Sence de geçmişi artık bir kenara bırakmanın zamanı gelmedi mi?
Çoğu kişi partnerinin geçmişi hakkında düşüncelere kapılıp kısmen kıskançlaşabilir. Ancak bu durum çok sürmez; insanlar, gerçekliği ve kişiyi olduğu gibi kabul ederek şimdiki zamana odaklanır. Ve bu geçici durum bir probleme işaret etmez. Öte yandan olumsuz düşünceler ve duygular süreklilik gösterirse, partnerin geçmiş ilişkileriyle ilgili varsayımsal senaryolar oluşursa, bu durumun ciddi etkileri olabilir. Bu tarz kıskançlıklar ilişkiye zarar verebilir, ilişkiyi baştan aşağı bir soruna dönüştürebilir, hatta bazı durumlarda bitirebilir.
Geçmişte yaşananlar geçmişte kaldı ve onlarla şu an savaşman için aslında bir sebebin yok. Sorunun kaynağı, partnerinin önceki ilişkisi değil; sorun senin zihnindeki geçmişle ilgili çözülmemiş, yarım kalmış olumsuz duygular. Yaşadığın anda kendini koruman gereken somut bir tehdit olmamasına rağmen, bilinçaltında terk edilme, başkasıyla kıyaslanma, kaybetme vb. şeklinde gelişen bir tehdit algısı olabilir. Bu da kendini değerli bulmama, dip kaygı ve özgüven sorunlarıyla ilgilidir. Bu ise ciddi bir tedavi ve terapi süreci gerektirir.
Psikologlar bu tür saplantılı kıskançlık sorunlarıyla boğuşan kişilere destek sunabiliyor. Birçok psikoterapi yöntemi ile birlikte dip duyguların temizlenmesini sağlayan hipnoterapinin de destek olarak kullanılmasıyla problemlerin çözümü daha hızlı gerçekleşebiliyor. Eğer düşüncelerin kontrolden çıkıp obsesif hâle gelmişse, atacağın en doğru adım bir uzmana başvurmak olacaktır.
Mehmet Başkak, Uzman Klinik Psikolog
