Beyniniz size yabancı olabilir. Fakat daha akıllıca kararlar almanız konusunda güçlü bir müttefikiniz de olabilir. İşte gelecekteki haliniz!
Derleyen: Zeynep İlayda Zafer
Kendinizi düşünün. Bilirsiniz işte, hani sizin bedeninizde ve evinizde yaşayan şu adam. Şimdi de kendinizi 10 yıl sonra düşünün. Siz hissetmediniz ama bu düşüncelere daldığınızda nöronlarınız farklı bir biçimde çalıştı. İlk sinirsel motif, bilim insanlarına şunu söyledi: “Kendim hakkında düşünüyorum.” Fakat ikincisi muhtemelen şu sinyali verdi: “Bir yabancıyı düşünüyorum.”
UCLA’den psikolog Dr. Hal Hershfield ve meslektaşları, bu olguyu 2008 yılında, bir grup üniversite öğrencisi kendini, 10 yıl sonraki hâlini ve bir başkasını düşünürken onların beyin aktivitelerini ölçtükleri sırada keşfettiler. Son iki grupta yer alan öğrenciler, “diğer insanları” düşünen insanlarda görülen bir zihinsel motif sergiledi.
Hershfield, “Beyinleri, gelecekteki hâllerini bir yabancı olarak algıladı,” diye açıklıyor. Bir başka araştırma da insanların kendilerini gelecekteki hâllerinden kopuk hissedebileceğini ortaya koyuyor. Gelecekteki Sen’i hayal ettiğiniz zaman – bundan 1 ay sonra bile olsa – onu tamamen başka bir insan olarak algılayabilirsiniz.
2017’de, bir tahminleme şirketi olan Institute for the Future tarafından gerçekleştirilen bir ankette, Amerikalıların yüzde 36’sının gelecek 10 yılda olabilecek hiçbir şeyi düşünmediği ve yüzde 27’sinin de beş yıllık bir süreci neredeyse hiç düşünmediği ortaya çıktı.
Belirli durumlarda, Yarınki Sen yabancı biri gibi görünebilir. Sabah saat ikide bir viski daha ısmarlarken, muhtemelen beş saat sonra işe gitmek zorunda olan o zavallı adamla aranızda bir bağlantı kurmuyorsunuz.
ÖZ SÜREKLİLİĞİN FAYDALARI
Herkes kendini gelecekteki benliğinden eşit şekilde uzak hissetmiyor. İnsanların gelecekteki öz sürekliliği ya da olacağını öngördüğü insanla ne kadar bağlantılı hissettiği çeşitlilik gösteriyor, diyor Hershfield. Düşük öz sürekliliği olan kişiler genellikle gelecekteki benliklerini (bir ay ya da yıllar sonra fark etmeksizin) tamamen bambaşka görüyor. Oldukça farklı olan bu yabancıyla fazla empati kuramıyoruz ve bu da çoğu zaman bizi anlık tatminin çekimine karşı daha savunmasız kılıyor.
“Neredeyse gelecekteki benliğimiz için en iyisinin ne olduğuna karar vermenin hiçbir önemi olmadığını düşüneceğiz çünkü o bizim için tamamen
farklı bir insan,” diyor Ottawa Üniversitesi psikoloji bölümünden Dr. Joshua Rutt. “Bu bizi ekonomik olarak, sağlığımıza önem vermek açısından ve uzun vadeli yatırımlarımız hakkında karar vermek konusunda dezavantajlı bir konuma getiriyor.”
Ortalama öz sürekliliğe sahip insanlar da devamlı bu tuzağa düşüyorlar. Şu an iyi hissetmekle Gelecekteki Sen’i düşünmek arasında bir seçim yaptığımızda, o yabancıyı suistimal etmek daha kolay. Antrenmanınızı ekebilir, bir kova kanat sipariş edebilir, kredi kartlarınızın limitini doldurabilir, prezervatif kullanmayı bırakabilir ve bu şekilde size miras kalacak olan Gelecekteki Sen’i bir sefaletin içine atabilirsiniz.
Bunun aksine, güçlü bir öz sürekliliği olan insanlar bir sürü avantajın keyfini çıkarırlar. Daha az tembellik yapmaya, daha fazla para biriktirmeye, sağlıklarına dikkat etmeye ve muhtemelen düşük öz sürekliliği olanlara kıyasla uzun vadeli hayat tatmininden daha çok keyif almaya meyillilerdir, diyor Hershfield.
ÖZ SÜREKLİLİĞİNİZİ ARTIRIN
Öz süreklilik her ne kadar yaşla beraber istikrarlı ve ılımlı bir şekilde artsa da, Dr. Joshua Rutt’a göre bu, Gelecekteki Sen ile bağlantıya geçmek için 90 yaşınızı beklemek zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor. Şimdi yakınlaşmak için bu 5 kolay yolu deneyin.
1 GELECEKTEKİ SEN’E BİR MEKTUP YAZIN
Hershfield, “Bu, sizin gelecekteki benliğinizi gerçekten ona yönelik ve ciddi bir şekilde düşünmenizi sağlar,” diyor. Hershfield, 20 yıl sonraki benliklerine 200-300 kelimelik bir mektup yazan üniversite öğrencilerinin, sadece 3 ay sonraki benliklerine mektup yazanlara kıyasla bunu takip eden 10 gün içerisinde egzersiz yapma ihtimalinin daha yüksek olduğunu ortaya koyan bir araştırmanın da ortak yazarı.
Basit talimatlar: “20 yıl sonraki hâlinizi düşünün ve şimdiki hâliniz hakkında yazın. Hangi konuların sizin için önemli ve özel olduğuna, hayatı nasıl gördüğünüze dair…”
Çalışma sadece egzersiz takibi yapsa da gözlemlenen süre içerisinde, öğrenciler muhtemelen daha sağlıklı beslendiler ve daha tutumlu bir şekilde yaşadılar. Geleceğinize odaklanmak, zaman içinde pozitif etkileri olan küçük davranış değişikliklerini tetikleyebilir.
2 GÖZÜNÜZÜ ÜSTÜNDEN AYIRMAYIN
Fotoğrafınızı çekin ve bir uygulama kullanarak (AgingBooth gibi) kendinizi olabildiğince yaşlandırın. Fotoğrafın çıktısını alın ve ne zaman hayatınızla ilgili büyük bir karar alacak, ekonomik işlerle uğraşacak olsanız (aylık ödemeler, hangi ev yapımı birayı içeceğinizle ilgili bütçe ayarlamaları vs.), Gelecek Sen’e bakın.
Hershfield’ın araştırması, dijital olarak yaşlandırılmış gelecek fotoğraflarına bakan insanların, emeklilikleri için üçte bir oranında daha fazla birikim yapmayı seçtiğini gösteriyor. Bu gayet mantıklı; gözlerinin içine bakın ve siz her sene yeni çıkan iPhone’u satın aldığınız için onun kedi mamasıyla beslenmek zorunda olduğunu söyleyin. Hershfield, fotoğrafı sürekli ortalıkta bırakmayın yoksa etkisini yitirebilir, diyor.
3 ARALIKLI HEDEFLER KOYUN
Gelecek Sen’e “10 yıl içinde 100 bin lira biriktirmiş olmanı istiyorum,” demek yerine, 80 bin ve 110 bin gibi daha geniş aralıklı bir hedef koyun. Bunu yapmak bu işten vazgeçme ihtimalinizi düşürecektir.
“Hedefinizin alt sınırı ne kadar küçülürse ona ulaşması o kadar kolay olur,” diye açıklıyor Hershfield. “En alt limite eriştiğinizde daha kolay motive olursunuz çünkü en üst limite de ulaşabileceğinizi görürsünüz.”
4 ZİHİNSEL ÇELİŞKİLER KULLANIN
New York Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Dr. Gabriele Oettingen, iyi bir şekilde araştırılmış bu tekniği yarattı. Kendinizi hedefinize ulaşırken hayal ettiğiniz o klasik hayal etme egzersizine kritik bir parça (sizi engelleyen başlıca sorun) ekliyor. Şu şekilde işliyor: 5 dakika kadar sessiz bir yerde oturun ve bu dört soru üzerine kafa yorun:
1.En önemli dileğiniz nedir?
2.Onu gerçekleştirmenin en güzel sonucu nedir?
3.Hangi içsel sorun sizi engelliyor?
4.Hangi düşünce ya da hareket bunu aşmanızı sağlar?
Daha sonra planınızı devreye sokun.
5 BİR VEKİL ATAYIN
Sadece Gelecekteki Sen’i hayal etmekle sınırlı kalmayın; gerçek hayattaki muadilini bulun. Örneğin, olası kariyer değişikliklerinizi merak ediyorsanız, LinkedIn’de 10 yıl önce sizin şu anki işinizi yapan (ya da benzerini) insanları bulun. Şu anda nerede olduklarına bakın ve oraya nasıl ulaştıklarını anlamaya çalışın. O insanlar siz değiller, ama benzer faktörler izlemek istediğiniz yolu size gösterebilir.