiğini, hafiflediğini fark edeceksin. Ona iyilik diledikten sonra, o kişi aklına daha az gelecek ve zamanla görüntüsü zihninden kaybolacak.

8- Nefesine odaklan

Her nefes aldığında burnundan giren soğuk havayı ve nefes verdiğinde çıkan sıcak havayı fark et. Önce bilinçli olarak odağını nefesine yönlendir; bir süre sonra otomatik olarak nefesin seni alıp yaşamın içine götürecek ve yeniden yaşadığını hissedeceksin. Nefes hayat demektir. Hücrelerinin canlanmasına izin ver: Bedenin rahatladıkça zihnin de rahatlayacak.

BENZER YAZILAR