İLİŞKİLERDE EN ÇOK YAPILAN HATALAR

Her ilişkinde beyaz atlı prensini bulduğunu düşünüyor, ardından dörtnala ayrılığa mı koşuyorsun? Belki de ilişkilerinde yaptığın hataları görme zamanın gelmiştir.

“Mükemmel erkek” listeni fazla ciddiye alıyorsun.

Gel kabul edelim, hepimizin mükemmel partnerde aradığı bazı özellikler var: Mesela Cem Yılmaz’ın espri anlayışı, Mert Fırat’ın ses tonu, Çağatay Ulusoy’un vücudu, Mehmet Aslantuğ‘un ailesine bağlılığı… Liste uzar gider ama sen konuyu anladın! Holistik Psikoterapist Rebecca Hendrix, “Hiçkimse aynı anda sevgilin, en yakın dostun, kariyer danışmanın ve kriz yönetim uzmanın olamaz” diyor. Hayatındaki tüm boşlukları dolduracak birini aramak, daha baştan kaybetmene neden olabilir.

Kurtulma yolu: Hendrix, “Randevuya giderken kafandaki o meşhur listeyi unut ve karşındaki erkeğin kendine özgü bir birey olduğunu hatırla” diyor ve ekliyor; “Buluşmaya giderken şunu aklından çıkarma: Tanıştığın herkesten öğrenebileceğin bir şey mutlaka var. Bu kişiden neler öğrenebileceğini düşün.” Randevu esnasında, onun yanında nasıl hissettiğine odaklan. Hayatına ilgi duyuyor mu? Ev arkadaşının ismini hatırlıyor mu? İlgisi tamamen senin üzerinde mi yoksa sürekli telefonuyla mı meşgul? Yeni tanıştığın kişilerde dikkat etmen gereken önemli bir nokta, senin onun yanında olmaktan hoşlandığın kadar onun da seninle zaman geçirmekten hoşlanıp hoşlanmadığı. Hendrix yorumunda hiç de haksız sayılmaz:

“190 cm boyunda, sarışın, maraton koşucusu ve iyi bir şirkette genel müdür olan bir erkek arıyorsan, karşındaki kişiyi kaçırırsın.”

Bay Yanlış ile birliktesin.

Bazı erkekler çok bariz bir şekilde “yanlış” kişidir (evli erkekler veya ciddi ilişki istemeyenler gibi). Ama bir de görünürde yanlış olmayanlar var (daha önce hiç ciddi ilişki yaşamamış veya işi için çok sık seyahat eden kişiler gibi). Eğer görüştüğün kişiler çoğunlukla ilişkide istemeyeceğin özellikleri barındırıyorsa, bir durup düşünmen gerek.

Kurtulma yolu: Lundquist, hep yanlış kişilerle birlikte oluyorsan bir terapiste gitmeni öneriyor. “O kadar vazgeçilmez biri olacağım ki benim için değişecek” düşüncesiyle ilişkiye başlarsan, baştan kaybedersin. Romantik komedilerdeki gibi bir ilişki beklentisi içine girmemelisin, aşk her şeyi halledemez. Lundquist, “Bazı sorunları hiçbir ilişki çözemez. Sadece terapi koltuğu çözebilir” diyor.

Çok erken ciddileşiyorsun.

Birçok ilişki yaşamış olmanın hiçbir yanlış tarafı yok. Ama haftada bir kez görüşürken bir anda birlikte yaşamaya başlıyorsanız veya her aile yemeğine farklı bir erkek arkadaş götürüyorsan, bu ne yazık ki bir sorun.

Kurtulma yolu: Biraz frene basmaya ne dersin? Çok iyi tanımadığın bir erkekle ilişkiyi hızlı bir şekilde ilerletmek (ailenle tanıştırmak ya da birlikte yaşamaya başlamak), genellikle hüsranla sonuçlanır. Lundquist,

“İşler ciddiye binince insanlar birbirini tanımak için artık çaba göstermez. Partnerimizi normalde tanıdığımızdan çok daha uzun süredir tanıyormuşuz gibi bir fikre kapılırız. Oysa ilişkiyi sağlam temellere oturtmak için önce birkaç tartışma, kötü bir tatil deneyimi yaşamanız veya birbirinizin sevimsiz arkadaşlarıyla tanışmanız gerek.”

Sürekli geleceği düşünüyorsun.

Hendrix, kafanda mükemmel bir ilişki imgesi yarattığında ve bunun peşinde koştuğunda, gerçek ilişkinden uzaklaşabileceğini söylüyor:

“İdeal ilişki fotoğrafını zihninin en derinliklerindeki tozlu çekmelerde bırak, çünkü ait olduğu tek yer orası.”

Kurtulma yolu: Anı yaşama kuralı ilişkin için de geçerli. “İlk randevular birbirini tanımak ve birlikte daha fazla zaman geçirme isteği uyandıracak etkileşime sahip olup olmadığınızı görmek içindir” diyor Hendrix ve ekliyor; “Sırf bisiklete binmeyi sevdiğini söyledi diye birlikte yapacağınız bisiklet turlarını hayal etmeye başlıyorsan, anda değilsin demektir.”

Anda kalmadığın zaman, partnerinin sadece spinning derslerini sevdiğini ve doğada bisiklete binmekten hiç hoşlanmadığını anlattığı kısmı kaçırabilirsin!

Çok fazla eleştiriyorsun.

“Çoğumuz flört arenasına temkinli giriyoruz ve bu çok normal. Çünkü etraftaki kötü niyetli insan sayısı çok fazla” diyor Hendrix. Ama çok ince eleyip sık dokumak veya sürekli eleştirel olmak da iyi bir alışkanlık değil: “Mesajlaşırken saçma bir emoji göndermesi onun saçma bir insan olduğu anlamına gelmez. Yemeğe çıkınca hesabı bölüşmek istemesi de doğru erkek olmadığı anlamına gelmiyor.” Belki de bir önceki buluşmasında hesabın tamamını ödemek istemiş ve aşırı sert bir tepki almıştır!

Kurtulma yolu: Hendrix’in önerisi, çıktığın kişinin doğru erkek olmadığı konusunda bahane üretmekten vazgeçmen. Kötü fıkra anlatması gerçekten de ilişkinin yürümemesi için bir sebep mi? Muhtemelen değil. Daha iki gün önce tanıştığın adamdan nefret etmek için sebepler üretmek yerine, iyi huylarına ve doğru yaptığı şeylere odaklanmayı dene. Kısacası, ona bir şans ver!

Kafanda kuruyorsun.

“İçindeki his” yüzünden kafanda senaryolar yazmanın ne kadar zarar verici bir alışkanlık olduğunu sen de gayet iyi biliyorsun. Kafanda kurmak yerine meraklı davranıp konuşarak her şeyi açığa kavuşturman, çok daha sağlıklı olur. Örneğin yeni tanıştığın erkeğin maceralara atılmayı ve yeni açılan yerleri denemeyi seviyor olması, tutumsuz veya güvenilmez biri olduğu anlamına gelmez.

Kurtulma yolu: Bu alışkanlıktan nasıl kurtulacağını uzun uzun anlatmamıza gerek bile yok. Hendrix de bize katılıyor: “Kafanda kurma, sor gitsin!”

 

BENZER YAZILAR