Genetik yapımızdaki küçük farklılıklar bizi birbirimizden eşsiz kılıyor. Genlerinin beslenme ve egzersiz performansına verdiği yanıtları öğrenmeye ne dersin?
YAZI: TIBBİ GENETİK UZMANI YRD. DOÇ. DR. HAKAN BERKİL
Bir gen, yaşam için gerekli olan binlerce proteini kodlayan DNA molekülünün bir parçasıdır. Her bir gen, genetik kodumuzu oluşturan adenin (A), timin (T), guanin (G) ve sitozin (C) olarak isimlendirdiğimiz dört “harfin” çoklu kombinasyonlarından oluşur. Bu harflerin farklı kombinasyonları, vücut fonksiyonları için hangi proteinin gerekli olduğunu belirten “kelimeleri” anlamlı kılar. Bu sayede genlerimiz, protein sentezini ne zaman, nerede ve nasıl yapacağı bilgisini vücuda aktarır.
Nutrigenetik Nedir?
Nutrigenetik, bireysel genetik varyasyonlarımızın diyet, egzersiz ve yaşam tarzımıza verdiği yanıtları inceleyen bilim alanıdır. Yapılacak testler ile karbonhidrat, yağ, tuz duyarlılığı, vitamin gereklilikleri, Omega 3 ve antioksidan ihtiyacı, kafein duyarlılığı, laktoz toleransı, detoksifikasyon (toksinlerden arınma) kabiliyeti gibi parametreler içinde genetik yatkınlıklarını öğrenebilirsin. Son yıllarda nutrigenetik üzerine yapılan çalışmalar sayesinde bu testlerin gen ifadelenmesi ve epigenetik ifade değişimleri (DNA dizisindeki değişikliklerden kaynaklanmayan ama aynı zamanda kalıtımsal olan gen ifadesi değişiklikleri) ile beslenme tipine yönelik bilgilendirilme yapılabiliyor.
Genlerine Göre Beslen, Hastalık Riskini Düşür
Beslenme şeklimiz hayatımızı çok yüksek oranda etkiliyor. Yetersiz ve yanlış beslenme ise diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Genler, vücudumuzdaki her şeyi kontrol eder. Kas, iskelet, kan vb. tüm yapı taşlarının oluşumunda ve bunların sağlıklı çalışmasında etkilidir. Ayrıca enzim, hormon vb. maddelerin yapımında ve bunların vücut tarafından kullanılmasında gereklidir. Bu gen bölgelerinin değişime uğramasına bağlı olarak genetik hastalıklar ortaya çıkar. Bu hastalıkların çoğu doğum ile birlikte karşımıza çıkarken bazıları da yaşam içerisinde gözlenir. Bazı hastalıkların ise ortaya çıkmasında hem genetik değişimler hem de çevresel faktörler rol oynar.
Tüm vücut fonksiyonlarımız üzerinde etkili olan genetik bölgelerin bazıları, besinlerin kullanımı ve atılımı açısından önemlidir. Bu genetik bölgelerdeki değişimler, besinlere karşı vücudumuzun verdiği yanıtları etkiler. (“Hangi besine vücudumuz nasıl yanıt veriyor? Gerektiği gibi kullanıyor mu? İşimize yarıyor mu?” gibi soruların yanıtları bu değişimlere bağlıdır.)
Nutrigenetik ile bu yanıtlar incelenir ve çıkan sonuçlara göre bizi doğru beslenme konusunda bilgilendirerek; kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, osteoporoz ve kanser gibi hastalıklar açısından risklerimizi minimum düzeye indirmeye yardımcı olur. Nutrigenetik testler, bir tanı testi değildir. Tıbbi veya sağlık risklerine ilişkin bir bilgi sağlamaz.
Ancak bu testleri yaptırma konusunda önemli bir nokta var. Bu testler her ne kadar bilgilendirme amaçlı olsa da Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış bir genetik hastalıklar tanı merkezinde uygulanmalı ve sonuçların yorumlanması bir Tıbbi Genetik Uzmanı kontrolünde yapılmalıdır.
Spor Genetiği ve Atletik Performans
Geçmişten günümüze dünya çapında birçok elit atlet ve başarılı sporcu üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, kas yapısı ve kardiyovasküler kapasite ile ilgili genleri, atletik performans ile ilişkilendirmiş. Atletik performansı, sporcuların herhangi bir sportif aktivitelerinde gösterdikleri hem mental hem de fiziksel performansın toplamı olarak tanımlayabiliriz.
Düzenli antrenman ile geliştirilebilen bir özellik olan atletik performansın oluşmasında ve gelişmesinde; genetik faktörlerin katkısı, yapılan çalışmalar ile ortaya konmuş durumda. Sporcunun genetik altyapısının sadece sporda üstün olabilmek için gerekli potansiyeli belirlediğini de unutmamak gerek.
Spor genetiği çalışmalarında ACNT3 gen bölgesindeki değişimler, kas yapısının özelliğini etkiler. Buna bağlı olarak, kişinin spor performansı ve yatkın olduğu spor dalları değişkenlik gösterebilir. ACTN3 gen bölgesinde meydana gelen genetik değişimlerin, spor performansı üzerinde etkili olduğu biliniyor.