Atıştırma isteğiniz bir zayıflık değil, evrim yoluyla doğuştan gelen bir arzu. “Neden sürekli abur cubur yemek istiyorum” mu diyorsunuz? İşte cevabı.
01 BEYİN YAKITI
İlk insanların şekerlerle tıka basa doyması daha büyük beyinler geliştirmemize yardımcı oldu ve besin zincirinin kalanını geride bırakmamızı sağladı. Enerji yönünden zengin gıdalar yüklemek için duyulan evrimsel dürtü, iştahınızın açlıkla ilişkisinin neden çok az olduğunu açıklıyor. Buna karşılık, bu psikolojik bir tepkidir: Karbonhidratlar beyninize diğer tüm makrolardan daha çok enerji verir, kesmesi en zor olanların karbonhidratlar olmasının sebebi de budur.
02 MUTLU ANILAR
Atıştırma isteğiniz, açlık devresinin yerine beyninizin ödül merkezlerinde başlar. Sinyaller, yemek ve cinsellik gibi hayatta kalmak için yüksek önem taşıyan etkinlikler yaptığınızda iyi hissetmenizi sağlamayı amaçlar. Bir hamburgeri silip süpürdüğünüzde, dopamin adlı “zevk” nörotransmiteri salınır. Beyniniz hamburger ile mutluluk arasındaki bu ilişkiyi hatırlar ve deneyimi tekrarlamanız için sizi teşvik eder.
03 TETİKLEYİCİ UYARISI
Alışkanlıkları kırmak kolay değildir, özellikle de davranışınızı olumlu bir hisle ilişkilendirdiyseniz. Gıdanın kendisi bağımlılık yapıcı özelliklere sahip olmasa da dopamin salınımı bağımlı olmanızda büyük rol oynar. Nutrition Review’deki bir çalışmada, “çevresel işaretlerin” ve “duyusal, metabolik, endokrin ve sinirsel yolların” atıştırma isteğinizi tetiklemek için birlikte çalıştığı görüldü. Diğer bir deyişle, beyniniz ve çevrenizdekiler size karşı çalışır. Çocukların abur cubur gıda reklamlarına maruz kalmalarını durdurmaya yönelik kampanyanın sebebi de budur.
04 KENDİNİZİ KONTROL EDİN
Atıştırma isteği üzerine yapılan araştırmaların büyük çoğunluğu, beklenmedik anda ortaya çıktıklarında onları nasıl idare edeceğimiz üzerine odaklanır. Beş dakika boyunca kurabiye kutusuna direnin veya ayağa kalkıp bir yürüyüşe çıkın ve atıştırma isteğiniz kaybolsun. Farkındalık, atıştırma isteğini kontrol etmek için popüler bir yol olmaya başlıyor: Zihninizi biraz temizlemekle zaman harcayarak düşüncelerinizi öğle saatlerindeki o gofretten veya bira sonrası pizzadan uzağa çekmeye daha iyi biçimde odaklanabileceksiniz.
05 SONUÇLARI KAYDEDİN
Hala mücadele mi ediyorsunuz? Yemek günlüğü tutmayı deneyin, yalnızca neyi ne zaman yediğinizi değil, ne zaman ne yemek istediğinizi de yazın. Kalıpları tespit etmek için bunu kullanın. Daha da önemlisi, beslenme alışkanlıklarınıza dikkat etmeniz kan şekeri ve enerji seviyelerinizin sabit kalmasını sağlayarak açlığın önüne geçebilir. Aynı zamanda, keskin tatlar (limon suyu ve naneli ağız gargarası tadı gibi) atıştırma isteğini kesebilir. Bu nedenle, hepsi başarısız olursa ağzınızı çalkalayın.