ACI ÇİKOLATA: ENDOMETRİOZİS

Çikolata kisti olarak da bilinen endometriozis hakkında yeterli bilgi ve farkındalığın olmaması, birçok kadını tanı konulmadan -ve dolayısıyla gereken yardımı almadan- sessizce acı çekmeye mahkûm ediyor.  Peki, son yıllarda yürütülen çalışmalar bir değişimin habercisi olabilir mi?

Endometriozis nedir? Endometriozis neden kaynaklanır?

Endometriozis, rahim içindeki endometrium (rahim içi zarı) denilen dokunun, karın ya da pelvis (alt karın boşluğu) gibi rahim dışında bulunan başka dokulara yerleşmesidir. Kendisi, üreme çağındaki her yaşta kadını etkileyebilen karmaşık bir rahatsızlık. Uzmanlar bu soruna neyin sebep olduğundan emin olmasa da, öne çıkan teorilerden biri “retrograd menstrüasyon” yani regl kanının fallop tüpünden mide bölgesine geri akması…

Avustralya’nın önde gelen kadın sağlığı organizasyonlarından Jean Hailes’de tıbbi direktör olan Dr. Elizabeth Farrell, Regl döneminde kan akışı vajinadan dışarı doğru olabileceği gibi; kan tüplerden geriye doğru akıp, rahmin arka tarafına geçerek pelvise de yerleşebilir” diyor. Çoğu kişide, bu hücreler vücut tarafından temizlenir ve ortaya bir sorun çıkmaz. Fakat endometriozis sorunu olan kadınların endometriyal hücreleri daha değişik oluyor ve aynı şekilde çalışmıyor: Karın ve pelvisin iç zarına yerleşen hücreler, vücuttaki bir mekanizma sayesinde gelişmeye başlıyor.

Endometriozisin adeta bir Game of Thrones karakteri kadar karmaşık olmasının nedenlerinden biri de, kendini herkeste aynı belirtilerle göstermemesi. Farrell, “Laparoskopi (endometriozisi teşhis edebilmemizin tek yolu) sırasında; siyah veya pembe noktalar, açık renkli uçuklar, yaralar veya kalın, sert bir yumru tespit edilebilir” diyor.

Endometriozisin risk faktörleri neler? Endometriozis kadınları nasıl etkiliyor?

Nedeni hâlâ net olarak bilinmese de risk faktörleri arasında kalıtsal yatkınlık ve erken yaşta regl olmak bulunuyor. Belirtilerinin ise ağrıdan (regl dönemlerinde ya da çoğunlukla seks esnasında ya da tuvalete çıktığında) kanamaya, bağırsak problemlerinden şişkinlik ve bitkinliğe kadar uzayıp giden bir listesi var. Bazen hiçbir belirti görülmediği de oluyor. (Karmaşık bir rahatsızlık olduğunu söylemiştik.) Vakaların üçte biri başka bir sorun için ameliyat olurken veya hamile kalma konusunda sıkıntı yaşanırken keşfediliyor. Endometriozisin bir başka acımasız yanı da az önce belirttiğimiz gibi doğurganlığı etkileyebilmesi: Doku zaman zaman etrafında zarara neden olabiliyor.

Doğurduğu sonuçlar pek iç açıcı değil: Kronik ağrının sebep olduğu kaygı ve depresyon, seks esnasında duyulan acı nedeniyle meydana gelen ilişki sorunları, okul, üniversite ve işten alınan izinler… Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, bu rahatsızlığın iş yerindeki verimliliği düşürmenin yanı sıra, çocuk bakımından egzersize kadar hayatın birçok alanına etki ettiğini ortaya koyuyor.

Monash Üniversitesi araştırmacıları ile konuşan endometriozis sorunu olan kadınlar ise, kariyerlerinde doktor randevularına gitmeyi kolaylaştıracak esnekliğe sahip olmak istediklerini belirtiyorlar.

Henüz 21 yaşındayken endometriozis teşhisi konulan EndoActive’in ortak kurucusu Sylvia Freedman, “Endometriozis kadınlara cehennemi yaşatıyor” diyor ve ekliyor; “Çoğu kadın, çektikleri ağrılar ve birbiriyle bağlantılı olan belirtiler tam olarak anlaşılamadığı için, ailelerinin -hatta sağlık uzmanlarının bile- kendilerine inanmadıklarını hissediyor. Bu oldukça zor, akıl karıştırıcı ve kişiyi yalnız hissettiren bir hastalık.”

Endometriozis teşhisi zor konuluyor

Sydney Üniversitesi’nde doğum ve jinekoloji üzerine kıdemli eğitmen olarak görev yapan Dr. Robert Markham, “Endometriozis, tıbbi mecrada yeterince tanınmıyor” diyor ve ekliyor; “Avustralya’da bu hastalığa teşhis konulması yedi yılı alabiliyor. Bu, oldukça uzun bir süre. Daha erken teşhis edildiğinde, tedaviye de erken başlanır ve hastalığın kadınlar üzerindeki olumsuz etkileri azaltılabilir.” 

Ne yazık ki Türkiye’de de durum farklı değil: Verilere göre, endometriozis hastaları doğru teşhis konulana kadar ortalama yedi doktor tarafından muayene ediliyor. Ayrıca tanı konulana kadar sekiz sene geçmiş oluyor.

Ağrı, şişkinlik ve yorgunluk gibi belirtiler, sağlık uzmanları veya hastanın kendisi tarafından hayatın olağan akışının bir parçası gibi görüldüğünde teşhiste gecikmeler olabiliyor. Avustralya Endometriosis Derneği Tıbbi Direktörü Profesör Jason Abbott, “Bir kadının regl dönemi ve ağrıları yüzünden her ay okul, iş ve hayata ara vermesi gerekiyorsa, bu durum normal olarak değerlendirilemez” diyor.

Endometriozis belirtileri hafifletilebilir mi? 

Günümüzde endometriozisin çaresi hâlâ bulunamamış olsa da, belirtileri kontrol altında tutmanın üç yolu var: Belirtileri hafifletmenin tıbbi yöntemi, ağrı kesici ve regl döngüsünü kontrol etmek için hormon almak (örneğin doğum kontrol hapı veya progesteron içeren başka bir yöntem). Bunun dışında, akupunkturdan psikolojik desteğe kadar uzanan tamamlayıcı tedaviler de mevcut. Diğer bir yol ise, cerrahi müdahaleleri kapsıyor. Bu, genellikle endometriozisin bir cerrah tarafından ortadan kaldırılması ile oluyor (fakat yeniden nüksetmeyeceğinin bir garantisi yok). Cerrahi müdahaleye –sadece çok ağır ve özel durumlarda– histerektomi (rahmin ameliyatla alınması) de dâhil olabiliyor. Abbott, “Mümkün olduğunca ölçülü tedavilerle başlamayı tercih ediyoruz” diyor ve ekliyor; “Hastanın ne istediğini ve çeşitli tedavilere nasıl karşılık verdiğini göz önünde bulundurarak çalışıyoruz.”

Endometriozise karşı yapman gerekenler

Endometriozis konusunda profesyonellerden destek almak çok önemli, fakat aynı zamanda yaşam tarzının seni daha iyi veya kötü hissettiren yönleri üzerine de düşünmen gerek. Vücuduna iyi bak ve uyku düzenine özen göster. Uykusuz kaldığında (genellikle) daha fazla ağrı hissedersin. Tetikleyici etkenleri ve düzenini kontrol altında tutmana yardımcı olması için alkol tüketimini, yediklerini, yorgunluk ve ruh hâline dair değişimleri not alabileceğin bir günlük tut.

Bu hastalığın hayatını ele geçirmesine izin verme. Çok ağrı çekiyorsan, egzersiz yapmaktan tamamen vazgeçmek yerine, belki daha hafif bir egzersiz yapmayı seçebilirsin. Bu hastalık üzerine düşünüp durmak yerine, kafanı dağıtacak şeyler yap.

Vücudunu dinle ve sağlık sorunlarını takip etmeyi ihmal etme. Gelecekte kendine teşekkür edersin!

BENZER YAZILAR