Bu besinlerden uzak durarak genetik kodlarına yardımcı olabilirsin.
DNA’nı korumak ve genetik yaşlanmayı tersine çevirmek için bazı fitokimyasalların tüketimini önleyebilir ya da azaltabilirsin. Bunu yapman neden önemli? Çünkü psoralen gibi tek bir fitokimyasal bile aktive olduğu taktirde DNA’nı hedef alabilir ve yıkıcı olabilir.
DNA hasarı süreci ise biraz karışık. Örnek olarak kerevizi ele alalım. Kereviz ve aynı familyadan diğer bitkiler furocoumarinler adı verilen doğal zehirler üretirler. Psoralen de kereviz tarafından böceklerle mücadele amacı ile üretilen zehirli kimyasallardan birisidir. Kereviz bitkisi stres altına girdiğinde, örneğin böcek saldırısı artışa geçtiğinde ve yaprakları yenmeye başladığında, psoralen üretimi tepki olarak yükselişe geçer.
Zehirlenmenin önüne geçebilmek amacıyla bazı böcekler kendilerini yaprakların arasına saklar ve karanlıkta kerevizin tadını çıkarmaya devam ederler. Bu yöntem ile böcekler kendilerini güneşten saklar ve psolarenin harekete geçmesi önlenir.
Peki bizler ne yapabiliriz? Fitokimyasallardan kaynaklı DNA hasarının önüne geçebilme amacıyla bazı besinlerden uzak durabiliriz. O halde beslenme kaynaklı DNA hasarından nasıl korunabileceğimize yakından bakalım.
