Selülitin oluşum nedenleri ve tedavi yöntemlerinden bahsedelim mi?
Yaz sıcaklarının artmaya başladığı son günlerde tatil planları da son hızıyla sürüyor. Ancak pek çok kadın selülit sorunu yaşadığı için tatili dilediğince değerlendiremeyebiliyor. Dengeli ve sağlıklı beslenme selülitten korunma yöntemlerinin başında gelirken portakal kabuğu görünümünden kurtulmak içi kozmetik dermatoloji işlemleri başarılı sonuçlar veriyor.
Selülit şişmanlık ile bağlantılı değildir
Selülit, cilt altı dokusunun bölgesel metabolik bozukluğudur. Engebeli görüntüden deri altı dokusunda bulunan fibröz bantlar sorumludur. Fibröz bantlar kadın ve erkeklerde farklı yapıdadır. Bu nedenle erkeklerde selülit oluşumu çok nadirdir. Ergenlik sonrası kadınların yüzde 80- 90‘ında selülit oluşabilmektedir. Sanılanın aksine şişmanlık ile bağlantılı değildir. Zayıf bireylerde de görülebilmektedir.
Yüksek topuklar ve sıkı giysiler tetikliyor
Ergenlik döneminin ardından başlayarak hamilelik, adet ve menopoz dönemlerinde selülit oluşumu artış göstermektedir. Hareketsizlik, sıkı giysiler ve yüksek topuklu ayakkabılar kan pompalanmasının azalmasına yol açarak selülite neden olmaktadır. Genetik olarak selülite yatkınlık da olabilir. Etnik faktörler de selülit oluşumunda rol oynamaktadır. Örneğin Akdeniz ırkında, baseni daha geniş olan kadınlarda daha fazla selülit oluşma riski vardır. Değiştirilemeyen bu faktörlerin yanında selüliti tetikleyen hatalar da sıkça yapılmaktadır.
Sigaranın güzelliğini bozmasına izin verme
Selülit oluşumuna neden olan 4 temel hata şöyle sıralanmaktadır:
- Yağ ve karbonhidrattan zengin diyet, dengesiz beslenme, aşırı tuz tüketimi ve liften fakir – diyet selülite neden olabilmektedir.
- Özellikle sigara, doku oksijenlenmesini azaltarak selülit oluşumuna katkı sağlamaktadır.
- Alkol, yağ metabolizmasını etkileyerek selüliti tetikleyebilmektedir.
- Doğum kontrol hapları da içeriklerindeki hormonlar sebebi ile selülit oluşumunu artırabilmektedir.
Selülitle savaşmak için: Turp, maydanoz, kereviz, çilek ve greyfurt!
Portakal kabuğu görünümünü hafifletmek ve ilerlemesine engel olmanın en etkili yollarından biri dengeli beslenmektir. Bazı gıdalar selülitin ilerlemesine sebep olurken, bazıları selülitle savaşmaktadır. Vücuttan fazla suyun atılmasına yardımcı olan turp, maydanoz, kereviz, çilek ve greyfurt gibi yiyecekler bunların başında gelmektedir. Bol su tüketmek önemlidir. Günde 1.5-2 litre su içerek vücutta biriken toksinler atılabilmektedir. Düşük kalorili ve lifli besinler yenmeli; çay, kahve, kola, meşrubat ve alkol tüketimi azaltılmalıdır. Ayrıca kan dolaşımındaki bozukluğun ortadan kalkması için mutlaka spor yapılmalıdır. Yürüyüş, tenis, yüzme, jimnastik gibi sporlar son derece etkili olabilmektedir.
Selülit tedavisinde etkili 9 yöntem
Selülit oluşumu çok faktörlü olduğu için tedavisinde de birçok metot uygulanmaktadır. Kilo vermek selülit görüntüsünü hafifletir ancak tamamen yok edemeyebilir. Selülit tedavisinde başarılı olmak, tedavi yöntemlerinin kombine olarak kullanılması ve yaşam tarzında yapılacak olumlu değişikliklerle mümkün olabilmektedir.
Etkili tedavi yöntemleri şöyle sıralanabilir;
1. Manuel lenfatik drenaj adı verilen güçlü masaj uygulamasında vücuttaki lenfatik yollara uygulanan masaj ile lenf sıvısının daha büyük lenfatik kanallara akımı sağlanır ve ödem azaltılır. Ayrıca cildin silindirler arasında sıkıştırılması tekniği ile çalışan cihazlar da aynı amaçla kullanılabilmektedir.
2. Mezoterapi, derinin orta tabakasının tedavi yöntemidir. Bu tedavide yağ yakıcı, dolaşım düzenleyici ve oksijenlenmeyi artırıcı birçok aktif madde direkt olarak problemli bölgeye uygulanmaktadır.
3. Subsizyon, iğne ile yağ dokuya girilerek fibröz septal yapıların parçalanması işlemidir. Selülit tedavisinde diğer tedaviler ile birlikte kombine olarak uygulanabilmektedir.
4. Ultrasonografide ultrasonik dalgalarla enerji uygulaması yağ hücrelerinin parçalanmasına sebep olarak selülit tedavisinde etkili olabilmektedir.
5. Radyofrekansta dokular radyofrekans enerjisi ile ısıtılarak kollajen liflerin kuvvetlenmesi, cilt sıkılaşması ve ciltteki pürüzlü görünümün iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
6. Selektif kriyolipoliz, bölgesel buz şoku ile yağ hücrelerinin parçalanmasını hedefleyen bir tedavidir. Yağ hücreleri soğuğa daha duyarlıdır.
7. Lazer lipolizde lazer ışığı ile deri altında ısı artışı doğrudan yağ hücrelerinin zarlarında zarara yol açmaktadır. Lipid parçalanması yaparak ciltte belirgin toparlanma ve sıkılaşma elde edilebilmektedir.
8. Liposuction, deri altına ince özel iğneler yerleştirilerek yağ hücrelerinin küçük parçalar halinde dışarı doğru emilmesi işlemidir.
9. Topikal tedavilerde ise kimyasal veya bitkisel kökenli aktif bileşikler deriye lokal olarak uygulanır. Bunlar; jel, emülsiyon, krem, losyon veya köpük formundadır. Mine çiçeği, yeşil çay, limon, rezene, yosun, arpa, çilek, sandal ağacı, zerdeçal, meyan kökü ve su yosunu gibi bitki ekstreleri içerirler.