AĞZINA İYİ BAK, YOKSA ARANIZ BOZULUR!

Ağız ve diş sağlığı genetik kodlarla ilgili olduğu kadar, hijyen, beslenme ve vücuttaki diğer hastalıklarla da ilişkili. Sık karşılaştığımız bazı problemlerin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini araştırdık.

AĞIZ KOKUSU

Ağzındaki bakterilerin havaya yaydığı kötü kokunun seni utandırdığını biliyoruz. Peki, bunun sosyal ilişkilerin kadar sağlığını da tehdit ettiğini biliyor musun? Önce sorunun kökenine in, ardından taarruza geç.

Nedeni: Ağız kokusunun en yaygın nedeni, diş aralarında kalan besin artıklarının uzun süre temizlenmemesi. Dentway Diş Kliniği’nden Ağız ve Diş Hastalıkları Uzmanı Diş Hekimi Alper Çıldır, diş araları, dil, dudak ve yanak içlerindeki besinlerden çıkan asit, bakteri oluşumuna neden olduğunu söylüyor. Bu bakteriler oksijensiz ortamda, yani ağzın kapalıyken çok daha hızlı gelişiyor ve yaydığı gazlarla nefesinin kötü kokmasına yol açıyor. Buna sindirim kanalında biriken gazlar da ekleniyor. Özellikle diş eti problemleri olanlarda bu sorun ciddi seviyelerde görülüyor. Diyabet, karaciğer ve tükürük bezi rahatsızlıkları, vitamin eksikliği gibi faktörlerin yanı sıra, dil yüzeyinde biriken dental plak, uzun süre aç kalmak veya girintili diş yapısı da kokuya sebep oluyor.

Tedavisi: İlk kural, bakım ritüelini eksiksiz yerine getirmek. Çıldır, günde üçer dakikadan üç defa, dişlerle beraber dil ve yanak içlerini fırçalamanı, altı ayda bir de diş taşı temizliği için diş hekimine gitmeni öneriyor. Eğer diş eti problemin varsa, günde bir defa gargara ve diş arası fırçası kullanmalısın. Eskimiş köprü ve diş protezlerini düzenli olarak kontrol ettirmeli ve gerektiği durumlarda yenilemelisin. Bakteri akış hızına bakılan tükürük testi de öneriliyor. Bunun yanında ağız kuruluğuna (ve bakteri oluşumuna) neden olacağından, ağzın açık uyumamaya çalış. Bol su iç ve şeker tüketimini azalt. Doktor Alper Çıldır, kullandığın diş macunu markasını düzenli olarak değiştirerek de ağzındaki bakterilerle savaşabileceğini söylüyor. İyi bir temizlik için florürlü ve yassı diş ipi kullan. G.U.M Original White Flouride Diş İpi’ni deneyebilirsin (11,90 TL; eczanelerde).

UYKUDA DİŞ SIKMA (BRUKSİZM)
Sabahları çene eklemi, yüz kasları ve kulaklarında ağrı hissiyle uyanıyor, eklemlerinden gelen sesler mi duyuyorsun? Muhtemelen geceleri dişlerini sıkıyor, hatta gıcırdatıyorsun ama bunun farkında değilsin. Emin ol, yanında uyuyan kişi farkında. İşe onun uyarısını ciddiye almakla başlayabilirsin. Bu ciddi bir sorun çünkü aşırı sürtünme sonucu dişlerin üst yüzeyi aşınıyor, köşe ve çıkıntılı bölümlerde mikro çatlaklar oluşuyor. Bunun etkisiyle dişlerde kırılmalar, soğuğa karşı hassasiyet, sallanma ve aralanma görülebiliyor. Buna kronik baş ve yüz ağrıları da eşlik ediyor.

Nedeni: Diş Hekimi Arzu Yalnız, en önemli nedeni duygusal stres olarak açıklıyor: “Stresin vücuduna olumsuz etkileri ilk olarak ağız dokularında görülüyor. Bu yüzden aşırı sinirli, titiz ve hassas olduğun zamanlarda rahatsızlığın şiddeti de artıyor.” Bazı kaynaklara göre, her beş kişiden ikisinde görülmeye başlanan bruksizmin bu kadar artmasının bir nedeni de genetik kaynaklı olması. Maloklüzyon adı verilen, dişlerdeki diziliş ve sıralanışta olan bozukluklar da olumsuz etki ediyor.

Tedavisi: Doktor Arzu Yıldız, bu rahatsızlığı yaşayanlara silikonlu bir maddeden yapılan ve ‘gece koruyucusu’ adı verilen yumuşak diş plaklarını öneriyor. (Birçok hastanede taktırabileceğin bu plağın fiyatı 200 TL’den başlıyor.) Bunun yeterli gelmediği durumlarda, kas gevşetmeye yönelik uygulamalar, eksilen dişlerin yerine protez yapılması, hatalı dolgu ve kaplamaların yenilenmesi gibi tedaviler öneriliyor. Psikoterapi de bruksizmin temel tedavileri arasında. Tedavi edilmediği takdirde zamanla çene yapısının bozulmasına neden olan bu probleme karşı kendini korumak için yılda iki kere yaptığın diş hekimi ziyaretlerini aksatmamaya özen göster.

DİŞ ETİ İLTİHABI
Elmayı ısırdığında kan izi mi gördün? Eğer diş macunu reklamında oynamıyorsan bu durum biraz korkutucu olabilir. Diş etlerin sık sık kanıyor, kızarıyor ve dişlerinden kolayca ayrılıyorsa ilk işin doktora koşmak olmalı. Eğer zamanında gitmezsen, sonrasında atacağın depar dişlerini kurtarmaya yetmeyebilir.

Nedeni: Diş eti hastalıklarının nedeni, dişler üzerinde biriken, milyonlarca bakteri içeren, yapışkan ve renksiz bir mikrop tabakası olan bakteri plağı. Yumuşak olduğundan fırçalama ve diş ipiyle kolayca temizlenebilir. İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Burcu Karaduman’a göre, dişlerdeki çarpıklık, çürük, kötü yapılmış dolgu ve protezler kadar ağız kuruluğu da bakteri plağı birikimini arttırıyor.

Tedavisi: Doktor Karaduman, “Bakteri plağı tükürükten gelen kalsiyum iyonlarının etkisiyle sertleşerek diş taşına dönüşür. Dolayısıyla, diş eti hastalığını önlemek veya tedavi etmek için diş taşlarını düzenli olarak temizletmelisin” diyor. Erken dönem diş eti hastalığı, dişi tutan kemik ve derin dokuları henüz etkilemediğinden iyi bir ağız bakımı ve profesyonel diş yüzeyi temizliğiyle tedavi edilebiliyor. Önlem alınmadığında iltihap, derin dokulara yayılarak dişi destekleyen kemikte erimeye ve diş kaybına yol açıyor. Bu durumda küretaj ve kök yüzeyi düzleştirilmesi işlemleri uygulanıyor, yeterli gelmediğindeyse diş eti operasyonu öneriliyor. Ağızdaki bakterilerin kan dolaşımına karışmasıyla oluşabilecek hastalıkları da göz ardı etmemelisin. Karaduman, diş eti hastalıklarının antibiyotik, gargara veya vitaminlerle iyileştirilemeyeceğini, mutlaka bir uzman tarafından tedavi edilmesi gerektiğini söylüyor.

DİŞ SARARMASI
Ağız ve diş bakımın için kullandığın tüm ürünler sana bembeyaz dişler vadediyor ama sen kendini aynada sararan dişlerine bakarken buluyorsun. Belki de sorun yaşam tarzındadır.

Nedeni: Diş Hekimi Kıvılcım Teksöz, diş sararmalarının, beslenmeden kullanılan ilaçlara kadar birçok nedeni olduğunu belirtiyor: “Kahve, çay, kola, kırmızı şarap, sigara, bazı antibiyotikler, diş tedavilerinde kullanılan amalgam gibi malzemeler, diş macunu ve gargaradan alınan fazla florür diş sararmasının başlıca etkenleri.” Bunun yanı sıra radyoterapi ve kemoterapi de diş minesini sarartıyor. Bu konuda bazı insanlar şanslı doğuyor çünkü onlar genetik olarak daha parlak ve kalın mine tabakalarına sahip.

Tedavisi: Teksöz, yaşam tarzında yapacağın birkaç değişiklikle (sigarayı bırakmak, diş fırçasının yanı sıra diş ipi kullanmak ve boyayıcı yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gibi) buna karşı önlem alabileceğini belirtiyor. Diş sararması genellikle estetik bir sorun olsa da, kötü ağız bakımına bağlı durumlarda beraberinde diş eti hastalıkları, çürük ve diş kaybı da yaşanabiliyor. Diş sararması ve lekelenmesi için “ofis tipi” beyazlatma işlemi yaptırabilirsin. Teksöz, daha güvenilir olması sebebiyle evde yapılan uygulamaları değil hekim kontrolünde yapılanları öneriyor. (Birçok hastane ve diş kliniğinde yaptırabileceğin ofis tipi beyazlatma işleminin fiyatı 450 TL’den başlıyor.)

KULLANMA KILAVUZU
Dişlerine bakmak için gereken tüm malzemeye sahipsin. Peki, doğru kullanıyor musun?

Diş Fırçası
Günlük kullanım için yumuşak kıllı olanları tercih et. Diş fırçanı önceden ıslatmana gerek yok. Nohut tanesi kadar macun kullanman yeterli. Sadece diş yüzeyini değil, dişin diş etiyle birleştiği yeri de minik dairesel hareketlerle fırçalamalısın. Bu şekilde diş taşı birikiminin önüne geçeceksin.

Diş İpi
İpi 20-25 santim uzunluğunda kopar, sağ ve sol el orta parmaklarına sararak sağlam bir şekilde tut. Uygulayacağın diş bölgesine göre işaret ve başparmaklarınla ipe yön vererek diş arasındaki yüzeyleri temizle. Diş eti altında birikmeyi önlemek için diş ipi, sağlıklı diş etinin altına bir ya da iki milimetre kadar girmeli. Diş fırçanla aynı sıklıkta kullanmaya özen göster.

Gargara
Ağız temizliğinin son aşaması olan gargarayı, dişlerini fırçalayıp diş ipiyle temizledikten sonra yapmalısın. Kullandığın gargaranın ölçeğiyle ağzına al, 30 saniye boyunca çalkala ve yutmadan tükür. Gargara yaptıktan sonra su içmek için bile en az 30 dakika beklemelisin.

Bu Nedir?

Kanal tedavisi: Dişin canlılığını sağlayan damar ve sinirlerin bulunduğu küçük, iplik benzeri
dokunun, yani diş özünün (pulpa) çıkarılması. Kanal tedavisi ile pulpa çıkarılarak kalan boşluk temizlenir, şekillendirilir ve yeniden doldurulur. Bu işlemle kök kanalı kapatılmış olur.

İmplant: Eksik olan dişin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla, çene kemiğine yerleştirilen ve uygun malzemeden yapılan yapay diş kökü.

Köprü: Diş eksikliğinde, eksik alana en yakın dişlerin dayanak olarak kullanılmasıyla boşlukların telafi edilerek, daimi olarak ağızda kalan bir yapının yerleştirilmesi. (Dayanak olarak kullanılan dişler, üzerlerine binecek kuvvete dayanacak kadar yakın mesafede ve kuvvette olmalı.)

Dolgu: Çürük nedeniyle zarar görmüş bir dişe, normal fonksiyonunu ve görünümünü kazandırmak için yapılan işlem. Önce çürümüş diş dokusu uzaklaştırılır, etkilenen alan temizlenir ve boşluk dolgu malzemesiyle doldurulur.

 

BENZER YAZILAR