EN İYİ ARKADAŞINLA TANIŞ

İnternette tanıştığın arkadaşlarınla, yüz yüze görüştüğün kişilerden daha derin bağlar kurabilir misin? Neden olmasın ki!

Derleyen: Sude Orhan

Hale ve Melis*, üç yıl önce tanıştıklarında paralel hayatlar yürüten iki yabancıydı. O zaman 34 yaşında olan Hale, Ankara’da acil servis hekimiydi; aynı yaştaki Melis ise İstanbul’da çocuk doktoru olarak çalışıyordu. İkisi de ilk çocuklarına hamile kalmak için uğraşıyordu. Çocuk sahibi olamayanların yazıştığı online bir platformda, her yerde çocuk görmenin çok zor olduğuyla ilgili bir başlıkta karşılaştılar. Hale, “Acil serviste çalışıyorum ve bu moral bozucu olabiliyor” yazınca Melis şöyle cevap verdi: “Ah! Bir de çocuk doktoru olmayı dene.”

Özelden mesajlaşmaya başladılar ve iki ay sonra telefon ve Facetime aramalarına geçtiler. Hormon tedavileri ve anne olmak hakkındaki konuşmaları onları birbirine bağladı. Sanki birbirlerini çocukluktan beri tanıyorlardı. Hale, “Melis’i istediğim zaman arayabiliyor ve hiçbir zaman beni yargılıyormuş gibi hissetmiyordum” diyor. Takip eden yıllar içinde Hale’nin bir, Melis’in iki çocuğu oldu. Hale, sanal arkadaşlıklarından ilham alarak Facebook’ta doktor annelerin katıldığı bir grup kurdu. Grup üyelerinin sayısı günden güne arttı. Hale, “Aslında Melis ve ben bunu birlikte başardık” diyor.

Tam olarak “birlikte” sayılmazlardı aslında çünkü hiç yan yana gelmediler. İşleri ve aileleriyle meşgul oldukları için araya seyahat sıkıştıramadılar. Fakat çocuklarıyla birlikte katıldıkları “FaceTime buluşmaları” var. Onlar, internette tanışan ve birbirinin sırdaşı olan çoğu kadından sadece ikisi.

#1

Bir Tık Öte

Bu konuda 30 yıldır çalışmalar yapan, The Compass of Friendship kitabının yazarı ve Ohio Üniversitesi’nde iletişim çalışmaları yürüten Profesör William Rawlins, dijital devrimin “anlamlı arkadaşlık” tanımını değiştirdiğini söylüyor: “İnsanlar artık yaşam koşullarına uygun online arkadaşlar buluyor.” Rawlins’e göre, yüz yüze görüşmek için zaman yaratmaya çalışmak yerine, istediğimiz an görüşebileceğimiz ve kesintisiz olan iletişime daha fazla değer veriyoruz. Düşününce çok mantıklı: Bazen bir arkadaşınla kahve randevusu ayarlamak, Tarkan konserine bilet bulmaktan daha zor olabiliyor.

Online dostlar ise hızlı sohbetler için daha elverişli. Ve zaten sıkışık olan ajandana bir de kahve randevusu eklemek zorunda kalmıyorsun. Arkadaş bulma uygulaması MeetMe’nin araştırmasına göre, online arkadaşı olanların yüzde 47’si, gün içinde onunla “konuşmak” (mesajlaşmak, e-posta göndermek) için boş zaman yaratabiliyor.

#2

Online Arkadaşlığın Anatomisi

Online arkadaşlığın bu kadar çabuk gelişmesinin sırrı, istikrar ve elverişlilik. Roman yazarı olan 29 yaşındaki Ayşe, öykü yazarı olan 26 yaşındaki en yakın arkadaşı Deniz’le gerçek hayatta hiç görüşmemiş. Birbirlerine sürekli (kitaplarıyla ilgili kaygılarını ve ilişkilerindeki sancıları paylaştıkları) e-postalar gönderiyorlar. Bu yazışma maratonu geçen yıl Ayşe’nin ilk romanını yayımlamasıyla başlamış. Ayşe’nin komik tweet’lerinin hayranı olan Deniz, kitabını kutlamak için ona özelden bir mesaj göndermiş. Ardından Ayşe, Deniz’in yeni kitabını okuyup çok etkilenmiş: “Gerçek hayatta, bir süredir görmediğin arkadaşınla kahve içip sohbet ederken, hayatında olanların özüne inmeden önce çok fazla sığ muhabbet ediliyor” diyor. Fakat Deniz’le online sohbet ederken konuya direkt, “Korkuyorum” diyerek girebildiğini söylüyor.

Tıpkı onlar gibi online olarak yakın ilişki kuran kadınlar, bu ilişkilerin öğrenci yurdu arkadaşlığı ya da iş yerindeki yakın arkadaşlıklar kadar özel olduğunu düşünüyor. Rawlins’e göre bir yakın arkadaş, konuşmak istediğinde seni dinleyen, güvenebildiğin, hatta gece yarısı arayabildiğin biri olmalı. Ayşe ve Deniz için bu güven bağını kurmak, yüz yüze görüştükleri arkadaşlarına oranla daha kolay olmuş. Problemlerini açıkça anlatıp birbirlerini dinlemişler. Yazarak konuşmanın, yüz yüze konuşmaktan daha az ürkütücü olmasının sağladığı konfor da bunu kolaylaştırmış. Deniz, “Ayşe, yüz yüze görüştüğüm çoğu arkadaşımla paylaşmadığım şeyleri biliyor” diyor.

Online davranış biçimleri üzerine çalışmalar yapan, Psychology of the Digital Age kitabının yazarı, Rider Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü John Suler, internette belli bir seviyede anonim olmanın iç dökmeyi kolaylaştırabildiğini söylüyor. 30’una yaklaşırken artık kalabalık buluşmalar ya da partiler için daha az enerjisi olduğunu söyleyen Ayşe, online arkadaşlığın kendisini bu tür gerilimlerden uzak tuttuğu görüşünde.

#3

Yeni Arayışlar

20’lerdeki sosyal kelebek statüsünü bırakıp arkadaş grubunu küçültmek, çoğu kadın için yeni bir sayfa açmak gibi. 30’larına geldiğinde, yani durgunlaştığında ve ailevi sorumlulukların arttığında, duygusal yakınlık için can atıyor ve daha sıkı arkadaşlıklar istiyorsun. Çocuğunu okula bırakırken diğer ebeveynlerle yaptığın ayaküstü sohbet seni kesmiyor. Kadınların rastgele arkadaşlıklar için az zamanı olması ve kötü gün dostlarına ihtiyaç duymaları da onları internete iten nedenler arasında.

Ortak ilgi alanları, arkadaşlıkların anahtarı. Facebook grupları, Twitter hashtag’leri ve Instagram yorumları, ilgi alanları ya da hobilerine göre online dostlar bulmanı kolaylaştırıyor. Gerçek hayatta ise senin ve arkadaşının el yapımı mobilya delisi olduğunuzu keşfetmeniz için aylar geçmesi gerekebiliyor. Ya da 90’ların Japon animelerine meraklı bir arkadaş arıyorsan, başka nerede bulabilirsin ki?

#4

Faydalı İlişkiler

23 yaşındaki sinema ve televizyon öğrencisi Ceren ile 31 yaşındaki terapist arkadaşı Ahu, altı yıl önce bir internet forumu kanalıyla arkadaş olmuş. İkisi de dönemin efsane dizisi Lost’taki Juliet karakterinin ölümü için üzgünmüş. Ceren, “Kahrolmuştum ve kimse beni anlamıyordu” diyor. Çevresindekiler ona “saçmalama” derken, Ahu’nun onu anladığını söylüyor. İşte online arkadaşlığın güzelliği de burada: Ahu’ya göre, bir bar ya da spor salonu yerine spesifik bir internet topluluğunda tanışmak, seni en “tuhaf” hâlinle görüp, olduğun gibi kabul eden insanları bulmana imkân veriyor.

Ceren ile mesajlaşmaları Skype aracılığıyla devam etmiş ve abla-kardeş ilişkisi tarzında bir arkadaşlığa yol açmış. Ahu, Ceren’e üniversitedeki zor zamanları ve kariyer hedefleri için ona rehberlik etmiş. Ceren’e göre sanal arkadaşlıklar gerçek hayattaki arkadaşlıkları da kuvvetlendiriyor: “İnternet bazen bir çöplük gibi görünse de, gerçek hayatta bulamayacağın desteği bulmanı sağlayabiliyor.”

#5

Yeterince

Derin Mi?

Yine de, sanal arkadaşlarla da güçlükler çıkabiliyor. Örneğin yazılı ifadeleri kolayca yanlış anlamak mümkün. Suler, “Yüz ifadesini ve beden dilini görmediğinde, sesini duymadığında diğer insanı net olarak algılayamayabilirsin” diyor. Kendisi, yaptığı bir çalışmada online olarak tanışan kişilerin, yüz yüze görüştükleri zaman aralarındaki kimyanın internetteki kadar tutmadığını ya da karşısındaki insana normalde olmayan bir kişilik yakıştırdıkları için buluştuklarında bekledikleri kadar sıcak bir ortam oluşmadığını görmüş. Kişilerden birinin bir açıklama yapmadan buluşmaktan cayması gibi bir ihtimal de var (ki bunun, gerçek hayattaki arkadaşlara yapılması daha zor).

Rawlins, başka bir dezavantaja da dikkat çekiyor: Gerçekte birlikte vakit geçirmek (arabada yan yanayken dakikalarca sessiz kalmak bile) arkadaşlar arasındaki bağı güçlendiriyor. Sanal arkadaşlarımızla ise, hatırlayınca güleceğimiz anılar biriktiremiyoruz. Çoğu sanal arkadaş, birbirlerinin önemli günlerinde kadeh tokuşturamamanın ya da bir doğum günü partisine birlikte katılamamanın kötü bir şey olduğunu itiraf ediyor. MeetMe anketine göre, sanal arkadaşı olan kadınların yüzde 95’i bir gün yüz yüze de görüşmeyi umuyor. Ve aralarındaki bağın değişeceğinden endişe etmiyorlar.

(İşlerİ Tuhaf Bİr Hâle Sokmadan)

Sanal Arkadaşlık Başlatma Yolları

Arkadaş canlısı ol: Sosyal medyadaki bir gönderisine yorum yap ya da onu repost et. Ardından direkt mesaj yoluyla daha spesifik bir soru sor ve buzları erit.

Bir konu aç: Eğer aynı TV programının bağımlısıysanız ona programla ilgili bir yazı gönder ya da yayın sırasında bir tweet at. Eğer bir destek grubundaysanız, ona zor geçen bir gününü anlatmaktan çekinme. Bu onu da içini dökmesi için cesaretlendirir ve birbirinizi daha iyi tanımanıza imkân verir.

Sonraki seviyeye geç: Eğer bir aydır sohbet ediyorsanız ve özel hayatınızı paylaşmaya başladıysanız, ona telefon ya da Skype aracılığıyla konuşmaya nasıl baktığını sor. Fakat bazı insanların bu tarz arkadaşlıkları yalnızca sosyal medya üzerinden yürütmeyi tercih ettiğini de aklından çıkarma.

Güvende ol: Biriyle buluşmadan önce Skype ya da FaceTime üzerinden görüşmen, buluşacağın kişinin gerçek olup olmadığını anlamanı sağlar. Görüşme planını ailene ya da arkadaşlarına haber ver ve nereye gittiğini onlara bildir. İlk buluşmayı kalabalık bir ortamda (mesela bir kahve dükkânında) yapmanda da fayda var.

Kaynak: Terapist Kathleen Smith, The Fangirl Life: A Guide to All the Feels and Learning How to Deal kitabının yazarı

BENZER YAZILAR